DÜNDEN BUGÜNE ABHAZYA GERÇEGi

 

GÜRCÜSTAN-ABHAZYA İŞKİLERİ

700'LERDEN 1800'LERE: Abask ve Aps
ıl halklarının bileşiminden doğan ve 5 bin yıllık kültüre sahip olan Abhazlar ilk güçlü devlet örgütlenmesini M.S. 8'inci yüzyılda gerçekleştirdiler. 730'da kurulan Abhaz Krallığı, Karadeniz'in en güçlü devletlerinden biri olarak yüzlerce yıl hüküm sürdü. 10. ve 11. yüzyılıarda Abhaz Krallığı Batı Gürcistan'ı da içine alacak şekilde genişledi ve başkentini Novy Afon'dan Kutaisi'ye taşıdı. Mogol istilası ile bu krallık yıkıldı ve Abhazlar, yeniden eski topraklarında egemenlik kurdular. Abhazya daha sonra Arap, Pers, Bizans istilalarından sonra 1555'de Osmanlı, 1810'da da Rusya'nın kontrolüne geçti. Tüm bu dönemlerde de Abhazya'nın siyasi varlığı ve devlet yapısı devam etti.

RUS-KAFKAS SAVAŞI VE 1864 SÜRGÜNÜ: Abhazlar 19'uncu yüzyılın başlarında, diğer Kuzey Kafkas halklarıyla birlikte Rusya'ya karşı savaşa girdi. 1864'de biten bu savaş, Abhazya'nın nüfus dengesini altüst etti. Abhaz halkının yüzde 70'den fazlası Abhazya'dan sürgün edildi ve boşaltılan topraklara Ruslar, Kazaklar ve Gürcüler yerleştirilmeye başlandı.

1917'DEN 1931'E BAĞIMSIZLIK: 1917'de Rusya'da gerçekleşen Sovyet ihtilali, Kafkasya'yı da etkisi altına aldı ve Abhazya'ya yeniden egemen devlet olma şansı getirdi. 1921'de "Abhazya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti" kuruldu. 1922'de ise Abhazya ile Gürcistan, iki ayrı egemen devlet olarak "Anlaşmalı Sosyalist Federal Cumhuriyet" oluşturdular

STALİN VE BERİA'LI YILIAR: 1931'de SSCB'nin başına Stalin'in geçmesi ile birlikte Abhazya'nın 10 yılk "Cumhuriyet" statüsü "Özerk Cumhuriyet" statüsüne dönüştürülerek Gürcistan'a baglandı. SSCB tarihinde siyasi statüsü düşürülen tek ülke Abhazya'dır. Stalin-Beria ikilisi bu tarihten itibaren Abhazya'da sistemli olarak soykırım, asimilasyon ve Gürcüleştirme politikası başlattllar.

İkinci Dünya Savaşı yılıarında bile Abhazya'da Gürcüleştirme politikaları sürdürüldü. Böylece Abhazların genel nüfusa oranı 1900'ün başında yüzde 55'lerde iken, 1940'larda ise yüzde 25'lere, 1970'lerde ise yüzde 18'lere geriletildi. Buna karşıllk Gürcü-Megrel-Svan nüfus oranı son 50 yıl içinde yüzde 20'lerden yüzde 45'lere çıkarıldı. Stalin döneminde Abhaz politikacı ve aydınları ya öldürüldü, ya hapsedildi ya da sürgüne gönderildi. Abhazların mallarına el konuldu. Abhazca konuşmak, okumak-yazmak yasaklandı, isimler değiştirildi.

1978 ANAYASALARI: 1953'de Stalin'in ölümüyle birlikte Abhazlar kendi ülkelerinde yeniden söz sahibi olmaya başladl. Ancak Gürcistan'ın Abhazya'yı kontrol etmek için anayasal haklarını kısıtlama isteği üzerine 1967 ve 1978'de olaylar yaşandı. Nihayet 1978'de Abhazya ve Gürcistan anayasaları, 1977'de düzenlenen SSCB anayasasına paralel olarak yenilendi. Böylece Abhazya ile Gürcistan ilişkileri, Abhazya lehine iyileştirildi.

GORBAÇOV DÖNEMİ: SSCB'de Gorbaçov'un iktidara gelişi ile yeni bir dönem başladı. Tüm SSCB'yi etkisine alan "Glasnost" ve "Perestroyka" Abhazya'da da umutların yeşermesine yolaçtı.

GAMSAKHURDİYA İKTİDARI VE 1989 OLAYLARI: Gürcistan'da 1989'da Zviad Gamsakhurdiya'nın yönetime gelmesi ve Abhazya'nın Gürcü toprağı olduğunu ilan etmesi ilişkileri iyice gerginleştirdi. Tiflis'ten yönlendirilen 1000'i aşkın silahlı Gürcü militanı Abhazlara saldırdı. Çatışmalarda 16 kişi öldü.

HUKUK KARMAŞASI: 1989 ve 1990'da Gürcistan iktidar organları, 1921 ile 1988 tarihleri arasındaki tüm hukuki kararıarı yürürlükten kaldırdı. Böylece, Gürcistan ile Abhazya ilişkilerini düzenleyen hukuki kararıar da geçersiz sayıldı. Bunun üzerine Abhazya Yönetimi Gürcistan'a çagrı yaparak, yeni dönemde Gürcistan-Abhazya ilişkilerinin nasıl olacağının görüşülmesini istedi. Çağrıların yanıtsız kalması üzerine Abhazya Parlamentosu, 25 Ağustos 1990'da egemenlik deklarasyonunu yayınladı.

1921 VE 1925 ANAYASALARINA DÖNÜŞ: Gürcistan 1992 Şubat'ında, 1978 Anayasası'nı lağvederek 1921 tarihli Anayasasına döndü. Böylece iki taraf arasındaki ilişkileri düzenleyen son hukuki belge de ortadan kalktı. Abhazya, Gamsakhurdiya'yı devirerek iktidara gelen Şevardnadze'ye diyalog çağrı yaptı. Yanıt alamadı. Bunun üzerine Abhazya Parlamentosu da (23 Temmuz 1992'deki oturumunda) 1978 Anayasası'nı yürürlükten kaldırarak 1925 Anayasası'na dönme kararı aldı. 1925 Anayasası'na göre Abhazya, egemen bir devlet olarak Gürcistan ile ittifak bazında "Birlik" oluşturuyordu. Parlamento aynı oturumda, 14 Ağustos 1992'de yapılacak toplantısında Gürcistan'la nasıl bir ittifak kurulacağını görüşecekti.

SALDIRI VE SAVAŞ: 14 Ağustos 1992'de Abhazya Parlamentosu toplanamadı. Çünkü Gürcistan silahlı birlikleri aynı gün Abhazya'ya saldırı başlattı. Karadan, denizden ve havadan yaplıan saldırılarla Abhazya'nın Gal, Oçamçira, Suhum ve Gagra kentleri işgal edildi. Abhaz halkı bu saldırıya karşı direnişe geçti. Abhazlarla birlikte Abhazya'da yaşayan Ruslar, Türkler, Ermeniler, Rumlar, Kazaklar ile Gürcü ve Megrellerin bir kısmı da direnişe katıldı. Bir yılı aşkın devam eden savaşta Abhazya'ya, kardeş Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinden (Adigey, Kabartay, Çeçenistan, Osetya, Dağıstan) ve başta Türkiye olmak üzere Abhaz diasporasının bulunduğu dünyanın pekçok ülkesinden gönüllüler büyük destek verdi.

ATEŞKES GİRİŞİMLERİ: Savaşın şiddetlenmesi ve Kuzey Kafkasya'ya yayılması ihtimali üzerine 3 Eylül 1992'de Moskova'da, Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in gözetiminde Gürcistan ve Abhazya liderleri biraraya geldi. Rusya hükümet yetkilileri ile Kuzey Kafkasya'daki cumhuriyetlerin liderleri ile Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi temsilcilerinin katıldığı toplantıda askeri güçlerin geri çekilmesi, ateşkes sağlanması ve savaşın bitirilmesi için anlaşmaya varıldı. Ancak Gürcistan anlaşmaya uymadı ve savaş yeniden şiddetlendi.

 27 Temmuz 1993'de Gürcistan ve Abhazya heyetleri Soçi'de biraraya gelerek yeniden anlaşma imzaladılar. Gürcistan bu anlaşmaya da uymadı. Savaş, önce Gagra'nın, daha sonra da Suhum, Oçamçira ve Gal bölgelerinin Gürcü işgalcilerden kurtarılması ile 30 Eylül 1993'de sona erdi.

SAVAŞIN AĞIR FATURASI: Bir yılı aşkın süren ve Abhazya'nın tamamını içine alan savaşın faturası çok ağır oldu. Yaklaşık 5 bin Abhazya yurttaşı öldü. Onbinlercesi yaralandı ve sakat kaldı. Savaşın Abhazya'ya verdiği maddi değer ise 10 milyar US-Dolarn üzerinde oldu. Abhazya'nın tarihi, kültürü ve ekolojisi büyük ölçüde tahrip edildi.

DİPLOMASİ MARATONU: Savaştan sonra Abhazya ile Gürcistan arasında, Birleşmiş Milletler, AGİT ve Rusya Federasyonu'nun gözetiminde diplomasi maratonu başladı. Savaşın bittiği 30 Eylül 1993'ten 2001 yılının ortalarına kadar Abhazya-Gürcistan anlaşmazlığı ile ilgili 350'den fazla toplantı yapıldı ve 400'e yakın belge imzalandı. Bu toplantıların başlıcaları şöyle sıralanmaktadır:

1 Aralık 1993, 11-13 Ocak 1994 ve 22-25 Şubat 1994-Cenevre: Heyetler görüşmesi. Anlaşmazlığın barış yoluyla çözülmesi konusunda görüş birliğine varıldı.

7-9 Mart 1994-New York: Heyetler görüşmesi. Tarafıar, anlaşmazlığın barışçı yolla çözümü konusunda görüşlerini teyid etti.

29-31 Mart 1994-Moskova: Heyetler görüşmesi. Savaş yüzünden Abhazya'yı terk eden Gürcü mültecilerin geri dönüş prosedürleri tartışıldı.

4 Nisan 1994-Moskova: BM Genel Sekreteri Özel Temsilcisi E. Brünner, AGİT Temsilcisi Manno, Rusya Temsilcisi Pastukhov gözetiminde Abhazya ve Gürcistan heyetleri görüşmesi. Bu toplantıda Abhazya-Gürcistan anlaşmazlığının politik çözümüyle ilgili kararıar alındı ve savaş yüzünden Abhazya'yı terk eden Gürcü mültecilerin geri dönüşü konusunda BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne inisiyatif verildi. Tarafıarca imzalanan bu belge, Abhazya ile Gürcistan'ın uluslararası ayrı hukuki varlıklar olduğunu belirledi ve tescil etti. Ancak bu anlaşma Gürcistan tarafından yürürlüğe sokulmadı.

14 Mayıs 1994-Moskova: Heyetler görüşmesi. Ateşkesin devamına, sınırda duran karşılıklı güçlerin geri çekilmesine ve tampon bölge oluşturulmasına karar verildi.

14 Ağustos 1994-Moskova: Şevardnadze-Ardzınba görüşmesi. Barış süreci teyid edildi ve görüşmelerin devam etmesi kararı alındı.

31 Ağustos 1994-Cenevre: Heyetler görüşmesi. Kodor Nehri gerilerinde yer alan Gürcistan askerlerinin bölgeyi boşaltması ve savaş nedeniyle Abhazya'yı terkeden Gürcü göçmenlerin (savaşa katılmamış ve suç işlememiş olanların) Abhazya'nın yasalarına uymak koşulu ile Abhazya'nın Gal bölgesine dönmeleri kararı alındı. Ancak Gürcistan askerleri Kodor'dan çekilmedi.

16 Eylül 1994-Novy Afon: Şevardnadze-Ardzınba görüşmesi. Sorunun barışsal yolla çözümü, Savaşın yeniden başlamaması, mültecilerin geri dönüşleri kararları yinelendi ve Transkafkasya Demiryolu'nun yeniden işletmeye açılması kararına varıldı. Çok kısa süre açık kalan demiryolu Gürcistan tarafından yeniden kapatıldı.

17 Eylül 1994-Suhum: Ardzınba-Graçov-Nadibaidze görüşmesi. Gürcü göçmenlerin dönüşü, Gürcü askerleri Kodor'dan çekilinceye kadar ertelendi.

19 Eylül 1994-Soçi: Yeltsin-Şevardnadze-Ardzınba görüşmesi. Karar açıklanmadı.

SİYASİ ÇÖZÜMSÜZLÜK VE AMBARGO: Görüşmelerde sorunun siyasi çözümüne ilişkin somut bir ilerleme sağlanamadı ve görüşmelere ara verildi.

1995'de Gürcistan'ın talebi üzerine, Bağımsız Devletler Toplulugu (BDT) Abhazya'ya ağır yaptırımlar içeren ambargo uygulamaya başladı. Halen devam eden bu ambargodan amaç, Abhazya'yı, ekonomik ve siyasi olarak dünyadan tecrit ederek yıldırmaktı. Ancak tüm zorluklara rağmen Abhazya konumunu korudu.

1997'de, Abhazya Gürcistan'a siyasi bir proje sundu. Taraflar ilişkisini federatif bir yapıya oturtan ve karşılıklı statüleri belirleyen bu projeye Gürcistan, olumlu ya da olumsuz hiçbir yanıt vermedi. Bunun üzerine Abhazya projesini geri çekti.

26 Mayıs 1998'da Gürcistan ile Abhazya'yı yeniden savaşa sürükleyecek gelişmeler oldu. Silahlı Gürcü güçleri, sınırdaki Barış Gücü askerlerini de yararak Gal bölgesini işgale kalktı. Çok sayıda insanın öldüğü ve yaralandığı çatışmalar sonunda Gürcü birlikleri geri püskürtüldü. Gürcistan Yönetimi bu olayların, devlet tarafından kontrol edilemeyen Gürcü teröristler tarafından çıkarıldığını açıkladı. Ancak olayda yakalanan saldırganların bazılarının Gürcistan'ın resmi askerleri olduğu anlaşıldı.

BM, AGİT ve Rusya'nın diplomasi trafiği ile barış süreci 1998 sonlarında yeniden başlatıldı. 16-18 Ekim 1998'de Atina'da, 7-9 Haziran 1999'da İstanbul'da ve 15-16 Mart 2001'de de Yalta'da görüşmeler yapıldı. Bu görüşmelerde, saldırmazlık anlaşmaları yenilendi ve iki taraf arasında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, mültecilerin dönüşü, sınır güvenliğinin arttırılması gibi konular ele alındı.

KİM NE İSTİYOR?: Bugüne kadar, Gürcistan-Abhazya arasındaki anlaşmazlığın siyasi çözümü konusunda tarafların uzlaşabileceği bir sonuç çıkmadı. Abhazya, 1997'de sunduğu federatif çözüm önerisinin yanıtsız bırakılması üzerine Bağımsızlığa yöneldi. 3 Ekim 1999'da Abhazya'da yapılan referandumda halkın yüzde 98'i Bağımsızlıktan yana oy kullandı. Gürcistan'ın siyasi çözüm önerisi ise Abhazya'ya "otonomi" vermekten ileri gitmiyor.

GÖÇMENLERİN DURUMU: Taraflar arasında, ikinci önemli anlaşmazlık konusu, savaş nedeniyle Abhazya'yı terkeden Gürcü-Megrel-Svan mültecilerin durumudur. Abhazya, yapılan anlaşmalar gereği, yaklaşık 220 bin olan bu mültecilerden anlaşma şartlarına uyan ve dönmek isteyen mültecilerin geri dönüşünü, kademeli olarak sağlamaktadır. Halen 65 binden fazla mültecinin Abhazya'ya dönüşü sağlandı. Gürcistan ise tüm mültecilerin bir anda geri alınmasını istiyor.

ABHAZYA'NIN 1925 ANAYASASI   (Egemenliğe ilişkin maddeler)

Madde 4: Özel bir ittifak anla
şmasıyla Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ile birleşen Abhazya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Gürcistan SSC vasıtasıyla Transkafkasya Sovyet Federal Sosyalist Cumhuriyeti'ne girer ve bu Cumhuriyetin yapısı içinde olarak SSCB'ye dahil olur.

Aynı zamanda Abhazya SSC, böyle bir cumhuriyetin teşekkülü için gerekli koşullar doğar doğmaz kurulacak Birleşik Uluslararası SSC'ne girmeye hazır olduğunu beyan eder.

Madde 5: Abhazya SSC, devlet iktidarını kendi toprağına herhangi bir diğer iktidara bağlı olmaksızın müstakil olarak icra eder.  Abhazya SSC'nin egemenliği, Abhazya SSC,Transkafkasya Sovyet Sosyalist Federal  Cumhuriyetine ve SSCB'ye gönüllü olarak girdiği için yalnızca bu ittifakların anayasalarında belirtilmi
ş konularda ve belirtilen ölçülerde sınırlandırılmıştır.  Abhazya SSC vatandaşları, kendi cumhuriyetlerinin vatandaşlığını korurken, Transkafkasya Sovyet Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti ve SSCB'nin vatandaşı sayılırlar.  Abhazya SSC hem Transkafkasya Sovyet Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti'nden, hem de SSCB'den serbestçe ayrılma hakkını saklı tutar. Abhazya SSC'nin toprakları, kendisinin onayı olmadan değiştirilemez.

Madde 6: Abhazya SSC resmi dairelerinde kullanılacak dil, Rusça'dır. Abhazya SSC'de meskun bütün milliyetlere, anadillerini, hem kendi ulusal kültürlerinde hem de devlet kuruluşlarında serbestçe kullanıp geliştirme hakkı garanti edilir.

Madde 7: Abhazya SSC merkezi devlet kuruluşları, başkent Suhum'da bulunur.

Madde 8: Irki ve milli kökenlerine bakılmaksızın bütün vatandaşların eşit haklara sahip olduğunu kabul eden Abhazya SSC, ırki ve milli mülazaalarla imtiyaz veya öncelik verecek kararların alınmasının veya buna göz yumulmasının, keza herhangi bir biçimde ulusal azınlıkarın baskıya maruz bırakılmasının veya hak eşitliginin sınırlandırılmasının, cumhuriyetin temel yasalarıyla çelişecegini ilan eder.