Gal: Mukavemet mi, işbirliği mi?

 

Gal Bölgesi, bugünkü Abhazya'nın güvenlik açısından daha hassas bir bölgesi. Kaydetmek gerekir ki, bu bölgenin anılması, alışıldığı üzere negatif bir metin içinde yer buluyor; çatışmalar, kundaklama eylemleri, insanların kaçırılması v.s.

 

Gal Bölgesini doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendiren her türlü açıklama veya hareket, Gürcü-Abhaz münasebetlerini yeni ve daha gergin bir hale götürüyor ve bu 'özel' bölgenin anlaşmazlık potansiyeli hakkında konuşulmasına müsaade ediyor. Ve Abhazya ile Gürcistan arasındaki karşılıklı ilişkilerde yeni modellerin ortaya çıkarılmasında Gal Bölgesinin oynayabileceği yapıcı rolden daha az söz edilmesine neden oluyor.

 

Geçen yıllarda sivil toplum kuruluşlarından ve muhalif politikacılardan bir grup defalarca Abhazya yönetimini, ülkenin geleceği için kritik önemi olan bu bölgeye yönelik düşünülmüş bir stratejisi olmamakla kınadı. Ancak bize göre, 2004 ve 2005 seçimleri, yönetimin ve halkın Gal Bölgesi sakinlerine yönelik münasebetlerinde bir derece dönüm noktası oldu. Gal seçmenlerinin Sergey Bagapş'a verdiği ikna edici destekten sonra yeni hükümet bu insanlara yönelik birkaç adım atmamazlık edemezdi. Aslında artık şimdi bölge sakinlerinin ifade ettiği gibi, onlar sadece Bagapş için oy vermediler, aynı zamanda iyi yönde değişiklikler için oy verdiler. Ve yeni seçilen devlet başkanı onların beklentilerine kısmen de olsa cevap vermeye çalıştı. Defalarca Gal Bölgesini ziyaret etti, sadece yönetim ile değil aynı zamanda doğrudan halk ile de görüştü. Ülkenin üst düzey yönetimi bölge yönetimine önem vermeye başladı, bazı kadro değişiklikleri yapıldı, bazı ihmallerin olduğunu belirtmemek de mümkün değil.

 

Pozitif adımlar arasında, Gürcistan tarafı ile Abhazya Devlet Başkanı’nın Gal Bölgesi temsilcisinin (Ruslan Kişmariya) ve Gürcistan-Zugdidi temsilcisinin atanması hakkında yapılmış olan anlaşmanın başarısından söz edilmemesi mümkün değil. Her iki sınır bölgesinin güvenlik organlarının temsilcileri arasında koordinasyon sağlanması için ortak güç harcandı, bu da hissedilir neticeleri azaltmadı. Abhaz ve Gürcü polisinin ortak hareketleri güvenlik düzeyinin yükselmesine neden oldu, Gal Bölgesi sivil toplum temsilcileri bunu Sohum'da partnerleri ile 2006 yazında yaptıkları görüşmede memnuniyetle dile getirdiler.

 

Pozitif adımlar BM Genel Sekreterliği’nin Gürcü-Abhaz ayrılık bölgesindeki durum hakkındaki raporlarında da kaydedildi. Şöyle ki, 11.01.2007 tarihli raporda suç düzeyinin düştüğü belirtiliyor ve BM başkanlığında tarafların işbirliği mekanizmasının doğrulandığı olumlu olarak değerlendiriliyor.

 

Ancak Aralık 2006'da Gürcistan tarafı bölgedeki pozitif dinamiği ihlal eden bir takım adımlar attı. 8 Aralık’ta Zugdidi şehrinde (Gürcistan) düşünülmüş bir bahane ile Verkhni Bargab (Abhazya'nın Gal Bölgesi) köy başkanı Fridon Çakaberiya'yı tutukladı. Bu otoriter yerli lider köyünün gelişmesi için çok şey yapmıştı ve onun tutuklanması köylüleri gibi bölge sakinlerinin hiddetlenmesine neden oldu. Bu olaya cevap olarak bölgede protesto eylemleri yayıldı, Abhazya yönetimi bazı sivil organizasyon temsilcileri gibi uluslararası organizasyonlara Çakaberiya'nın serbest bırakılmasının sağlanması talebiyle başvurdu. Ama gerginlik, 25 Aralık’ta Gal emniyet müdür yardımcısı Otar Turnanba ve bir Abhaz polisi araçlarında havaya uçurulduğunda güçlendi. Ertesi gün Gal emniyetinin bir çalışanı Alik Hişba da vuruldu. Parlamento seçimlerine yakın (2007 Mart başı) dönemde durum iyice gerginleşti. Bu, olaydan kısa bir süre önce atanmış olan Gal seçim kurulu Başkanı Davis Sigua'nın evinden küstahça kaçırılmasında, Gürcü öğrencilerin ayrılık bölgesinde açıkça provokasyon eylemlerinde, Gal Bölgesinin en otoriter ve aktif insanlarına yönelik tehditlerin yer aldığı 'Gürcistan vatanseverleri' adına dağıtılan listelerde kendini gösterdi. Tüm bunlar Tiflis'in hiçbir durumda Gal Bölgesinde seçimlerin yapılmasına müsaade etme niyetinde olmadığı konusunda şüphe bırakmadı. Bunun için Gürcü liderler bölgede durumu bozmaya hazırdı. Gürcistan yönetimi ve daha başka bazı devlet liderlerinin seçim hazırlıklarına panik tepkileri, birinci seçim turu sonucundaki Abhazya'daki seçimlerin yasal kabul edilmemesi konusundaki şiddetli açıklamaları Abhazya'daki gözlemcileri şaşırttı. Daha önceleri Abhazya seçimleri görmezden geliniyorken, Abhazya demokrasisinin oluşması için bu sefer ki bu dikkat bir çoğu için ümit veren sinyal oldu.

 

Galliler için seçimlere katılmanın davetiye ile olduğunun itiraf edilmemesi mümkün değil. Seçimlerden sonra Sohum ve Gal sivil toplum kuruluşlardan bir takım aktivist tarafından yapılan yuvarlak masa toplantısında, Galliler kendilerinin nasıl tehdit edildiğini ve seçimlere gitmemelerinin istendiğini anlattılar. Seçim günü bir çok Gallinin cep telefonuna (Gal Bölgesinde Gürcü cep hattı çok kullanılıyor) kimliği belirsiz kişilerce telefon açıldı ve Gürcüce ısrarla seçim bölgesine gidilmemesini istediler, seçim sandığına giden her adımlarının takip edileceğini söylediler. Bu kişiler Gal sakinlerine 'ciddi problemleri olabilecek olan' Tiflis'te okuyan çocuklarını, Gürcistan'da yaşayan akrabalarını düşünmeleri tavsiyesinde bulundular. İlginç olan bu ağır durum sadece seçimlerin birinci turunda oldu, ikinci tur oldukça sakin geçti: Görülen o ki, Tiflis görevini yerine getirdiğini hesap etti.

 

Gallilere gerekeni vermek lazım: Tüm engel ve baskılara rağmen onların birçoğu sadece seçimlere gelmekle kalmadı, seçimleri öncekilerden daha demokratik olarak da değerlendirdiler. Gal Bölgesinin tüm seçim bölgelerinden birkaç aday gösterilmişti ve bu seçimleri gerçekten alternatif seçenek olan seçimler yaptı.

 

Yukarıda Abhazya yönetiminin Gal Bölgesine özel yaklaşımının önemi ifade edildi. Bu konuyla ilgili olarak açıkça görülüyor ki, son 2-3 yılda Abhazya yönetimi ve toplumu, bu bölgenin Abhazya'nın genel güvenliği açısından önemi konusunda aynı anlayışta. Bu yaklaşım Gal sakinlerini, elbette ki kendi istekleri ve hazır olmaları şartıyla Abhazya geneline entegreyi gerektiriyor. Abhazya toplum düşüncesinde her geçen dün daha sıkça ve ortak bir düşünce olarak bu topraklarda yaşamış olan samurzakanetslerin (megrellerce asimile edilen ancak, megrel olmadığını halen hatırlamakta olan Abhaz) hiçbir zaman Abhazlara karşı hareket etmediği yerleşiyor. Ancak Abhazya'da bu yaklaşım sıklaştıkça Tiflis'te daha büyük bir mukavemet hissediliyor. Görülen o ki, bu tür barışçıl gelişmeler resmi Gürcistan yönetimindeki bir çoğunu tatmin etmiyor. Bu insanlar barışçıl gelişmelere değil, Gal Bölgesinde ayrılık potansiyeline meyilli. Gürcü yönetiminin taktiği bu bölgeyi sürekli ayrılık krizinin olduğu bir bölgeye döndürmeye yönelik. Durumu istikrarsızlaştırmak, Abhaz güvenlikçilerini görülen hareketlere cevap vermeye tahrik etmek, Gürcü nüfusun korunması gerektiği bahanesi ile BDT barış askerlerinin uluslararası polis gücü ile değiştirilmesini sağlamak, olan şeylere bakınca onların hedefi bu.

 

Gal Bölgesinde Gürcü yönetiminin faaliyetlerinin istikrarı bozmaya yönelik olduğu yönündeki versiyona, Gal şehrinde ve yukarı bölgesindeki güvenlik alanındaki durum ile aşağı bölgede, yani Abhaz-Gürcü sınırında güvenlik alanındaki durumun tamamen farklı oluşu da delil oluyor. Bu durum kendi vatandaşlarınca ve farklı uluslararası gözlemcilerce de doğrulandı.

 

Resmi Tiflis'in Gal Bölgesine geri dönmüş mülteciler için az veya çok normal şartlar oluşturmak için yardım etme isteksizliği açıkça görülüyor. Şöyle ki, suç işleme durumunda açıkça bir iyileşme görüldüğünde bile Gürcü bürokratlar hiçbir ilerleme olmadığını iddia etmeye devam ettiler. Gürcü-Abhaz anlaşmasında ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne gönderilen ortak mesajda Gal Bölgesine dönen mültecilerin kayıt edilmeleri ve anket yapılması konusu var olduğu halde bu konuda herhangi bir şey yapılmadı, çünkü Gürcistan yönetimi beklenmedik bir şekilde bu problemle ilgili tavrını değiştirdi.

 

Abhazya yönetiminin ve toplumunun Gal halkına genel olarak münasebetlerinin iyileşmesi ortamında, Abhazya tarafına etnik Gürcülerin haklarının ihlal edildiğine dair bazı uyumsuzluklarla sıklaşan kınamalar görülüyor. Aynı zamanda yerel idari düzeyinde yönetim birimlerinde çalışmaya karar veren Gürcüler de hainlik suçlamasına, baskılara ve hatta ölüm tehditlerine maruz kalıyorlar. (Şöyle ki, kaçırılan David Sigua'dan halen hiçbir bilgi yok). Gal Bölgesinde Gürcüce eğitimin yasaklandığı iddiası gerçeğe aykırı, bölgede en az on üç Gürcü okulu var, Gürcüce ise tüm Gal Bölgesindeki okullarda veriliyor. Koordinasyon konseyi çerçevesinde 2006 yazında, Gal okullarının ihtiyaçlarını değerlendirmesi, her iki taraf için uygun olan tarih kitabının oluşturulabilmesi konusunda çalışmak üzere ortak Gürcü-Abhaz çalışma grubu oluşturulması planlanmıştı. Ancak Gürcistan birliklerinin 2006 yazında beklenmedik şekilde Kodor Vadisi’ne gönderilmesinin ardından bu planlar gerçekleştirilemedi.

 

Gal Bölgesine geri dönen mültecilerin durumunun gerçekten iyileştirilmesinin sağlanması için Abhazya'nın tek taraflı gücü yetmez. Evlerine dönen on binlerce insanın hayatını kazanabilmesi, çocuklarına eğitim verebilmesi en basit sosyal haklardan istifade edebilmeleri için Gürcistan tarafının da iyi niyetinin olması gerekir.  Elbette bu iyi niyete ilgili uluslar arası kurumların maddi, entelektüel ve politik takviyesi gerekiyor. Ancak maalesef bu, bazı kendiliğinden olan eylemlerle sınırlandırılıyor, örneğin hastanelerin güzelleştirilme tadilatları, mikro kredi verilmesi vs. Tüm bunlar insanların bir çoğunun hayatını etkilemiyor. Daha ciddi yapısal değişikliklere götürecek, Gal Bölgesinde büyük ekonomik ve insan potansiyelinin açığa çıkarılmasında yardımcı olacak şekilde uluslar arası acentelerden daha akıllıca, sistematik destekler olmalı. Ama bu Gürcistan yönetimi bu bölgeye geri dönen insanlara hain olarak bakmaya son verdikten sonra, onların kendi bağımsız seçimlerine saygı duymaya başlamasından sonra mümkün olacak. Artık Gal Bölgesine ihtilaf vesilesi olarak değil, barış ve güvenlik bölgesi olarak bakma zamanı.

 

Natela Akaba’nın 12-15 Haziran’da İstanbul'da yapılan 'Gürcistan'ın NATO'ya girişi, bunun Gürcü-Abhaz barış sürecine olası etkileri' konulu konferanstaki konuşma metni.