Tiflis, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, bir yandan ‘toprak bütünlüğü’ savıyla ele geçirmek istediği Abhazya ve Güney Osetya’ya genişletilmiş özerklik sunmaya hazır olduğunu söylerken, diğer yandan Rusya’dan bu iki cumhuriyetle sınır kapılarını kapatmasını istedi.

Ekho Moskova radyosuna demecinde, Rusya’ya Gürcistan’ın bağımsızlığının güçlenmesine yardımcı olması çağrısı yapan Saakaşvili, Rusya’nın Güney Osetya ve Abhazya’ya sınır kapılarını açmasının yasal olmadığını ileri sürdü. Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) üyeliği için Gürcistan’ın da onay vermesi gerektiğini anımsatarak adeta şantaj yapan Saakaşvili, Gürcistan’ın bu konudaki desteğinin, Moskova’nın Abhazya ve Güney Osetya ile sınır kapılarını kapatması koşuluna bağlı olduğunu kaydetti. Geçen yılki casus krizinden beri gerilim hattında olan ikili ilişkileri düzene sokmak istediklerini belirten Gürcü lider, "Rusya, bağımsızlığımızın güçlenmesi yolunda bize destek vermeli" dedi.  

Güney Osetya ve Abhazya halklarının Gürcistan tarihinin ve kültürünün bir parçası olduğunu iddia eden Saakaşvili, “Bu nedenle ayrılıkçı bölge halkları devletin yeniden yapılandırılması ve geliştirilmesi sürecinde etkin rol oynamalı” dedi. Saakaşvili, Güney Osetyalılar ve Abhazlarla görüşmeye her zaman hazır olduğunu belirterek, "İsterseniz siz bize gelin, bunu istemiyorsanız ben size  gelmeye hazırım" dedi. Saakaşvili, koşullar ne olursa olsun Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü barış yoluyla sağlamak istediğini belirtti.

29.01.2007  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, ‘ayrılıkçı bölgeleri yeniden elde etmenin vakti geldi’ çıkışını yapan Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’yi her liderin sahip olması gereken asgari mantıktan yoksun olmakla suçladı.

Bagapş, demokrasiyi ağzından düşürmeyen Saakaşvili’nin sorunu güçle çözme fikrinden asla vazgeçmediğini söyledi.

Dünya kamuoyuna bir kez daha Gürcistan’ın militarist bir ülke olduğunu söylemek istediklerini belirten Bagapş, "Gürcistan saldırgan taraftır ve hedefi tektir: Toprak bütünlüğü meselesini güç kullanarak çözmek. Eğer Gürcistan böyle bir yolu seçerse, bu durumda kendi vatanını mahvedecektir. Bu halde neyi birleştirebilecektir, geriye birleştirecek bir şey kalmadıktan sonra? Bu bir gerçek" dedi.

Bagapş, Gürcistan tarafından provokasyonların kesilmemesi nedeniyle Abhazya silahlı kuvvetlerine teyakkuzda olmaları emri verildiğini hatırlatarak, gelişmelerin sadece Abhazya ve Güney Osetya değil bütün Kafkasya için tehlike arz ettiğinin altını çizdi.

Abhazya lideri, Saakaşvili'nin halk desteğinin azalmasına koşut olarak Gürcistan tarafından tehditlerin yükseldiğini belirterek şunları söyledi:

"Saakaşvili'nin demokrasi ile ilgili sözleri sadece dışarısı için. Ancak kendi ülkesi ve komşularıyla ilişkilere sıra gelince demokrasinin tozu bile kalmıyor. Gürcü Devlet Başkanı’nı çok iyi tanıyoruz. Beyanları ne anlama gelmektedir, hareketleri neye yöneliktir biliyoruz. Kim olursa olsun her liderin davranışlarında normal bir mantık bulunmalı. Ki biz bunu Tiflis'in liderinde göremiyoruz. Mesela, Gürcü-Abhaz anlaşmazlığında müzakere süreci devam ederken Kodor vadisinde provokasyonlar başlıyor. Daha sonra barıştan bahsediyor ve ardından da bunu Gal bölgesindeki provokasyonlar izliyor. Gürcistan'da askeri senaryolarının hiç kimseye fayda getirmeyeceğini anlayan sağduyu sahibi güçlerin olduğunu umut ediyorum. Eğer Gürcistan bu yolu seçerse, Abhazya, Güney Osetya ve dostlarımız buna hazır olacaktır.

27.01.2007  Ajans Kafkas

Tiflis, Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili, sürekli tehdit ettiği Abhazya ve Güney Osetya’ya karşı ‘saldırgan’ üslubunu yine konuşturdu.

Güney Osetya yönetimine ‘kriminal çete’ yakıştırmasını yapan Gürcü lider, ‘Gürcistan’ın ülkenin bölgesel bütünlüğünü elde etmek için güç topladığını' söyledi.

Dün Signaki ve Kaheti kentlerinde halkın karşısına çıkan Saakaşvili, ‘göreve geldiği 25 ocak 2004'den beri çok şey yapıldığını, ama ülke bütünlüğünün elde edilebilmesi için daha çok şey yapılması gerektiğini’ söyledi.

Saakaşvili "Kriminal çetesi güzel Gürcü şehri Tsihinval'de yerel halkı ve etrafındaki köylerde yaşayan bizim vatandaşlarımızı rehin aldı" ifadelerini kullandı. Saakaşvili, Abhazya için de şu sözleri sarf etti: "Bizim için en mükemmel ve en güzel yer Abhazya’mız, ama orada şimdi dedeleri orada gömülü olanlar, oradan vicdansızca atılanlar yaşamıyor. Gürcistan hiçbir zaman bununla barışmayacak ve bugün komşu caddelerimizde Abhazya'dan kovulan vatandaşlarımızın sadece Gürcüce kelime söyleme cüretini gösterdiği için öldürülüyor olmasına katlanmayacak."

“Gürcistan üç sene öncesine dek kanun yokken ve rüşvet aydınlık dönemini yaşarken, harabeler içinde iken ülkenin birleştirilmesinden söz edemezdi” diyen Saakaşvili "Bugün biz ayaklarımızın üzerinde sağlamca duruyoruz ve bizi sarsacak güç yok. Biz gücümüzü topladık ve şimdi sağlam adımlarla ülkenin nihai amaçlarına ulaşmak için ileriye gitme zamanı geldi" diyerek de bu iki cumhuriyete karşı güce başvurma niyetini gizlemedi.

26.01.2007  Ajans Kafkas

Sohum, Gürcistan’ın Gürcülerin can güvenliğinin olmadığını öne sürdüğü Abhazya’nın Gal bölgesi suç oranı en düşük bölge çıktı.

Abhazya İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı raporda Gal bölgesinde suç oranının binde 1,6  olarak tespit edildiği belirtildi. Suçta şampiyon olan bölge ise Gagra. Burada suç oranı binde 6.9 olarak kayıtlara geçti. Bununla birlikte Gal bölgesi suçluların aranıp bulunması konusunda en şanssız bölge. 2006'da bölgede resmi kayıtlara geçen 70 zanlıdan sadece 4’ü ele geçirilebildi. Gal emniyetine göre suçluların yakalanamamasının nedeni sınırın tam olarak kontrol edilememesi ve suçluların Gürcistan tarafına rahatça geçmeleri. Fakat 2006’da yerel halkın karşılaştıkları vukuatları resmi makamlara bildirmesi açısından geçen yıllara oranla bir gelişme sözkonusu. Halkın sorunlarını daha fazla polise bildirmesine paralel olarak kayıtlara geçen suç oranı da artıyor.

25.01.2007  Ajans Kafkas

Tiflis, Gürcistan’da CIA destekli bir operasyonla uranyum sattığı ileri sürülen Kuzey Osetyalı bir kişinin yakalandığı ortaya çıkarken, Tiflis kaçakçılık tartışmasına Güney Osetya ve Abhazya’yı da sokma derdinde.

Tiflis, bugün, Oleg Khintsagov adlı Kuzey Osetyalı birinin radikal İslamcılara 1 milyon dolara satmak üzere bomba yapımında kullanılabilecek 100 gram uranyumun-235 ile 1 Şubat 2006’da yakalandığını duyurdu. Mahkemenin de Khintsagov’u 8 yıl 6 ay hapse mahkum ettiği belirtildi. Gürcü İçişleri Bakanlığı, Khintsagov’un yakalanmadan önce kendisiyle alıcı sıfatıyla irtibat kuran Gürcü ajanlara Vladikavkaz’da 2-3 kilo zenginleştirilmiş uranyum olduğunu söylediğini açıkladı.  İddiaya göre Khintsagov yakalandığında yüzde 90 oranında zenginleştirilmiş uranyumu cebindeki plastik kapta taşıyordu. Hem ABD hem Gürcistan, Rusya’yı uranyumla ilgili bağlantıları ortaya çıkarmak için işbirliği yapmamakla suçlarken Tiflis işin içine Abhazya ve Güney Osetya’yı da karıştırdı.

Gürcistan Dışişleri Bakanlığı, Abhazya ve Güney Osetya’nın silah, uranyum ve uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığını iddia etti. Tiflis’in bir yıl önceki uranyum operasyonunu, Abhaz-Gürcü sorununun BM Güvenlik Konseyi'nde ele alındığı bir sırada açığa vurması siyasi hesapların olabileceği şüphesini doğurdu. Tiflis, Gürcistan'dan bağımsızlığını ilan etmiş olan bu iki bölgede asayiş ve güvenlik sorunlarını öne çıkarıp, uluslararası topluma buralarda kontrolün olmadığı, dolayısıyla uluslararası müdahale gerektiği mesajı vermeye çalışıyor.

25.01.2007  Ajans Kafkas

New York/Sohum, Abhaz-Gürcü sorununu özel bir gündemle ele alan BM Güvenlik Konseyi, bölgede yüksek tansiyonun devam etmesinden dolayı kaygılarını dile getirirken güvenlikle ilgili bazı ilerlemeler olduğunu da kaydetti.

BM Güvenlik Konseyi’nin dünkü toplantısında BM Genel Sekreteri’nin Özel Temsilcisi Jean Arnault bir bilgilendirme konuşması yaptıktan sonra, 15 Ocak’ta üye ülkelere sunulan Abhazya-Gürcistan raporu ele alındı. Toplantının ardından yapılan açıklamada, Konsey’in çatışma bölgesinde tansiyonun hala devam ediyor olmasından endişe duyduğu vurgulandı. Güvenlik Konseyi dönem başkanlığını yürüten Rusya’nın BM Büyükelçisi Vitali Çurkin, “Bölgede devam eden tansiyona ilişkin endişelerle birlikte Konsey üyeleri bazı gelişmelerden memnuniyet duyduklarını belirtti. Özellikle BM askeri gözlem misyonu ve Bağımsız Devletler Topluluğu Barış Güçleri’nin Kodor Vadisi’nde periyodik kontrol operasyonlarına yeniden başlamış olmaları önemli” dedi. BM Genel Sekreteri Bahn Ki-Moon’un 15 Ocak’ta üye ülkelere sunduğu ve dün tartışılan raporunda, çatışma bölgesinde son şiddet olaylarından duyulan endişeler dile getiriliyor ve taraflara barışçıl çözüm için diyaloga girmeleri tavsiye ediliyor. Genel Sekreter, aralıkta Gal bölgesinde üç Abhaz güvenlik görevlisinin öldürülmesi ve 5 Ocak’ta Gürcü karakoluna düzenlenen ve bir polisin öldüğü saldırıyı gündeme getiriyor. Raporda Yukarı Kodor’da temmuzda 550’ye çıkarılan Gürcü polis sayısının 250’de düşürülmesinden iyi bir gelişme olarak bahsediliyor.

Ayrıca Güvenlik Konseyi bölgedeki BM Askeri Gözlem Misyonu’nun görev süresini 15 Nisan’a kadar uzattı. Gürcistan’ın temmuzda asker çıkardığı Kodor’un yukarı kısmını silahsızlandırması için BM Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu 13 Ekim 2006 tarihli ve 1716 nolu kararının yerine getirilmesi için de 15 Nisan’a kadar ek süre tanındı. BM Güvenlik Konseyi, 15 Nisan öncesi bir toplantı daha yaparak hem bu kararın yerine getirilip getirilmediğini değerlendirecek, hem de BM misyonunun görev süresinin uzatılması konusunu ele alacak. Çurkin nisandaki toplantıya Abhaz tarafının davet edilebileceğini söyledi.

25.01.2007  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya, Gürcistan’ın BM Güvenlik Konseyi toplantısı öncesinde Sohum’la önkoşulsuz görüşmelere hazır olduğu mesajına kanmadı.

Abhazya Dışişleri Bakanlığı, Gürcistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yekaterina Zguladze'nin  New York’ta BM genel merkezinde yaptığı açıklamanın pozitif rengine karşın yapıcılıktan mahrum olduğunu kaydetti.

Abhazya Dışişleri, Gürcistan'ın başta 14 Mayıs 1994 tarihli Moskova Anlaşması ve 25 Mayıs 1998 tarihli Kodor’un silahsızlandırılması ile ilgili anlaşma olmak üzere, BM, AGİT, Rusya Federasyonu, Abhazya ve Gürcistan'ın altında imzası bulunan anlaşmaları kabaca ihlal ettiği halde yaptığı açıklamalarla uluslararası toplumu yanılttığını kaydetti. Dışişleri’nin açıklamasında, Tiflis’in Kodor’dan Gürcü askerlerinin çekilmesini öngören BM Güvenlik Konseyi’nin 13 Ekim 2006 tarihli ve 1716 nolu kararından kaçmak için böyle bir aldatmacaya giriştiği belirtildi. Açıklamada, Gürcistan’ın Kodor Vadisi’nin yukarı kısmında yaptığı askeri provokasyonu kriminal gruplara karşı özel bir operasyon olarak göstererek bölgede durumu istikrarsızlaştırmanın sorumluluğunu üzerinden atmaya çalıştığı ifade edildi. Açıklamada Tiflis, bölgede hala asker bulundurarak provokasyonları sürdürmek, anlaşmaları çiğnemek, Gürcü-Abhaz sorununu askeri yolla çözme niyetini her defasında ortaya koymakla suçlandı.

Açıklamada, Gürcü-Abhaz meselesinin çözümü konusunda tek taraflı katılımların fayda sağlamayacağı belirtilerek, BM Güvenlik Konseyi oturumunda Abhazya temsilcilerinin de yer almasının şart olduğu vurgulandı.

24.01.2007  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya, Rus işadamlarını yatırıma çekmek için 2007’de de aktif politika yürüteceğini duyurdu.

Rusya Federasyonu’ndaki Abhazya Yatırım Politikaları Temsilcisi Oleg Bartsıts, "Yabancı sermaye katkılı yeni projeler, 2007’de de artarak devam edecek" dedi.

Abhazya’nın yabancı yatırımcılar için giderek daha cazip bir ülke haline geldiğini belirten Bartsıts, "Bugün, yatırım çekmek için planlı bir şekilde uygun koşullar meydana getirilmektedir ve vergi indirimlerine gidilmektedir. BDT ülkelerinde yatırımcının üç yıl süresince gelir vergisinden muaf olduğu çok az yer vardır" diye konuştu. Bartsıts, ekonomik özgürlükler, devletin sıkı denetim politikası ve yatırım projelerinin Rusya’ya nazaran daha karlı olmasının yatırımcı çekmede önemli kolaylıklar sağladığını ancak eski mevzuatlar nedeniyle de zorluklar yaşadıklarını anlattı. Bartsits parlamentoya eski mevzuatları bir an önce reforma tabi tutması çağrısı da yaptı.

Bartsıts, Rusya’da 'Ruskiy Hit’ ve 'Smak' markalarıyla gıda üretim sektörünün büyüklerinden olan Alternatif’in yakında Abhazya’da faaliyete geçeceğini kaydetti. 18 ay önce kurulan Rusya Federasyonu’ndaki Abhazya Yatırım Politikaları Temsilciliği, birçok projeye önayak oldu. Bunlardan en önemlisi iş dünyasını buluşturan 12-13 Ekim 2006 tarihlerindeki Pitsunda Ekonomik Forumu’ydu.

23.01.2007  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, parlamentodan geçen yeni ceza kanununu onayladı. Önce devletin haklarını esas alan eski SSCB’den miras kanundan kurtulma amacı güden yeni yasa 1 Haziran’da yürürlüğe girecek.

Devlet Başkanlığı ekonomi ve hukuk bölümü raportörü Vadim Bjanya, yeni ceza kanununu eskisinden ayıran en önemli özelliğinin bireyin haklarını öne çıkarması olduğunu söyledi.

Bjaniya, "Sovyet Ceza Kanunu’nda değerler hiyerarşisi şöyleydi: Devlet, sonra toplum ve ardından vatandaşın menfaatleri. Şimdi kabul edilen kanunda ise önce vatandaşın hakkının korunması, daha sonra toplum ve sonra devletin menfaatlerinin korunması yer alıyor" dedi. Yeni yasanın hazırlayan komisyonda hükümet temsilcilerinin yanı sıra bağımsız hukukçular ve Abhazya Devlet Üniversitesi uzmanları yer almıştı.

23.01.2007  Ajans Kafkas

Sohum, Rus, Alman ve Abhaz bilim adamları güneş enerjisi için enerjilerini birleştiriyor. Üç ülkenin bilim kurumları güneş enerjisinden yararlanma konusunda proje geliştirmek için Abhazya’da ortak laboratuar kuruyor.

Rusya’nın St. Petersburg kentinde Sohum Fizik Teknoloji Enstitüsü (SFTE) bilimsel üretim potansiyelinin faaliyete geçirilmesi konusunda Rus, Alman ve Abhaz bilim adamlarının katıldığı bir toplantı düzenlendi.

Toplantıya SFTE Başkanı Anatoli Markoliya Nobel ödüllü Rus akademisyen Jores Alferov ve Alman bilim adamı Klauss Tissen gibi bilim dünyasının tanınmış isimleri de katıldı.
 

Anatoli Markoliya, St. Petersburg'da Rusya, Almanya ve Abhazya bilim kurumları arasında üçlü bir anlaşma imzalandığını belirterek şu bilgilere verdi: "SFTE'ne değer veriyorlar ve imkanlarını anlıyorlar. Anlaşma, SFTE'de güneş enerjisi ile ilgili dönüştürücülerin yeni öğelerinin denenmesi için deney üssü oluşturmayı öngörüyor. Bunun için Abhazya'nın Gulripş bölgesindeki Agudzera köyünde yeni bir laboratuar kurulacak. İşbirliğinin ilk etabı farklı sistem örneklerinin incelenmesini öngörüyor: Verimlilik, kapasite, sup-tropikal koşullarda çalışması vb."
 

Abhazya'da yıl boyunca güneşli gün sayısının 300'e kadar çıkabildiğini belirten Markoliya bunun da deneylerin tam kapasiteyle yapılabilmesine imkan verdiğini kaydetti.

23.01.2007  Ajans Kafkas

Belçika Uluslararası Kriz Grubu Gürcistan'a Abhazya'ya karşı gerilim politikasından vazgeçme çağrısı yaptı.

Uluslararası Kriz Grubu’nun 18 Ocak’ta yayımladığı raporda BM ve Rusya himayesinde 14 yıldan beri yapılan müzakerelerin bir sonuç vermediği belirtilirken Kodor Vadisi ve Gal bölgesinde yeni bir çatışma riskine işaret etti. Çağrıda, “2006 yılı baharında Gürcü-Abhaz koordinasyon konseyinin çalışmalarının yeniden başlaması ve Gürcü ve Abhaz taraflarının barışçıl girişimleri belirgin bir iyimserlik doğurmuştu. Ancak Rus-Gürcü ilişkilerinin sert bir şekilde kötüleşmesi ve 2006'nın ortalarında Gürcistan'ın Kodor vadisindeki askeri maceraları Abhazya çevresinde kat edilen sürecin donmasına neden oldu. Yeni müzakere girişimlerinin olmadığı bu koşullarda, yeni şiddet eylemleri gerçek birer tehdit haline gelmektedirler” denildi. Kriz Grubu tespitlerini ve taraflara çağrısını şöyle sürdürdü:

“Tiflis, Rusya'nın nüfuzunu azaltmak için, müzakere ve barış gücü formatlarının değiştirilmesini öngören yeni bir strateji geliştirdi. Moskova ve Sohum, bu değişimlere karşı gelmektedirler, ancak onların konumları, Gürcistan'ın Batılı müttefikleri tarafında fazla destek bulmamaktadır. Uluslararası Kriz Grubu, Tiflis ve Sohum'a saldırmazlık ve mültecilerin geri dönmesi konusunda anlaşma imzalamaları, savaş sırasında işlenen suçların soruşturulması ve demiryolu bağlantısının yeniden kurulması için Rusya ve Ermenistan'ın da katılımıyla Karadeniz demiryolu konsorsiyumu kurulması çağrısı yapıyor. Gürcü tarafı, sözde sürgündeki Abhaz hükümetinin rolünü azaltmalı ve Abhazya için alternatif yasama ve yürütme organları seçimleri yapmaktan kaçınmalıdır. Tiflis, Abhaz tarafıyla diyalogda tecrübeli bir müzakereci belirlemeli ve her iki taraf için de kabul edilebilir bir formül bulunana kadar BDT barış gücü operasyonlarını durdurma girişimlerinden vazgeçmelidir. Uluslararası Kriz Grubu, BM'ye de Gürcistan'a Avro-Atlantik sahasına entegrasyonu için Abhazya'ya karşı güç kullanmaktan vazgeçmesi şartını koyması çağrısında bulunmaktadır.

20.01.2007  Ajans Kafkas

Sohum, Uluslararası Kızılhaç Komitesi, 2006’da Abhazya’da yürüttüğü insani yardım çalışmalarıyla ilgili olarak bir açıklama yaptı.

Sık sık Abhazya’daki hapishaneleri ziyaret ederek mahkum ve tutukluların durumlarıyla, özellikle de tüberküloz vakalarıyla ilgilenen Kızılhaç’ın açıklamasına göre, örgüt 3 bin Abhaz vatandaşına yiyecek dağıttı. Ekim-Aralık 2006 arası 300 kişiyi 170 tonluk yiyecek verildi. 4 yemekhanede 350  kişiye sıcak yemek dağıldı. Gagra kentinde ortopedi merkezine 21 protez ve 49 koltuk değneği temin edildi. Kızılhaç tarafından yapılan tıbbi malzemelerle Abhazya genelinde 169 acil ameliyat geçekleştirildi. Kızılhaç'ın Abhazya'daki 89 sosyal hizmet görevlisi, belirlenmiş 369 engelliye düzenli olarak sosyal yardımı sürdürüyor. 'Gıda yardımı 100' programı çerçevesinde 2200 kişiye her ay düzenli olarak gıda yardımı ve her iki ayda bir acil ihtiyaç yardımı yapılıyor.

20.01.2007  Ajans Kafkas

Sohum, Avrupa Birliği, Abhazya’yı yakın plana aldı. Abhazya ile ‘İyi Komşuluk İlişkileri Ülkeleri’ çerçevesinde yakınlaşmanın zeminini yoklayan AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu bünyesindeki Doğu, Avrupa, Güney Kafkasya ve Orta Asya Direktörü Hugues Mingarelli başkanlığında bir heyet, Sohum’u ziyaret etti. Ziyaretin tam amacı Abhazya’nın fotoğrafını çekmek.

17 Ocak’ta Sohum’da Abhazya Başbakanı Aleksandr Ankvab, Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ve Güvenlik Konseyi Sekreteri Stanislav Lakoba ile görüşen Mingarelli, Abhazya'nın AB’nin ilgilendiği bölgelerden biri olduğunu belirterek, "Bulgaristan ve Romanya'nın AB’ye katılmasıyla komşularınız haline geldik. Biz, tıpkı bütün Güney Kafkasya ülkeleriyle olduğu gibi Abhazya ile aktif işbirliğine gitmeye hazırız" dedi.

Ekonomi, insan hakları, demokrasinin gelişimi konularında Abhazya'da incelemelerde bulunan heyet, Sohum’a karşılıklı işbirliği için somut proje ve programlar hakkında diyalog başlatma önerisinde bulundu. Abhazya’nın resmi haber ajansı Apsnipress’e göre AB heyeti, "Biz, istikrarlı ve gelişen bir Abhazya ile ilgileniyoruz. Avrupa Birliği ile komşu olan ülkelerin, ekonomik olarak gelişmiş, istikrarlı, kendi toprak bütünlüğünü kontrol eden ve etrafındaki ülkeler için tehdit oluşturmayan ülkeler olmalarını istiyoruz" mesajı verdi.

‘Tiflis aradan çekilsin’

Abhazya'da ekonomik istikrarın sağlanması ve sivil toplum kuruluşlarının geliştirilmesi ile ilgili projelere verdikleri aktif destek için Avrupa Komisyonu heyetine teşekkür eden Bakanı Sergey Şamba da, AB ile Tiflis devrede olmaksızın doğrudan ilişki kurmak istediklerini söyledi. Şamba “Abhazya, Avrupa’nın bir parçasıdır. Avrupa toplumuyla bütünleşmeye hakkımız var. Abhazya’nın Gürcistan ya da üçüncü bir ülke aracılığıyla AB ile ilişki kurmasının etkin bir yol olduğunu sanmıyorum. Doğrudan bağlar kurmak kaçınılmazdır” dedi.

Avrupa Birliği'ni Güney Kafkasya'da güvenlik ve anlaşmazlıklara barışçıl çözüm için ciddi bir garanti olarak gördüklerini belirten Şamba, AB’den barış ve istikrarın korunması için daha fazla duyarlılık beklediklerini belirtti.

Komşularıyla özellikle de Gürcistan'la ilişkilerinin normalleşmesine öncelik verdiklerini ifade eden Şamba, "Umuyoruz, bir gün çok iyi ilişkiler içinde olacağımız zamanlar da gelecek, ancak bunun için Gürcistan'ın bizden toprak talebinde bulunmaktan vazgeçmesi gerekir" dedi.

19.01.2007  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya, son dönemlerdeki terör eylemlerinden sorumlu tuttuğu Gürcü yönetimini ağır dille eleştiren bir bildiri yayımladı. Abhazya Dışişleri Bakanlığı’nın bildirisinde, Tiflis yönetimi, bölgede Rus barış gücünü bölgeden çıkartıp işgale zemin hazırlamak için terör eylemleri tezgâhlamakla suçlandı.

Gürcistan’a ‘Terör politikalarını bırak, diyalog zeminine dön’ çağrısı yapan Dışişleri Bakanlığı bu konudaki şikayetlerini BM Dostluk Grubu, Rusya Federasyonu ve dünya kamuoyuna ilettiklerini belirterek şunları kaydetti: “Bir kez daha bu tür ihlallerin aslında Rusya'nın bölgeden çıkarılarak Abhazya'nın işgal edilmesine yönelik Gürcistan'ın planlı politikasının sonucu olduğu konusunda uyarıda bulunuyoruz. Bu politika, ardı arkası kesilmez şantajlar, kışkırtmalar, cinayetler ve siyasi entrikalara dayandırılmaktadır. Sürgündeki sözde hükümetin ve sabotajcı-terörist grupların faaliyetlerine Gürcü yönetimi tarafından doğrudan destek verilmekte ve bariz bir şekilde kışkırtıcı karakter taşımaktadır. Teröristlerin saldırıları, Gürcü-Abhaz anlaşmazlığının derinleştiği bir sırada cereyan etmekte ve Gürcü tarafı, Abhaz güvenlik güçleri ve sivil vatandaşlara ölüm getiren bu grupların faaliyetlerinin durdurulması için hiçbir çaba göstermemektedir.”

Gürcü yönetiminin Abhazya’ya karşı terörü bir politika haline getirdiğini belirten Dışişleri Bakanlığı, “Sözde sürgün hükümeti uluslararası kamuoyunun zimmi onayından destek almaktadır. Sözde sürgün hükümeti, Abhazya'da yaşayan bütün insanlarda acı ve sıkıntılara sebebiyet vermektedir.  Bu politika, Abhazya'nın kendini dünyaya tanıtması için başka fırsatların ortaya çıkmasını engellemektedir” ifadelerini kullandı. Bildiride şunlar kaydedildi:
 

”BM Güvenlik Konseyi'nin 27 Ocak 2007'de yapılacak toplantısı öncesinde, Gürcistan'ın hareketleri, BM Güvenlik Konseyi'nin Kodor Vadisi'nden birliklerini geri çekmesi ile ilgili kararıyla tam bir uyumsuzluk göstermektedir. Gürcü yönetimi kışkırtmalarını Abhazya'nın Gal bölgesinin BM kontrolüne verilmesini teklif ederek sürdürmektedir. Bu önerinin amacı dünya  kamuoyuna Abhazya ve Bağımsız Devletler Topluluğu barış güçlerinin bölgedeki durumu kontrol edemedikleri izlenimi vermektir. Bunun için, Gal bölgesine sabotajcı terörist gruplar sevk edilmektedir. Bu konuda BM ve AGİT’in ortak soruşturma belgelerinde bahsedilmektedir. Gürcü yönetiminin geleneksel yöntemleri kullanmaktan vazgeçemeyeceği kesinlikle açıktır. Ancak bu tür girişimler, hiçbir şekilde sonuç vermemekte ve müzakere sürecinin gelişimine katkısı olmamaktadır. Abhaz tarafı olarak topraklarının ayrılmaz parçası olan Gal bölgesi ve Kodor Vadisi'nde meydana gelen olayların sorumluluğunu üstleniyor, bu suretle Gürcü tarafına bir kez daha kışkırtma politikasından vazgeçmesi ve yapıcı diyalog zeminine dönmesi çağrısında bulunuyoruz".

18.01.2007  Ajans Kafkas

Abhazya Devlet Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada Bagapş, “Abhazya'nın ülkeye yapılacak yatırımlar konusunda diasporaya daha fazla yardıma hazırız” mesajı verdi. Bagapş "Şu aşamada bizim için en önemli görev, Gürcü-Abhaz anlaşmazlığının kendi anavatanında yatırım yapmaya engel olmadığını göstermektir" dedi. Bagapş, daha önce yaptığı bir açıklamada da, diasporalı Abhaz işadamlarının Abhazya’ya yapacağı yatırımların anavatana geri dönüş sürecini de hızlandıracağını söylemişti.

16.01.2007  Ajans Kafkas

Karadeniz'in öte yakasında Gürcülerle savaşın bıraktığı izlere rağmen Abhazya saklı bir cennet. Kafkasya'da Rusya-ABD hesaplaşmasının ortasına düşen Abhazya, tanınmak için atakta. Tiflis'le birleşmeye şans tanımayan Sohum, Rusya'yı kalkan yapmak niyetinde.

FEHİM TAŞTEKİN, Gürcülerin '100 bin Abhaz'ı imha için 100 bin Gürcü feda' sloganıyla 1992'te başlattığı savaşta ölen 7 bin Abhaz için yapılan Şehitler Anıtı'ndayız.
 

Üniformalı biri, abide gibi duruyor karşımda. Bakışları hayli derin, savaş günlerine daldığı kesin. Biri 'Tanınmış bir tiyatrocu ve bestecidir' diyerek merakımı dürtüyor. Yanına varıp 'Gazi misin' diye soruyorum. "Vatan tehlikedeyse silahla beste arasında ayrım kalmıyor. Herkes cepheye giderken ben geri kalacak değildim ya" diyor. Adını rica ediyorum, 'Sergey Agabinia' diyor. Mütercimim Turhan Zeren, bir anda donup kalıyor. Toparlanıp Sergey'in boynuna sarılıp, ağlıyor. Canlı bir kavuşma. 1864 sürgününün ayırdığı iki kardeşin torunları defalarca kucaklaşıyor. Zeren, cebinden not defterini çıkarıp, akraba izi sürerken tuttuğu notları, Sergey'se anıttaki levhalarda şehit düşen Agabiniaların isimlerini bir bir gösteriyor.
 

Zeren vatanına dönebilmek için yanıp tutuşanlardan biri. Temel soru ise Abhazya Zerenlere yâr olacak mı? Kafkaslar için büyük emperyalist Rusya ama Abhazların bir de küçük emperyalisti var: Gürcistan.
 

Rusya, Abhazya'ya uyanıyor
 

Karadeniz'in öte yakasında sırtını Kafkas sıradağlarına verip kıyıda 240 km uzanan Abhazya gerçekten cennet. Savaşın izlerine, Gürcülerin çekilirken yaktığı evlerin iç burkan görüntüsüne rağmen... Abhazlar, vatanlarına Apsni yani 'Canlar Ülkesi' diyor. Bu denli güzellikse başa bela.
 

Ruslar kanla zaptettikleri bu yeri, SSCB dağılırken elden kaçırdı. Bu Stalin'in 'affedilmez' hatasının sonucuydu. Sovyet lideri, 1931'de Abhazya'yı Gürcistan'a hibe etmişti. Gürcistan 1991'de bağımsız olurken Abhazya ortada kaldı. Rusların yüreğinin yandığı nokta da burası. Sovyet liderlerinin tatil beldesiydi Abhazya. Stalin'in Ritsa'daki daçası dillere destan. Ve hâlâ Rus ordusuna ait sanatoryumlar var. Karadeniz güzelliği yetmezmiş gibi bir de baş döndürücü parklar yapılmış. Kıyı boyunca ağaçlar gerdan gibi uzanıyor; Palmiyeler, bataklığı kurutmak için Avustralya'dan getirilmiş okaliptüsler... Hepsi Sovyet eseri. Ülke hâlâ bu altyapı üzerinde. Yolun sadece Gagra'ya kadar kısmı yeniden asfaltlanabilmiş.
 

Şimdi emperyalist geçmişin küllerini harlayan Rusya bu cenneti kaptırmak niyetinde değil. Beri tarafta ise 'toprak bütünlüğüm' diye tutturan Tiflis var. Gürcüler, Sovyetlerle hesaplaşma adına Abhazya'yı kendisine bağlayan anayasayı çöpe atıp bindiği dalı kesti. Buna karşın Tiflis'e 1992'de federasyon teklif eden Abhazya, işgalle karşılık gördü. 'Kafkas' gönüllüler sayesinde Gürcüleri 1993'te püskürttü. 1994'te bağımsızlık anayasasını meclisten geçiren Abhazya, bunun bedelini 1995'ten beri BDT ambargosuyla ödese de, 1999'daki referandumla bağımsızlığını yüzde 97 ile perçinledi.
 

Rusya, 1999 AGİT Anlaşması gereği Gürcistan'daki üslerini kaybederken ABD de 11 Eylül sonrası Kafkasya'ya Tiflis üzerinden girdi. ABD'nin Vaziyani'de Gürcü ordusunu eğitmesi Abhazya'ya olası hamlenin habercisiydi. Gardını alan Rusya, Abhazların yüzde 90'ına pasaport dağıtıp, sorunu içselleştirdi. 2008'e dek Abhazya'yı geri alma vaadi ve 'sivil darbe' ile 2004'te iktidara gelen Mihail Saakaşvili, temmuzda Kodor'a asker göndermekle kalmadı, ağustosta sürgünde Abhaz hükümeti kurdu. Kremlin ise ambargoyu delme kartını oynayıp, Psou'yu açtı. Şimdiye dek sınır sadece Rus pasaportuna açıktı. Diğerleri 100 dolar rüşvetle Psou'daki demiryolundan geçiyor ya da boğulmayı göze alıp nehre atlıyordu.
 

2002'de sınırda gördüğüm manzara hayli dokunaklıydı. Nineler sırtta mandalina sınırı geçip birkaç ruble için savaşıyor, yağış ve rüzgârdan korunmak için de kendilerini naylona sarıp sarmalıyordu. Abhazya üzerinden hesaplaşması kızışırken Sohum da 18 Ekim 2006'da uluslararası tanınma için atağa geçti. İlk çağrı Rusya'yaydı. Sese ses katmak için diaspora da tetiklendi.
 

Diaspora ses veriyor
 

Ruslarla tarihsel hesaplaşma hisleri ağır basan diaspora, Rusya'yı gelecek garantisi diye gören anavatanın kararlarına açık çek verse de kafada 'Abhazya Rusya'ya mı kayıyor' sorusu var. Zira Sohum'daki kongrede bunu dile getirenler oldu. Kafkas-Abhaz Dayanışma Komitesi Başkanı İrfan Argun da, bağımsızlığın korunması için diasporanın her türlü desteğini yinelerken, ilhak hesaplarına dair ince uyarısını yaptı:
 

"Rusya'nın çıkarlarının farkındayız. Ama bu, Abhazya'nın varlığını yok edecek bir uygulamaya dönüşmemeli. Rusya'nın Kafkasyalılara borcu nedeniyle, bu halkın yok edilmesine de izin vermemelidir."
 

'Gürcistan'la yapamam' diyen Abhazya'nın geri kalan tek nefes borusu Rusya. Sohum bunu tıkatmama derdinde. Diasporanın Rusya endişesini Meclis Başkanı Nugzar Aşuba'ya aktardığımda, "Bağımsızlık kararı halka ait. Bunu kimse değiştiremez. Rusya ile yakınız, çünkü başka yakınlık gösteren yok" diyor. Kongrenin sonuç bildirisinde de Rusya'nın gönlünü alma kaygısı öne çıkıyor: "Rusya halkının desteğini çok önemsiyoruz. Her alanda desteği esirgemediler. Bu sayede ulusal kimliğimizi koruduk."
 

Sohum'un beklentisi en azından dışilişkiler ve savunmayı Rusya üzerinden yürütmek. Ama Rusya 'Abhazya birinci dereceden yatırım bölgesi olsun' pazarlığı yapıyor. Bu, talan demek. Üniversiteli üç gence 'bağımsız ama ambargo altında olmaktan mutlu musunuz', 'Tiflis'le birleşmeye ne diyorsunuz' diye soruyorum. Biri heyecanla "Her ülkenin sorunları var, sizin yok mu" derken, öteki "Ülkemle gurur duyuyorum, bağımsız kalmasını istiyorum" diyor. Üçüncüsünün yanıtı ise "Sorunlar var ama Gürcülerle olmaz." Velhasılı halk yılgın değil.
 

Bagapş: Bağımsızlıktan artık dönüş yok

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş yoğun programına rağmen röportaj talebimizi geri çevirmiyor.
 

Sohum, Abhazya'da 4 Mart’ta yapılacak genel seçimler için adaylık süreci başladı.

Abhazya Seçim Kurulu Başkanı Batal Tabagua'nın verdiği bilgilere göre, 35 kişilik parlamentonun yeni üyelerini belirlemek için yapılacak seçimlere katılacakların adaylık başvuruları 13 Ocak’ta başladı.

35 bölgede seçim komisyonları şimdiden oluşturuldu. Abhazya'da seçimler çoğulcu sisteme göre gerçekleştiriliyor. Yerel seçimler ise, 11 Şubat’ta gerçekleştirilecek.

15.01.2007  Ajans Kafkas

Gürcistan, Gal'deki saldarıları ileri sürüp Rus barış güçleri ve Abhazya'nın vatandaşlarıın güvenliğini sağlayamadığı propagandası yaparken Sohum da, Tiflis'in Kodor'la ilgili BM Güvenlik Konseyi kararını yerine getirmediğini hatırlatıyor. Abhazya, Tiflis'i bölgede uluslararası müdahaleye zemin hazırlamak için kışkırtıcı eylemler tezgahlamakla suçluyor.

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya’ya karşı alternatif hükümetler kurarak, uluslararası toplumu manipüle etmeye çalıştığını söyledi. Şamba, Tiflis’in Gal bölgesinde terör saldırıları düzenleyip uluslararası toplumda ‘Abhazya ve Bağımsız Devletler Topluluğu şemsiyesindeki Rus barış gücünün vatandaşların güvenliğini sağlamaya muktedir olmadığı kanaatini uyandırmaya çalışmakla suçladı.

Abhaz Dışişleri Bakanı, Abhazya’nın Gürcistan’ın son manevralarına dair kaygılarını ve güvenlik sorunlarına ilişkin görüşlerini BM’nin Gürcistan özel temsilcisi Jan Arno’ya aktardı.

11 Ocak’ta yapılan görüşme sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şamba, rutin bir toplantıda birikmiş sorunları ele aldıklarını belirterek, şu bilgileri aktardı: “Senenin henüz başında ayrılık sorununun çözüm planı konusunda bundan sonraki hareketlerimizi, oluşan engelleri belirlememiz gerekiyordu. En önemli engel, son zamanlarda bizim defalarca dile getirmiş olduğumuz Gürcistan yönetiminin silahlanmaya gitmesi ve takip ettiği stratejik yol. Bu yol, bölgeye uluslararası müdahaleye zemin hazırlamak, BDT ve Abhaz hükümetinin vatandaşların güvenliğini sağlama durumunda olmadığını göstermek için gerilim yaratma amacı gütmektedir. Biz alternatif kurumların sadece Abhazya'da değil Güney Osetya'da da oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz. Bu Kodor Vadisi’nde gerçekleştirildi. Gürcistan dünya toplumlarını Abhazya bölgesinde iki yönetimin olduğuna ve bundan dolayı da alternatif hükümetin de dinlenmesi gerektiğine inandırmaya çalışıyor. Bizim pozisyonumuz uluslararası toplumu, müzakere sürecinin taraflarının bu tür saçma hareketlerinden haberdar etmeye yönelik. Biz tüm bu konuları bugün Arno ile görüştük ve Gürcistan'ın Kosova ile ilgili gelişmelerden duyduğu endişelere bağlı olarak durumu gerginleştirmeye çalıştığını ifade ettik.”

Gürcistan lideri Mihail Saakaşvili, Gürcülerin Sohum’u bir yıllık işgalden sonra kaybettikleri günün 13. yıldönümü olan 17 Ağustos 2006’da Kodor’da sürgünde Abhaz hükümetini kurmuş, ayrıca Abhazya’yı ziyaret edecek diplomatik temsilcilere Kodor’daki hükümeti de görme şartı koşmuştu.

Şamba, Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığını devralmasının ardından nisandaki Abhaz-Gürcü sorununa ilişkin özel oturuma Sohum temsilcilerinin davet edilmesi olasılığı hakkındaki bir soru üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: “Eğer BM Güvenlik Konseyi’nde Abhazya meselesi görüşülecekse ya her iki taraf da çağrılmalı veya hiç biri çağrılmamalı. Tarafların katılımı meselesi birkaç kez gündeme geldi, ama uzlaşma olmadığında ne Abhaz ne de Gürcistan tarafı çağrıldı. BM üyesi olarak Gürcistan temsilcisinin Güvenlik Konseyi öncesindeki toplantılara çağrılması ise başka bir durum. Müzakere sürecinde etkileyici taraf olarak Rusya şimdi her iki tarafın da dinlenmesi gerektiğini gündeme getirebilir. Eğer arabulucular durumu tarafsız olarak çözmeyi istiyorlarsa objektif kararlar almalı, her iki tarafı da dinlemeli. Ama baştan beri görülen şu ki, müzakere sürecine katılanların hepsi Gürcistan'ın toprak bütünlüğünden yola çıkıyor. Bizim için önemli olan güvenlik garantisi ve devlet, ekonomi ve silahlı güçleri sağlamlaştırmaya imkân veren müzakere süreci idi. Biz müzakere sürecine uluslararası katılımın istikrarı destekleme ve insanların güvenliği açısından fayda sağladığı düşüncesindeyiz. Ama hiç kimse Abhaz halkının seçmiş olduğu yolu değiştirmesi konusunda etkili olamayacak. Bugün kendi toplumumuzu korumak için yeterli güç ve aracımızın olduğunu düşünüyorum.”

Dışişleri  Bakanı, çıkmazda olan müzakere sürecinin kaderi konusunda ise “Müzakere süreci imzalanan anlaşmalara riayet edildiğinde devam edebilir, eğer bunlar ihlal edilir ve görmezden gelinirse müzakere anlamını yitirir. Müzakere sürecini biz bozmuyoruz, reddetmiyoruz, ama Gürcistan hareketleri ile müzakereye devamı imkânsız kıldı, çünkü Kodor'a askeri birliğini sevk ederek ateşkes anlaşmasını ihlal etti” dedi. Gürcistan, temmuzda Kodor Vadisi’nin Abhazya’nın kontrolünde olmayan yukarı kısmına askeri sevkiyat yapmıştı.

Gürcistan, 25 Mayıs 1998'de Gagra'da Abhazya, Gürcistan, BM temsilciliği ve Rusya'nın da imza koyduğu anlaşma ile Abhazya’ya silahlı güçlerin geçmesini önleme sorumluluğunu üstlenmişti. BM Güvenlik Konseyi de, geçen son baharda Tiflis’e Kodor’dan silahlı güçlerini çekmesi çağrısı yapmıştı. Şamba, bu konuda da “Arno'ya BM Güvenlik Konseyi kararı yerine getirilmedikçe müzakere sürecinin devam etmeyeceğini ifade ettim. Müzakere süreci devam etmeyecek olursa da artık BM misyonunun amaca uygun olup olmadığı tartışmaya açılacak. Eğer müzakere süreci devam etmezse misyonun gözlem süresi uzatılmayacak. Biz müzakere sürecinin bazı farklı mekanizmalarını korumaya gayret gösteriyoruz, özellikle de son yıllarda oldukça etkili olan Gal'de yapılan haftalık dörtlü görüşmeleri önemsiyoruz. Son zamanlarda Gürcistan tarafı bunlara da katılmayı reddediyor. Şimdi durum kızıştı ve BM misyonu taraflara bu formatta diyalogun aktif hale getirilmesi ve dörtlü görüşmenin üst düzeyde yürütülmesi teklifinde bulundu. Biz, Gürcü medyasında yer alan haberlerin aksine bu görüşmelerin devam etmesi gerektiğini defalarca açıkladık” dedi.  

‘Gürcü yönetiminin Kodor Vadisi’ne göstermelik ziyaretlerini nasıl değerlendiriyorsunuz’ sorusuna da Abhazya Dışişleri Bakanı şu yanıtı verdi: “Bu bizi aynı şekilde cevap vermeye itecek bir adım. Bu başka türlü adlandırılamaz. Gürcistan devlet başkanının orada ne kadar bulunduğu, sürgünde Abhazya hükümetinin orada ne kadar bulunacağı da bir soru. Biz tüm bunları şimdi inceleyemeyiz, ama Gürcistan'ın BM Güvenlik Konseyi kararını yerine getirmesi konusunda ısrar edebilmek için zamanımız var. BM Güvenlik Konseyi kararının yerine getirilmemesinin ne tür sonuçları olduğunu Yugoslavya ve Irak yakın tarihinde gördük. BM Güvenlik Konseyi kararının yerine getirilmesini ısrarla istemeye devam edeceğiz.”

13.01.2007  Ajans Kafkas

Moskova, Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığını Katar’dan devralmasıyla birlikte Abhazya’nın BM toplantılarına katılma şansı arttı.

Rusya’nın BM’deki Daimi Temsilcisi Vitali Çurkin, Gürcü-Abhaz sorununun görüşüleceği BM toplantılarına Abhaz yönetiminin davet edilebileceğini açıkladı. Çurkin’e göre, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın 24 Ocak'taki BM Güvenlik Konseyi danışma toplantısına davet edilme ihtimali var. Bu ihtimal Abhaz-Gürcü sorununun konuşulacağı nisan ayındaki BM Güvenlik Konseyi toplantısı için de geçerli.
 

‘Ağır silahlar çekilecek’

Çurkin, Haberler24 adlı TV kanalına verdiği röportajda, "En önemli aşama, Gürcü-Abhaz ayrılık bölgesindeki BM gözlemci güçleri ile ilgili emirlerin yeniden gözden geçirileceği ve yeni kararların alınacağı nisan ayında olacak. O zaman galiba 'politik ağır silahlar' harekete geçirilecek. Abhaz yöneticilerin herhangi bir aşamada davet edilmesi ve şu yada bu
biçimde kendileriyle görüşülmesi ihtimalini göz ardı etmiyorum" dedi.

Çurkin, Rusya'nın Gürcü-Abhaz anlaşmazlığının çözümünden sorumlu BM Genel Sekreteri Temsilcisi Jan Arno'nun 24 Ocak'ta yapacağı konuşmasını ilgiyle beklediğini belirtti. Gürcistan'a Kodor’dan askerlerini çekme ve tansiyonu artıracak eylemlerden kaçınma çağrısı yapan 13 Ekim 2006 tarihli ve 1716 nolu BM kararının yerine getirilmediğini hatırlatan Çurkin, "Biz elbette Gürcü-Abhaz anlaşmazlığında durumu yumuşatması ve politik çözüme imkan vermesi amacıyla bu kararların azami derecede yerine getirilmesi için gayret edeceğiz. Rusya bunun için mümkün olan her şeyi yapmaktadır" diye konuştu.

09.01.2007  Ajans Kafkas

Sohum, Abhazya'daki Ermeniler parlamentodaki kontenjanlarını arttırmak istiyor.

Abhazya'da yaşayan Ermeniler, 4 Mart’ta yapılması kararlaştırılan parlamento seçimlerine ciddi şekilde asılıyor. Day.Az'ın haberine göre, Abhazyalı Ermeniler, şu anda 35 koltuklu parlamentodaki bir olan Ermeni milletvekili kotasının beşe çıkarılması için Abhazya hükümetine başvurdu.

Şu anda parlamentoda biri kontenjan üç Ermeni milletvekili bulunuyor. Galust Trapizonyan kontenjandan milletvekili olmuştu. Ermeni yorumcular, Devlet Başkanı Sergey Bagapş'ın elini güçlendirmek için Ermenilerin taleplerine kulak tıkayamayacağını söylüyor. 13 Ocak’tan itibaren Yüksek Seçim Kurulu milletvekilliği için aday kayıtlarına başlayacak.

08.01.2007  Ajans Kafkas

Abhazya’nın başkenti Sohum’da yapılan ve 45 ayrı ülkeden yaklaşık 300 konuğun katıldığı 5. Dünya Abhaz-Abazin Halkları Birliği Kongresi’ni yerinde izleyen Habertürk program yapımcısı Taki Doğan’ın izlenimlerinin yer aldığı programı 15 Ocak Pazartesi günü Saat: 20.30’da Haber Türk Tv’de izleyebilirsiniz.

Sohum, Abhazya, Gal bölgesinde önce üç Abhaz polisinin, ardından sınırda bir Gürcü polisinin öldürülmesinden Tiflis’i sorumlu tuttu.

Abhazya Devlet Başkanı’nın Gal bölgesi temsilcisi Ruslan Kişmariya, Gürcistan’ın bölgede askeri operasyon yapmaya hazırlandığı uyarısında bulundu.

Kişmariya, son birkaç hafta içinde üç Abhaz polis ve bir Gürcü polisin öldürüldüğü Gal’de gerilimin tırmanmasından Gürcü istihbaratını sorumlu tuttu.

Kişmariya "Güvenlik çalışanlarımızın suçlularla mücadele konusundaki başarılı eylemlerine karşılık Gürcü istihbaratı terörizm, polisleri öldürme, tehdit ve provokasyonlara başvuruyor” suçlamasını yöneltti.

Kişmariya, dün Abhazya sınırında bulunan Gürcü polis noktasına açılan ateşin suçlusunun da yine Gürcü güvenlikçiler olduğunu söyledi. Kişmariya "Bu alışılmış bir provokasyon. Bölgeye güvenliğe riayetin takip edilmesi için BM askeri gözlemcileri çağrıldı. Onlar bizim tarafımızda herhangi bir hareketlilik tespit etmediler. Bizler bölgede düzeni başardık ve durumu gerginleştirmeye niyetimiz yok" diye konuştu.

Kişmariya uluslararası örgütleri de Gürcistan ve Abhazya arasında çatışmaların yeniden başlamasına yol açacak yeni operasyonların engellenmesi konusunda Gürcü tarafına baskı uygulamaya davet ederek şunları söyledi:

"Gürcistan tarafının gerginliği tırmandırmasına önem vermeyen uluslararası arabulucuların ayrılık sorununun çözümü konusundaki hareketsizliğini anlamıyorum. Ben onları bir an önce yine kan akmasına engel olmak için etkilerini kullanmaya çağırıyorum."

Abhazya İçişleri Bakan Yardımcısı Vladimir Gaydukov da devlet televizyonuna 4 Ocak’ta verdiği röportajında, yeni yılın ilk haftasında Gal'de hiçbir suçun işlenmediğini belirterek "Bu polisimizin başarısıdır. Tüm bölge kontrol altında. Bölgede tek bir ihlal bile kayda geçmedi" dedi.

Abhazya güvenlik organları da dün Gal bölgesinden, Gürcistan'ın Zugdidi bölgesinde bulunan Ganmuhuri köyündeki polis noktasına ateş açıldığı yönünde Gürcü basınında yer alan haberi yalanladı. Gal Emniyet Müdürü Laurens Kogoniya da, Gal bölgesinden önceki gece Ganmuhuri köyünde bulunan polis noktasına ateş açılarak Gürcü polisinin öldürüldüğü suçlamasını reddetti. Kogoniya, Gürcü polisinin Gürcü kriminal gruplarının açtığı ateş sonucunda öldüğünü, ateşin Gal bölgesinde açıldığı yönündeki haberlerin ise provokasyon olduğunu söyledi. Kogoniya ayrıca, Gürcü istihbaratının gerçekleştirdiği eylemler sonucunda yeni yıl öncesinde üç Abhaz polisinin hayatını kaybettiğini de ekledi.

06.01.2007 Ajans Kafkas