AҦCУAA  PЫБЖbbI
-------------------- Abhazya'dan haberler --------------------


 

 

BM Genel Sekreteri'nin Dostlar Grubu 12-13 Şubat Cenevre Toplantısı Başkanının Açıklaması

 

BM Genel Sekreteri'nin Dostlar Grubu`nun baş temsilcileri, 12-13 Şubat tarihlerinde, barışın korunmasından sorumlu BM Yardımcı Genel Sekreteri'nin Temsilcisi Jean-Marie Guehenno başkanlığında Cenevre´de toplandı. Dostlar Grubu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Özel Temsilcisi (Jean Arnault) ile birlikte, BM tarafından yürütülen Gürcü-Abhaz barış prosedürü ve taraflar arasında dialoğu geliştirme imkanları, öncelikli olarak Güvenlik Konseyi'nin 1716 nolu  kararının uygulanması konularını tartıştılar. Toplantıya Abhaz ve Gürcü Delegasyonları da katıldılar. >>>>

 

 Şamba dış politikaya laf kondurtmuyor

 

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Sohum’un izlediği dış politikanın bir sonucu olarak Kodor krizinin ortaya çıktığı suçlamasını reddediyor.

 

4 Mart genel seçimleri öncesinde muhalefetin eleştirilerini Apsnıpress’e verdiği röportajla yanıtlayan Şamba’ya göre, tanınma konusundaki çabalarda görüldüğü üzere yönetim, 2006’de aktif dış politikanın örneklerini sergilemeyi başardı. Şamba’nın sorulara yanıtları şöyle:

 

Sergey Mironoviç, son zamanlarda ülke yönetiminin dış politikası ile ilgili bir çok şikayet duymak mümkün. Muhaliflere göre, bu politika ülkeyi yukarı Kodor Vadisi problemine götürdü. Bu eleştiriler sizce ne kadar adil?

 

Dış politikada verimsizlik konusundaki açıklamaların çoğu iç politik olaylara bağlı. Öncelikle bu eleştiriler parlamento seçimleriyle ilişkili. Gerçekte ise Abhazya dış politika faaliyetleri hissedilir derecede hız kazandı. Hatta bazı uzmanlar geçen 2006'yı bağımsızlığı tanınmamış ülkeler yılı olarak ifade etti. Dış politika sürecini takip edenler, ne kadar önemli faaliyetin yapıldığını iyi görür. Elbette farklı insanların farklı düşünceleri olacak, ancak Abhazya dış politikasının hız kazandığını görmemek mümkün değil. Hatta muhalif parti ve hareketler (Abhazya Milli Birlik Forumu) kongresinde bile Devlet Başkanı Sergey Bagapş'ın dış politika istikametine destek verildi.

 

Ne kadar ziyaretler gerçekleştirildiğini, Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri, Transdinyester, Güney Osetya tarafından desteklenen ne gibi irtibatlar sağlandığını siz de biliyorsunuz.

 

Ama daha çok Gürcistan ile cilve yapıldığından söz ediliyor…

 

Ne ifade edilmek isteniyor bilmiyorum. On yıldır Dışişleri Bakanlığı’ndayım ve kesinlikle söyleyebilirim ki, Gürcistan'a karşı pozisyonla ilgili prensibimiz hiçbir değişikliğe uğramadı. Farklı yapıcılıkta geçen müzakere süreci ise başka bir konu.

 

Son zamanlarda Gürcistan'a bazı fedakarlıklarda bulunduğumuza katılmıyorum. Kodor Vadisi yukarı kısmından söz ediliyorsa, maalesef biz orayı 1993'den beri kontrol etmiyoruz. Ülke yönetimi adil bir şekilde boğazın kurtarılması için askeri operasyona 'evet' ve 'hayır' seçenekleri ile değerlendirmede bulundu ve daha fazla kurban verilmemesine karar verdi. Aynı durum 2001 Ekim’inde de oldu. Kodor Vadisi probleminin çözümü için vakit gerekiyor. Eninde sonunda politik yolla çözeceğiz. Ve bana göre, bu en doğru yaklaşım.

 

Ayrıca şunu da belirteyim ki, vadide durum Gürcü silahlı birliklerinin oraya sevk edilmesinden sonra değişti. Bundan öncesinde de orada (Gürcü liderinin eski Kodor temsilcisi) Emzar Kvitsiani'nin 900 kadar silahlı birliği bulunuyordu. Biz defalarca yukarı Kodor'dan silahlı birliklerin çekilmesi talebinde ve açıklamasında bulunduk.

 

Bugün, oraya sevk edilen Gürcü askerlerinin önemli sayıda azaltılmasını sağladık. Bunu gözlemciler belirtiyor. BM Askeri Gözlemcileri ve Rus Barış Askerlerinin Kodor Vadisi’nde kalış süresinin uzatılmasını başardık. Bu, Abhazya'nın toplu gücü sayesinde ve özellikle BM, Rusya ve Dostluk Grubu olmak üzere müzakerelerdeki arabulucuların sayesinde mümkün oldu.

 

Bilindiği üzere, askerlerin Vadi’de bulunuşu 14 Mayıs 1944 anlaşmasına aykırı.

 

Gürcistan, yaptığını, Moskova Anlaşması’nın orada polislerin bulunması konusu ile alakasının olmadığına dayandırıyor. Bu imzalanan anlaşmanın yorumlanması meselesi. Eğer imzalanan belgelerde net olmayan noktalar varsa, bu farklı şekilde yorumlanabilmesi anlamına geliyor. Ve bu şu anda bizim karşı karşıya kaldığımız gibi problem yaratıyor.

 

Biz Moskova Anlaşması’nı, Kodor Vadisi’nde polis dahi olsa askeri birlik olmaması şeklinde yorumluyoruz.

 

Mayıs 1998'de Gagra'da Gürcistan, Rusya ve BM temsilcileri ile beraber net ifadelerin bulunduğu ateşkes anlaşması imzalandı. O anlaşmada, Gürcistan Abhazya'ya terör ve kundakçı grupların, silahlı birlik ve kişilerin geçmesine engel olmak için etkili tedbirler almakla sorumlu tutuluyor. Ama maalesef, Kodor Vadisi olayından yola çıkarsak Gagra Anlaşmasını yerine getirmek zor olacak. Ama biz, BM Güvenlik Konseyi kararında, Kodor Boğazı konusunda endişelerini ifade etmelerini elde ettik.

 

BM'nin Gürcistan'dan imzalanan anlaşmalara riayet etmesi gerektiğini belirterek bu talepte bulunuyor olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer Gürcistan Nisan’a kadar BM Güvenlik Konseyi son kararını yerine getirmeyecek olursa, bu devletin BM kararlarını görmezden gelen bir devlet olduğunu söyleme hakkımız olacak.

 

Toplumdan Kodor Vadisi probleminin çözülmesi için güç kullanılması gerektiğini duymak mümkün. Bu düşünceye nasıl bakıyorsunuz?

 

Kodor Vadisi’nin yukarı kısmındaki problemlerin çözümü için güç kullanımına kesinlikle karşıyız. Problemin kendisi de bugün meydana gelmedi.

 

Açıkça görülüyor ki, Kodor Vadisi’nde yapılacak herhangi bir operasyon aralarında sivillerin de bulunduğu çok sayıda kurbana sebep olabilir. Şu anda Kosova hakkında kararı beklerken Kodor meselesinin güç ile çözümünden söz etmek en azından amaçsız.

 

Son zamanlardaki tüm faaliyetlerimiz Abhazya'nın Kosova'dan daha az olmayacak şekilde bağımsız ülke olarak tanınma hakkına sahip olduğunu göstermeye yönelik. Bundan dolayı üç devlet olarak (Güney Osetya, Transdinyester, Abhazya) gücümüzü birleştirdik. Geçen sene önemli görüşmeler yaptık, bazı anlaşmalar imzaladık. Nisanda üç ülke devlet başkanın görüşmesi planlanıyor.

 

Bizi yeterli olmadığımız konusunda eleştirenlere teminat vermek istiyorum: Tekliflerinizi dinlemeye hazırız. Ülke yönetimine gelince onlar da muhalefetten gelse bile akıllıca olan tekliflere ilgiyle yaklaşıyor. Buna örnek olarak da 2006'da ülke yönetiminin de desteği ile yürütülen bir grup önemli faaliyet gösterilebilir.

 

Gücümüz dahilinde olmayan şeylerin bizden istenmesi ise gerçek ve doğru değil.

 

Ajans Kafkas 28.02.2007

 

 Abazinler referanduma hazırlanıyor

 

Çerkesk, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nde yeni oluşturulan Abazin Bölgesi’nde yerel idari organların yapısının belirlenmesi için 11 Mart’ta referanduma gidilecek.

 

Karaçay-Çerkes Seçim Komisyonu Başkanı Safar Geryükov'un Caucasus Times'e verdiği bilgilere göre, yeni kurulan bölgenin sakinlerine referandumda bölge başkanının seçimle mi, yoksa atanmayla mı belirlenmesi sorusu yöneltilecek. Ayrıca referandumla temsili organlar oluşturulacak.

 

Geryükov "Aynı gün ülkenin bazı bölgeleri ve şehirlerinde şehir meclisi üyeleri ve başkanlık seçimleri de yapılacak. Seçim süreci sona ermek üzere, bültenler hazırlandı, seçmenler listesi kontrol edildi, seçim sandık yerleri belirlendi" dedi.

 

Geryükov, Çerkessk belediye seçimleri konusunda belirsizliğin halen devam ettiğini ve şu anda görülen tablo ile sorunun mahkeme yolu ile çözülebileceğini kaydetti.

 

Ajans Kafkas 26.02.2007

 

 Halk sordu, Bagapş yanıtladı

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, 23 Şubat’ta Abhazya Devlet Televizyonu’nun canlı yayınında vatandaşlardan gelen soruları yanıtlarken Gürcistan’la ilişkiler, Rus barış güçleri ve diasporadan dönüşler konusunda mesajlar verdi.

 

Canlı yayın öncesinde Devlet Başkanlığı’nın resmi internet sitesi aracılığıyla Bagapş’a ekonomiden sosyal yaşama ve politikaya dek 400 soru yöneltildi.

 

Bagapş, Tiflis ile ilişkiler konusunda Kodor’daki Gürcü askeri varlığının yanı sıra sürgündeki Abhazya Hükümetinin sona erdirilmesi şartını yineleyerek, "Gürcistan, BM Güvenlik Konseyi son karar taleplerini yerine getirinceye kadar Gürcistan ile müzakere masasına oturmayacağız. Ayrıca Kodor Vadisi’nin yukarı bölümünde sürgündeki hükümet var olduğu müddetçe Gürcistan ile müzakerelerde bulunmayı düşünmüyoruz. Gürcü-Abhazya müzakere süreci Abhazya tarafının suçu ile durdurulmuş değil ve Gürcistan Kodor Vadisi’nden askerini çekinceye kadar masaya oturmayacağız" dedi.

 

Müzakerenin ön şartı

 

Bagapş ayrıca, halihazırda kesilmiş olan güvenlikle ilgili Gürcü-Abhaz müzakerelerinin Gürcistan’ın Gal Bölgesi Bargyab köy başkanı Fridon Çakaberiya ile Gal Seçim Komisyonu Başkanı David Sigua'yı serbest bırakmadıkça yeniden başlamayacağını söyledi. Gürcistan’a ‘terör ülkesi’ diyen Bagapş, Gürcü istihbarat servislerinin Gürcülerin yaşadığı Gal Bölgesindeki halka, 4 Mart’ta yapılacak seçimlerin bozguna uğratılması amacıyla şantaj yaptığını kaydetti.

 

Bagapş soruları yanıtlarken, gençlerin ülkeden ayrılıyor olmasının ciddi bir mesele olduğuna da değinerek bu konuda devletin suçunu da itiraf etti: “Genç uzmanların ülkeden gitmemesi ve gidenlerin evlerine dönmeleri için iş imkanları oluşturulmalı.”

 

Sohum havaalanının ne zaman açılacağıyla ilgili bir soruya Bagapş, bu konuda temaslarda bulunduklarını ve çabaların sürdüğünü söylemekle yetindi.

 

Mülteci meselesi aceleye getirilmemeli

 

Bagapş, 1992-1993’teki savaş sırasında Abhazya’yı terk eden Gürcülerin Gal dışında Abhazya’nın diğer bölgelerine de dönebilmesi konusunda, Gal Bölgesine şu ana kadar 60 binden fazla mültecinin döndüğünü hatırlatıp, mültecilerin gönüllü olarak geri dönüşü konusunda var olan dörtlü anlaşmanın aşamalı dönüşü öngördüğünü belirtti. Abhaz lider, bu konuda Gürcistan tarafını hiçbir sorumluluğunu yerine getirmemekle suçladı. Müzakere sürecinin başarıya ulaşmasının tarafların imzaladıkları anlaşmaları yerine getirmesine bağlı olduğunu belirten Bagapş, Gürcistan tarafının anlaşmaları yerine getirmemekle yetinmeyip bunların içeriğini değiştirme çabasına girdiğini vurgulayarak, “Gürcistan her şeyi, durumun 1992’deki pozisyona dönmesi için yapıyor" dedi.

 

‘Rus gücü gitmeyecek’

 

Rus Barış Gücü'nün görevinin sora ermesi talebine de itiraz eden Bagapş, "Barış Gücü Askerleri olmasaydı Gürcistan ile durum çoktan kontrolden çıkmıştı. Bu konuda tavrımız değişmedi. Gürcistan veya uluslararası toplumun taleplerine bakmaksızın Abhazya, Rus Barış Gücü askerlerinin Abhazya'da kalması için ısrar edecek" dedi.

 

Bagapş bakanlar arasında sorunlar yaşandığına ilişkin iddiaları da reddederek, “Birlikte devlet ve halk için çalışıyoruz. Kimse hükümet dağılacak diye umutlanmasın” mesajı verdi.

 

‘Türkiye gündemi dönüş olacak’

 

Ülkenin demografik durumunu ‘felaket’ diye niteleyen Bagapş, diasporada yaşayan soydaşların geri dönüşüne yardımcı olacaklarını söyledi. Ancak geri dönüş için öncelikli olarak iş olanakları meydana getirmek gibi şartların oluşturulması gerektiğini vurgulayan Bagapş, nisanda Türkiye'ye yapmayı planladığı ziyaretin kilit gündeminin de geri dönüş meselesi olacağının altını çizdi. Bagapş, Türkiye temasları sırasında doğrudan deniz ulaşımının açılması ve iki ülke arasında ticaret imkanlarının oluşturulmasını gündeme getireceğini söyledi.

 

Ajans Kafkas 26.02.2007

 

 Abhazya yolcusu araç ‘röntgen’e girecek

 

Soçi, Rusya Federasyonu’na bağlı Krasnodar Bölge yönetimi Abhazya sınırında bir mobil karakol kurdu. Abhazya’ya giren ve çıkan araçlar bir çeşit ‘röntgen’den geçecek.

 

Soçi İçişleri Müdürlüğü’nün verdiği bilgilere göre, Soçi'nin Adler bölgesindeki Veseloye köyünde kurulan mobil karakolun amacı sınırdan geçen araçların daha etkili şekilde kontrol edilmesi. Mobil karakolun açılışına Krasnodar Kray İçişleri İdaresi Müdürü Tümgeneral Sergey Kuçerk ve Krasnodar Kray Trafik Güvenlik Müfettişliği Müdürü Gennadi Kazülin’in de aralarında bulunduğu çok sayıda yetkili katıldı. Üç bloktan oluşan mobil karakolda Rusya’nın başka berinde olmayan ileri teknoloji tarama cihazlarıyla (Silhoutte scan) araçlar kontrolden geçirilecek. Bu cihazlar sayesinde araçlara gizlenmiş silah veya patlayıcı maddeler kolayca ele geçirilebilecek. Karakolun bir diğer özelliği ise üç saat içinde sökülüp başka bir yere kurulabilmesi.

 

Ajans Kafkas 24.02.2007

 

 Gürcü ev ve ahırları kundaklanıyor

 

Sohum, Abhazya’da 4 Mart’ta yapılacak seçimlere aktif olarak katılmaya çalışan Gal Bölgesindeki Gürcüler Gürcistan istihbaratının hedefinde! Abhazya yönetimiyle işbirliği yapan Gürcüleri tehdit etmekte yetinmeyen güçler şimdi ev ve ahırları kundaklamaya başladı. Suçlamalar Gal Bölgesi Emniyet Müdürü Laurens Kogoniya tarafından dile getirildi.

 

Laurens Kogoniya bugün makamında düzenlediği basın toplantısında Gürcistan istihbaratını Gal bölgesine geri dönmüş Abhazya vatandaşı Gürcülerin ev ve ahırlarının kundaklandığını söyledi. Bugün Bargebi köyünde 04.30 sularında Temur Morgoşiya adlı Gürcüye ait bir ahır içinde hayvanlar olduğu halde ateşe verildi. Temur Morgoşiya, Gal Bölgesinde tanınmış ve çok saygı duyulan belediye meclis üyesi. Aynı zamanda Yüksek Seçim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Morgoşiya, Gal Bölgesi Savcılığı’na yazılı müracaatta bulunarak kendisi ve ailesine koruma verilmesini istedi.

 

23.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Lakerbaya: Emekliyi önemsiyoruz

 

Sohum, Abhazya Başbakan Yardımcısı Leonid Lakerbaya, devletin sosyal politikasının öncelikli hedefinin, emekli maaşlarının yükseltilmesi, anne ve çocuğa destek, çocukların sağlığına özen ve sosyal destek olduğunu açıkladı.

 

Gazetecilere konuşan Lakerbaya, "Bugün ülkede 51 bin 590 emekli bulunuyor. Her yıl farklı kategorideki emeklilerin maaşlarını arttırmaya gayret gösteriyoruz. 18 kategoriden 13 kategoride emeklilerin maaşları 2007'den itibaren arttırıldı. Bu on bin kişiyi ilgilendiriyor. 2004’de emeklilere ödenen miktar 70 milyon ruble, 2005'de 81 milyon rubleydi. 2006'da Emekli Fonu'na gelen para % 3 azalmışken emeklilere ödenen miktar 96 milyon rubleye çıktı. 2007'de emeklilere ödenecek para ise 152,6 milyon ruble. Yani 2004'ün iki katı” dedi.

 

Lakerbaya’ya göre Ocak 2007'de itibaren 'Abhazya Kahramanı' unvanına sahip emeklilerin maaşı ise 210 rubleden 1000 rubleye çıktı. 'Leon' madalyasına sahip olan emekliler 170 ruble yerine 700 ruble, 'Cesaret' madalyasına sahip olan emekliler 140 ruble yerine 500 ruble alacak.

 

Lakerbaya emekli maaşındaki artışları şöyle sıraladı: Abhazya vatan savaşında yaralananlardan 1. gruba 700 ruble yerine 1500 ruble; 2. gruba 600 ruble yerine 1000 ruble, 3. gruba 400 ruble yerine 700 ruble; Rusya-Almanya savaşına ölenlerin ailelerine 140 ruble yerine 300 ruble; Abhazya vatan savaşına hayatın kaybedenlerin ailelerine 700 ruble yerine 1000 ruble; yer altında çalışarak emekli olanlara 120 ruble yerine 500 ruble; aileye gelir sağlayan kişinin ölmesi durumunda çalışamayan her bir fert için 70 ruble yerine 600 ruble; anne ve babası olmayan yetimlere 700 ruble yerine 1200 ruble; çocukluğundan beri sakat olan 16 yaşından küçüklere 70 ruble yerine 700 ruble;  çocukluğundan beri sakat olan 16 yaşından büyüklere 120 ruble yerine 700 ruble verilmeye başladı.”

 

Geriye kalan beş kategoridekiler için maaşların gelecek seneden itibaren arttırılacağını belirten Başbakan Yardımcısı, Çernobil faciası mağdurları ile SSCB zamanında Afganistan’da savaşmış olanlara da maaş bağlanması üzerinde çalıştıklarını söyledi.

 

23.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Başsavcıdan rüşvet uyarısı

 

Sohum, Abhazya Başsavcısı Safarbey Mikanba, 4 Mart’ta yapılacak parlamento seçimleri öncesinde bazı adayların seçmene rüşvet dağıttığına ilişkin şikayetler olduğunu belirtti.

 

Mikanba iddiaları incelemek üzere özel bir ekip oluşturduklarını belirterek, suçun tespiti halinde gerekenin yapmaktan kaçınmayacaklarını kaydetti. Mikanba, seçmenlerin yanı sıra köy muhtarları ve okul müdürlerine sonuçlara etkide bulunmaları için para verildiği, bazı adayların da muhaliflerince tehdit edildiğini belirtti.

 

Abhazya seçim kanunu gereğince tüm adaylara belli miktarda kampanya yardımı ayrıldığını hatırlatan Başsavcı, bu miktarın üzerindeki harcamalar konusunda adayları uyardı.

 

23.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Krasnodar'da 'pota' Abhazların

 

Sohum, Abhazya’nın bayanlar basket takımı Krasnodar Kray kupasını kazandı.

 

Abhazya’nın başkenti Sohum’daki çocuk-genç oyun okulları basketbol takımı, Krasnodar Kray'da yapılan karşılaşmada birinci geldi.

 

17-21 Şubat tarihlerinde Krasnodar kentinde gerçekleştirilen kupa karşılaşmasına Abhazya’nın yanı sıra Tuapse, Adler, Adıgey Cumhuriyeti’nden genç  takımlar katıldı.

 

23.02.2007  Ajans Kafkas

 

 ‘De facto’ların haber birliği

 

Moskova, Bağımsızlık statülerinin tanınması için kader birliği yapan Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester ortak enformasyon merkezi kurdu.

 

Transdinyester Dışişleri Bakanı Valeri Litskay, Moskova’da kurulan merkezin ortak bir yazı işlerinin olacağını ve üç cumhuriyetin başkentleri Sohum, Tshinval ve Tiraspol’da muhabir ağının kurulacağını açıkladı.

 

Moskova'da bir basın toplantısı düzenleyen Litskay, "Cumhuriyetlerimizin her birinde haber ajansları, tv kanalları, gazeteler var ama birbirine oldukça uzaklar. Halbuki problemlerimizin çoğu ortak. Onun için ortak bir haber merkezi kurma kararı aldık" dedi.

 

Litskay haber merkezi sayesinde gazetelerin üç cumhuriyetle ilgili bilgilere anında ulaşacağını söyledi.

 

30 Eylül 2006'da Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester Parlamento Başkanları, Moskova merkezli ortak Parlamentolar Asamblesi’nin kuruluş anlaşmasını imzalamıştı. Parlamentolar Asamblesi Genel Sekreterliği’ne de Transdinyesterli parlamenter Grigori Marakutsa seçildi.

 

23.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Amtsakharalı vekilin önceliği ‘askeri’

 

Sohum, Abhazya’da iktidarı destekleyen Amtsakhara hareketinin politika konseyi üyesi ve Parlamento Milli Güvenlik Komitesi Başkanı Garik Samanba yeniden meclise girdiğinde güvenliğe daha fazla önem vereceğini söyledi.

 

Samanba, muhalefetin de hakkını yemeyip çok profesyonel adaylarla yarışa girdiklerini belirterek, meclisin daha güçlü bir tablo oluşturacağını belirtiyor.

 

1992-93 Gürcü-Abhaz savaşı gazisi ve Abhazya Kahramanı unvanına sahip Samanba, Kavkazki Uzel'in sorularını yanıtladı.

 

Programınızın diğer adayların programından farkı nedir?

 

Diğer adayların programlarından özellikle ayıran bir şey bulunduğunu düşünmüyorum. Tüm adayların öncelikli görevinin, Abhazya'nın hukuki olarak tanınması için elinden gelen her şeyi yapmak olduğunu biliyorum. Ben bunun için mücadele ettim, savaştım. Tabii ki kanla kazanılan Abhazya'nın bağımsızlığın dünya tarafından tanınması arzu ediliyor.

 

Bir savaş gazisi olarak benim programım diğerlerinden, savaşta hayatını kaybedenlerin çocuklarına ve ailelerine ciddi yardımlar yapılması için gayret sarfetmek konusunda ayrılıyor. Onların haklarının korunmasının gerektiği durumlar oluyor. Bazılarının çocukları yetişkin oldu, bazıları üniversiteyi bitirmek üzere, bazıları üniversiteye girecek. Amtsakhara kurulduğu ilk günden beri bu konuda onlara yardımcı oluyor.

 

Halkımız ve devletimizin karşı karşıya olduğu ve daha az önemli olmayan demografi probleminin de çözülmesi gerekiyor. Köy meselesi ile de ilgileneceğim, çünkü insanlar şehre geliyor ve birçok dağ köyü yok oluyor. Bunun için ben adaylığımı altı köyü birleştiren bölgeden koydum. Köyde yetiştim ve köylerin problemlerini anlıyorum, birçok problemlerinin çözümüne yardımcı olabileceğimi düşünüyorum.

 

Benim programımda en önemli yeri güvenlik meselesi tutuyor. Parlamentodaki beş yıllık çalışmam boyunca savunma ve milli güvenlik komitesi kötü çalışmadı, gerçi tamamlanmamış çok şey var ama.

 

Bundan sonra ordumuzu, içişlerini, devlet güvenlik hizmetini modernize etmek için çok gayret gerekiyor. Benim görevlerim, güvenliğimizin, hiçbir zaman kimsenin yazın tatil sezonunda herhangi bir olumsuzluğa sebebiyet veremeyecek kadar tam olması ve insanların kendi topraklarında rahatça yaşaması. Bizim bu istikamette çok ciddi olarak çalışmamız lazım.

 

Güvenlik meselesinden söz etmişken, sormak istiyorum, sizce İngur nehri Abhazya devlet sınırı güvenli şekilde korunuyor mu?

 

Bu yönde çalışmalar aktif olarak yürütülüyor. Her yıl devlet bütçesi belirlenirken Devlet Güvenlik Hizmeti için gideri arttırıyoruz. Eğer bugün Gürcistan ile devlet sınırında barış askerleri durmuyor olsaydı sınırlarımız başka şekilde donatılırdı. 14 Mayıs 1994 tarihli Moskova Anlaşması’na göre, bu bölge barış gücü kontrolünde olan bir bölge ve bizim orada sadece güvenlik birimleri ve avcı silahlarımız olabilir, hiçbir şekilde zırhlı araç veya ağır silahlar bulunduramayız.

 

Abhazya ve Gürcistan savaş durumunda iken Gürcistan'ın Rus barış askerlerinin o bölgeden çıkarılması veya kendisini destekleyen başka güçlerle değiştirilmesi konusundaki talebini anlamıyorum. Eğer onlar barışçıl çözüm istiyorlarsa neden barış anlaşması imzalamıyorlar?

 

Eğer barış askerleri Gürcü-Abhaz ayrılık bölgesinden çıkarılacak olursa yerlerine silahlı güçlerimiz konulacak ve sınır gerektiği şekilde korunacak. Bunun için gücümüz ve imkanımız yeterli.

 

Sık sık Rus barış askerlerini hatırlatıyorsunuz. Onların rollerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Rollerini takdir ediyorum, çünkü bugün özellikle onlar askeri hareketlerin tekrarlamamasının garantisi. 13 yıldır başarılı şekilde görevlerini yerine getiriyorlar.

 

Rus barış askerlerinin alternatifi olmadığını düşünüyorum, onlar Gürcistan ile bir barış anlaşması imzalanıncaya kadar orada bulunmalı. Bu konuda savaşın tekrarlamamasının garantisi de öncelikli olarak Rusya, daha sonra BM, AGİT ve diğer uluslararası örgütler olmalı. Ama biz kaç kere bu konuyu gündeme getirdiysek de Gürcistan tarafından laftan başka bir şey göremedik. Meselenin neden çözülmediğini biliyorum, ama bir gün çözülmesi gerekecek.

 

Peki Abhazya deniz sınırları nasıl korunuyor? Gürcü korsanları ile nasıl mücadele ediliyor?

 

Bu mesele üzerinde ciddi şekilde çalışıyoruz, çünkü bunun öncelikli olduğunu düşünüyoruz. Deniz sınırlarımız kim ne derse desin henüz Sovyetler zamanında, Abhazya otonom bölgesi iken açıkça belirlendi.

 

Askeri-deniz güçlerimiz ayrı bir birim. Düzeni sağlamak için yeterli imkanımız var.

 

Mültecilerin Gal Bölgesine dönüşüne nasıl yaklaşıyorsunuz?

 

Bu konu tüm Gürcü-Abhaz görüşmelerinde gündeme getiriliyor, hatta resmi olmayan görüşmelerde de. Uzun yıllardır Gürcistan ile yapılan müzakereler ve görüşmelerimden kazandığım izlenimim, Gürcistan'ın bu problem üzerinden spekülasyon yaptığı yönünde. Gürcistan tarafı mültecilerin geri dönüşü ile özellikle ilgilenmiyor. Zaten Gal Bölgesine yaklaşık 60 bin mülteci döndü. Bu az bir sayı değil. Onlar bir oraya bir buraya atılmaktan bıktılar ve yavaşça hayatlarını inşa ediyorlar. Eğer onlara İngur nehrinin Gürcistan tarafından engel olunmasaydı çoktan hayatlarını inşa etmiş ve sükûnet içinde yaşamaya başlamışlardı bile.

 

Gal bölgesinde hem okul hem tıp alanında birçok mesele çözülüyor. Bu konuda sivil organizasyonlar büyük rol oynuyor. Biz kimseye geri dönüşü engellemiyoruz. Birinci Devlet Başkanı Vladislav Ardzınba döneminde tek taraflı bir anlaşma imzalandı ve 1 Mart 1999'dan beri birçok insan geri döndü. Onlara kendi evlerine dönme imkanı da verdik, ancak bu olayı fark etmesi gerekenler hiçbir şey olmamış gibi tavır takındı. Gal sakinleri bizim vatandaşımızdır.

 

Milliyete bağlı kontenjan konusunda çok şey konuşuluyor. Bu konuda düşünceniz nedir?

 

Düşüncem bir zaman bu konuya geleceğimiz yönünde, hem de şu anda anayasada reform yapılıyor, özel bir komisyon kuruldu ve çalışıyor.

 

Bu meseleye ciddi şekilde yaklaşılması ve kontenjanın gerektiğini düşünüyorum, çünkü her topluluk parlamentoda kendi temsilcisini görmek ister. Her şeyi düşünmek lazım.Abhazlar bu ülkenin köklü milletidir.

 

Kadınların ülkenin yüksek yasama organında var olmasına nasıl yaklaşıyorsunuz?

 

Olumsuz bakmıyorum. Hatta parlamento çoğunluğun kadınlardan oluşmasında da olmayacak bir şey görmüyorum. Bazılarının buna ihtiyatla baktığı da doğru. Şu anki parlamentoda sadece iki kadın var.

 

Muhalefetin desteklediği adaylara nasıl bakıyorsunuz?

 

Muhalefetten çok ciddi insanlar aday gösterildi ve düşüncem yeni parlamentonun ileriye gideceği. Halkın doğru seçim yapacağını ve yeni parlamentonun şu ankinden daha profesyonel ve ilginç olacağını düşünüyorum. Zaman değişti. Şimdiki parlamento seçildiğinde durum farklıydı. Bugün politik mücadele daha bir şiddetlendi ve eğer biz karanlık şeyler kullanmazsak ve normal bir seçim öncesi kampanya yürütürsek ileriye bir adım atmış olacağız.

 

22.02.2007  Ajans Kafkas

 

 ‘Üçlü koalisyon’ listeyi çıkardı

 

Sohum, Abhazya’da 2004’deki seçimlerde Devlet Başkanı Sergey Bagapş için güç birliği yapmış olan Birleşik Abhazya, Amtsakhara ve Aytayra adlı siyasi hareketler, 4 Mart’ta yapılacak parlamento seçimlerinde destekleyecekleri adayları açıkladı.

 

Üç örgütün oy vereceği listede halihazırda çoğunluğu parlamenter olan 29 kişi yer alıyor. İktidar yanlısı hareketlerin ortak listesinde öne çıkan isimler şunlar:

 

Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba, Parlamento Başkan Yardımcıları Konstantin Ozgan ve Albert Ovselyan, Parlamento İnsan Hakları Komitesi Başkanı Emma Gamisoniya, Yasama Komitesi Başkanı Vladimir Naçaç-oglı, Savunma Komitesi Başkanı Garik Samanba, Ekonomi Komitesi Başkanı İlya Gamisoniya, işadam Pavel Leşuk ve Vyaçeslav Tsugba, tanınmış yazar Daur Naçkebiya, Türkiye kökenli Soner Gogua, televizyon yapımcısı İrina Agrba.

 

Halka yapılan çağrıda seçimlerin Abhazya’nın bağımsız devlet olarak uluslar arası toplumda tanınması süreci açısından çok önem arz ettiği vurgulandı.

 

21.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Gal’de asayiş için istihkam

 

Gal, Abhazya yönetimi, marttaki milletvekili seçimleri nedeniyle Gürcistan’ın kaşımaya çalıştığı Gürcü yoğunluklu Gal Bölgesinde güvenliği artırıyor.

 

Abhazya Devlet Başkanlığı’nın Gal temsilcisi Ruslan Kişmariya, Gal Bölgesinde sekiz polis noktası kurduklarını söyledi. Dün gazetecilere açıklama yapan Kişmariya, polis noktalarının yerel halkı Gürcistan tarafından gelen çete ve terörist gruplardan korumaya yönelik olduğunu kaydetti. Gal Bölgesine ek silahlı birliklerin sevk edilmediğini belirten Kişmariya, “Gürcistan’la savaşmayı düşünmüyoruz. Bunlar, Abhazya'da güvenlik ve istikrarı doğrudan sağlamakla sorumlu güvenlik organı çalışanları" dedi. Gürcistan ve Abhazya arasında imzalanmış bir anlaşma, çatışma bölgesinde her iki tarafın da 600’den fazla güvenlik çalışanı bulunduramayacağını öngörüyor. Abhazya kendi bölgesinde güvenlik görevlisi sayısının hiçbir zaman 300’ü geçmediğini söylüyor.

 

21.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Abhaz seçiminde yaprak dökümü

 

Sohum, Abhazya’da 4 Mart’ta yapılacak genel seçimler için adaylığını koyan 130 kişiden 13'ü çekildi.

 

Abhazya Yüksek Seçim Kurulu’ndan yapılan açıklamaya göre, 35 koltuklu meclise girmek için yarışacaklar listesinde 117 aday kaldı. Adaylıktan çekilenlerin isimleri şöyle: Çaniya Terenti, Koncariya Garri, Manargiya Alkhas, Dzıba Leyla, Çerkeziya Vadim, Bagateliya Şota, Ajiba Vitali, Sarkisyan Arkadi, Gunba Ludmila, Agrba Georgi, Dbar Beslan, Hvartskiya Emma ve Minasyan Ervant.

 

Ülkedeki 35 seçim bölgesinde ise durum şöyle: 29. Oçamçira seçim bölgesinde bir aday, Sohum 1. seçim bölgesinde yedi aday, beş bölgede beşer aday, sekiz bölgede dörder aday, dokuz bölgede üçer aday ve 11 bölgede ikişer aday yarışıyor.

 

21.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Muhalefet muhalefetsizlikten yakınıyor

 

Abhazya’da muhalefetteki Halk, Sosyal Demokrat ve Cumhuriyet partileri ile dokuz sivil toplum örgütünün ortak şemsiyesi olan Milli Birlik Forumu (MBF) Eşbaşkanı Vitali Gabniya, ülke 4 Mart’ta sandık başına gitmeye hazırlanırken iktidarın performansını ve seçim kampanyasını değerlendirdi.

 

1992-93 Gürcü-Abhaz savaşı gazilerinden olan 39 yaşındaki genç siyasetçi, mevcut yönetimi dış politikada belirsizlik ortamı oluşturmakla suçlarken iktidarı frenleyecek etkili bir muhalefetin yokluğundan yakındı.

 

Genel  seçimlere adaylığını koyan Vitali Gabniya, Kavkazki Uzel'in sorularını yanıtladı:

 

Size göre parlamentoya kimin girmesi gerekiyor? Kısaca programınızdan söz edebilir misiniz?

 

Parlamento, yasa çıkarma yeri. Parlamentoda çalışmak için eğitim, uzmanlık ve belirli tecrübeye sahip olmak gerekiyor. Yani bir konuda uzmanlığının olması, kesinlikle belli bir düzeyde fikri potansiyelinin olması lazım. Bugün televizyon ekranlarında adayların canlı yayındaki konuşmaları beraberinde bir çok soruyu da getiriyor. Bana göre, bazı adaylar kesinlikle nereye ve ne için gittiklerinin farkında bile değiller. Hiç birinin özel bir programı ve tek bir düşüncesi yok. Sadece politikadan konuşuluyor.

 

Görev başında olan devlet başkanı parlamentoda kendi yönetiminin devamını görmek ihtiyacını duyuyor, parlamentonun tamamen bağımlı olmasını, oradaki insanların gerektiğinde elini kaldırması ve indirmesini istiyor. Bu durumda insanlar prensiplerine ve fikri potansiyellerine göre seçilmiyor, seçilenler beş yıl boyunca parlamentoda oturan ve tek bir kelime etmeyen, gerektiği anda elini kaldıran ve indiren perspektifi olmayan insanlar oluyor.

 

En az değeri 10 milyon olan Gagra'daki 'Ukrayna' sanatoryumu satıldığında, şu anki parlamentoda bulunan prensipsiz, belirli komisyon üyeleri memnuniyetle satışın 4 milyona yapılması için oy kullandı. Bana göre, bugün de devlet başkanlığı yönetimine bu tür prensipsiz insanlar gerekiyor. Bu her zaman böyle oldu. Ben 'bu' veya 'şu' yönetimden söz etmiyorum. Birinci devlet başkanı döneminde de değeri 11 milyon olan 'Holodnaya Reçka' oteli 5 milyona satılmak istendi, o zaman muhalefet bunun yapılmasına fırsat vermedi. Tüm otorite yürütme organının elinde olduğunda muhalefet engelleyici faktör oluyor. Muhalefet, korkulacak bir şey değil, devlette gerekli dengedir.

 

Görev başında olan başbakanın da kendi hedefi var, o halkın iradesi ile hiçbir zaman doğrudan devlet başkanı olamayacağını biliyor. Parlamento aracılığı ile bu teorik olarak mümkün, oraya kendi milletvekillerini ve kendisine haber ulaştıran milletvekillerini gönderdiği zaman bu mümkün.

 

Anayasada bazı ilaveler ve değişikliklerden söz ediyoruz, ama katıldığım tartışmalarda daha çok reformdan söz ediliyor; yani devlet başkanı yetkisi de dahil tüm hakların başbakana verildiği, devlet başkanının sembolik hale geldiği ‘parlamento devleti’nden bir sistem isteniyor. Muhalefetin bu durumda görevi, devlet başkanlığı kanadının yıkılmasına fırsat vermemek, çünkü devlet başkanlığı sistemi iç-dış pozisyonun ve insan haklarının korunması için bu en uygun şekil.

 

Seçmenlerinizle görüşüyor musunuz? Onları en çok endişelendiren nedir?

 

Halkın genel politika kültürü yok. Seçmenlerle konuştuğumda, büyük oranda beni yönetim adamı olarak görüyorlar. Parlamentonun neden lazım olduğunu, nasıl çalıştığını, yetkilerini, buranın yasa koyma yeri olduğunu anlatmaya başladığımda insanlar, enerji, su problemleri olduğunu ve nerelere asfalt dökülmesi gerektiğini söylüyorlar. Ve kendi problemleri ile öylesine meşguller ki, onlara kimin gittiği fark etmiyorlar, yönetimin insanı olarak görüyorlar ve düşmanca tavır takınıyorlar. Önceki seçimlerde insanlara o kadar çok söz verildi ve hayal kırıklığına uğradılar ki, artık bize inanmayı bıraktılar.

 

Milliyete bağlı kontenjan konusuna nasıl yaklaşıyorsunuz?

 

Kontenjana bağlı her şey benim için eski ve doğru değil. Nasıl bir kontenjan belirlersen belirle, bu yine de gerçekten tüm oranlara aksetmeyen suni bir teşekkül olacak.

 

Milletvekili Alkhas Thaguşev'in sadece çoğunluk sistemine göre değil aynı zamanda nispi temsil sistemine göre de milletvekillerinin çıkması konusunda söylediklerine katılıyorum.

 

Gürcü mültecilerin Gal'e dönüşüne nasıl bakıyorsunuz?
 

Bu meseleyi çözüme kavuşturacak bir komisyonun kurulması gerektiğine inanıyorum. Gal'e mültecilerin dönüşü konusunda engelleyici önlemler alamayız, ama ciddi şekilde düzene koymamız ve her dönen kişinin sayımını yapmamız lazım.

 

Yasamamızda Gürcistan ile çifte vatandaşlık yer almıyor. Gal Bölgesinin 2 binden fazla vatandaşı Rusya pasaportu aldı. Rusya pasaportu almak için başvurmuş olan birçok Gal vatandaşının Gürcistan vatandaşlığı da var. Bu durumun yönetimimiz için bu kadar ilkesiz olması beni endişelendiriyor. Eğer bu prensipten yola çıkarak onlara bizim Abhazya İçişleri pasaportumuzu da verseydik kimse bizi, şovenizm veya milli hakları kısıtlama ile suçlamazdı.

 

Bugün Gürcü-Abhaz müzakere süreci bilinen sebeplerden ötürü dondu. Tiflis ile diyalogun yeniden başlatılması gerektiğini düşünüyor musunuz?

 

Birinci Devlet Başkanı Vladislav Ardzınba döneminde politika ile ilgilenmiyordum, ama ona dış politikasında tartışmasız güvenim vardı. Eğer o müzakerelerin yapılması gerektiğini söylüyorsa, yapılması gerektiğini biliyordum. Ve orada bir şey olacağından endişelenmiyordum. Bu konuda şu anki yönetime ise güvenim yok. Güven olmadığı müddetçe Gürcistan ile daha az konuşmamızın daha iyi olacağını düşünüyorum.

 

Abhazya'nın bağımsızlığı tanınacak mı, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

 

De fakto olarak gerçekten bağımsızız, hukuki dayanaklarımız var. Eğer Rusya bizi tanırsa, bizim için yeterli. Bu tamamen zaman meselesi. Devletimizi kurduk, hükümet kanatlarını oluşturduk, gümrüğümüzü, ordumuzu oluşturduk. Biz gerçekten tamamen bir cumhuriyetiz. Tanınmamız zaman meselesi ve bu konuda geleceğimiz olduğuna inanıyorum.

 

Gürcistan ile gelecekteki ilişkilerinizi nasıl görüyorsunuz?

 

Gürcistan tarihi hakkındaki kitaplarında tarihçileri, bizim onları buradan kovduğumuzu, Abhazya'nın düşman, Rusya'nın düşman, Amerikalılar dışında herkesin düşman olduğunu yazıyorlar. Amerikalılar Gürcistan'ın en iyi dostları, sanki onlar asırlardır yan yana yaşamış gibi. Böyle düşünen bir nesille anlaşmadan nasıl söz edilebilir? Ve yakında bundan söz etmek de mümkün değil. Tam bir dönemin geçmesi gerekiyor. Tarihte ise bir dönem 40-50 yıl demek. Her türlü savaşın ardından ortak bir dilin bulunabilmesi için 40-50 yıl geçmesi gerekiyor. Ben hayatımda bunu göremeyeceğim.

 

20.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Abhazyalı Ermeni lider konuştu

 

Abhazya’da genel seçimler yaşlaşırken Gürcü medyasının odaklandığı bir kesim var: Ermeniler.

 

Ermenilerin, Abhazya parlamentosunda üç olan ‘gizli kontenjanı’ beşe çıkarmak dahil yönetimden daha fazla pay istedikleri yönünde haberler yayınlandı. Aslında yasalarla öngörülen bir kontenjan yok. Ama Ermeni toplumundan en az üç kişinin seçileceği kesin olan yerlerden aday olması sağlanıyor. Ermeni toplumunun önde gelen isimlerinden biri olan Suren Kerselyan ne istediklerini Kavkazki Uzel’e anlattı. 4 Mart’ta yapılacak parlamento seçimlerine aday olan Sohum Ermeni Topluluğu Konseyi Başkanı Kerselyan’ın yanıtları şöyle:

 

Seçim programınızın diğer adayların programlarından farkı nedir?

 

Herkesin zengin ve sağlıklı olmasını istiyoruz, ama bu nasıl başarılır! Birçok vaatte bulunulabilir. Ben her Abhaz vatandaşının kendisini konforlu hissetmesini istiyorum. Yetim, dul, ölenlerin aileleri, sakatlar da dahil olmak üzere tüm halka konfor sağlanmalı. Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. Biz hepimiz kendi düşüncemiz ve pozisyonumuz olma hakkına sahibiz.

 

Seçimlerin yaklaşması ile Gürcistan medyası, Abhazya Parlamentosu’nda Ermeni kökenliler için kota getirilmesi meselesini gündeme taşıdı. Abhazya parlamentosunda milliyetlere bağlı bir kontenjan uygulaması yok. Siz kotayı gerekli görüyor musunuz?
 

Ben bu konuyu sık sık gündeme getiriyorum; Şahsi düşüncem sessiz kota olduğu yönünde. Eğer bir şey sessizce var ise neden bu kanunlaştırılmasın? Milliyetlerine göre bir kontenjan olması gerektiğini düşünüyorum. Cinsiyete göre de bir kontenjanı destekliyorum. Yasama organında aynı cinsiyetten olanların % 60'dan fazla olamayacağının açıkça yazılı olduğu birçok ülke var. Galiba Abhazya şartlarında bu hayal. Ama parlamentoya girmeleri halinde çalışmaları birden hızlandıracak olan sivil ve politika alanından onlarca kadın ismi sayabilirim. Ama en iyi ihtimalle parlamentoya 3-4 kadın girebilecek. Bırakın insanlar layık olanı seçsin. Galiba bizim Kafkas mantalitemize uymuyor, ancak kadınların daha fazla temsil edilmesini arzulardım. Milli kontenjanları da düşünebilirdik. Abhazlar ülkede mutlak çoğunluğu sağlamıyor. Ben, farklı etnik gruplara da parlamentoda belirli sayıda yerin garanti olarak verilmesi için kontenjanın yasa ile sağlamlaştırılmasını isterdim. Ama bu müzakere gerektirir.

 

Abhazya'nın ve Gürcistan ile karşılıklı ilişkilerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

 

Tek kelimeyle Abhazya'nın bağımsızlığından yanayım. Başka bir düşüncem olamaz. Abhazya halkı referandumda hemen hemen oy birliği ile bunu onayladı. Gürcistan ile ilişkiler modeline gelince, bu iyi komşuluk münasebetleridir. Biz komşuyuz, aramızda kan olmasına bakmaksızın, ne savaş yıllarında ne de sonraki yıllarda Gürcistan hükümetinden güzel bir şey duymadık. Buna rağmen iyi komşuluk ilişkilerini düzenlemek lazım. Her halükarda komşu olarak kalacağız. Aramızda iyi komşuluk ilişkilerinin ne kadar çabuk yerine oturacağı da Gürcistan'a bağlı. Abhazya tarafında iyiden başka bir şey olmuyor.

 

Mültecilerin geri dönüş problemi ve BDT barış gücünün faaliyetlerine bakışınız nedir?

 

Abhazya'ya oldukça çok insan döndü, onların ne kadar iyi ve konfor içinde yaşadığı ise başka soru. Ben arzu edenlerin çoğunun geri döndüğünü düşünüyorum. Onlar Abhazya'nın gerçek vatandaşları olmaya gayret gösteriyorlar. Mültecilerin geri dönüşü Abhazya yönetiminin kararı ile tek taraflı olarak gerçekleşiyor. Dünyada savaşın olduğu bir yere mültecilerin bu kadar çok sayıda geri döndüğü bir yer yok. Abhazya halkı ve yönetiminin iyi iradesi sonucunda Gal Bölgesine mülteciler geri döndü. Biz aynı zamanda Gürcistan'ın sürekli provokasyonlarının, onların kendilerini Abhazya vatandaşı hissetmelerine imkan vermediğini açıklıyoruz. Rusya barış gücü sayesinde askeri hareketlilik olmuyor. Devletimiz halen Gürcistan ile savaş durumunda. Barış anlaşması imzalanmadı. Gürcistan barış askerlerinin çekilmesi gerektiğini söylüyor, ben bunu anlamıyorum. Onlar tamamen ayrılık sorunu çözülünceye kadar burada kalmalı.

 

19.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Şinkuba için hummalı bir çalışma

 

Sohum, Abhazya Yönetimi, Abhaz edebiyatının büyük ismi Bagrat Şinkuba’yı doğumunun 90. yıldönümünde şanına layık bir şekilde anmaya hazırlanıyor.

 

Mayısta yapılacak anma töreni için Şinkuba'nın Oçamçira bölgesindeki köyü Çlou'da hummalı bir hazırlık sürüyor.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, dün köyü ziyaret ederek çalışmaları yerinde denetledi. 1917'de doğup 2004'de hayatını kaybeden Şinkuba'nın evi bir müzeye dönüştürülüyor. Bagapş ziyareti sırasında iki katlı evin müzeye dönüştürülmesi çalışmalarının hızlandırılmasını isterken köy okulu, kültür sarayı, köy yolunun tadilatı için de talimatlar verdi. Müzenin mayıstaki törene yetiştirilmesi konusunda ustalardan söz alan Bagapş, köy halkı ile sohbetinde de girişimcilere küçük ticari kredi vaat etti.

 

17.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Gal’e sıkı güvenlik çemberi

 

Sohum, Abhazya, 4 Mart seçimleri yaklaşırken olası kışkırtıcı eylemlere karşı Gürcistan sınırında güvenliği artırıyor.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın 11 Şubat’ta Gürcülerin yaşadığı Gal Bölgesine yaptığı gezi sırasında sınırın tamamen kontrol altına alınıp bölge sakinlerinin güvenliğinin artırılması talimatı üzerine yeni adımlar atıldı.

 

Abhazya Devlet Başkanı’nın Gal temsilcisi Ruslan Kişmariya, Bagapş tarafından verilen emrin yerine getirilmesi için her türlü önlemin alınmakta olduğunu söyledi. Kişmariya’nın aktardığı bilgilere göre, özellikle İngur nehri üzerinde ve Gal Bölgesinin aşağı kısmındaki sınırda kontrol güçlendiriliyor. Bölgenin yukarı kısmında da sınır tamamen kontrol altında.

 

Gürcü-Abhaz ayrılık bölgesinin silahsızlandırılması hakkındaki ikili anlaşmaya göre, Abhazya ve Gürcistan sınırında düzenli olarak askeri noktalar kurulamıyor. Abhazya burada İçişleri’ne bağlı birlikler ve sınır koruma gücünü seferber ediyor.

 

Kişmariya, "Gal Bölgesinin aşağı bölgesindeki tüm geçişler bizim kontrolümüzde olacak. Bu kesinlikle vatandaşlarımızın güvenlik derecesini arttıracak. Gal sakinlerinin devlet başkanından istediği en önemli şey güvenlikti” dedi.

 

17.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Abazinlere adanmış bir kitap

 

Sohum, Tanınmış tarihçi Mikhail Semenoviç Tkhaytsukhov, Abazinlerin etnik ve tarihi süreçleri üzerinde sürdürdüğü uzun soluklu çalışmasını kitaplaştırdı.

 

Tarih bilimleri doktoru Tkhaytsukhov, ‘Abazinler’ adını taşıyan kitabında iki bin yıllık tarihi süreci ele alıyor. Kitap ‘Abazinlerin etnik yaratılışı’, ‘Abazinlerin tarih kökleri’, ‘Kuzey Kafkasya'da etnik ve kültürel gelişim seyirleri’ ve ‘Kuzey Kafkasya’da etnik politik süreçler’ başlıklarıyla beş bölümden oluşuyor.

 

Kitabın editörlüğünü ise Rusya Bilimler Akademisi Etnoloji ve Antropoloji Enstitüsü Kafkasya Bölüm Başkanı Prof. Sergey Arutyunov yapmış.

 

Yirmi yıldır Kafkasya’daki Abazinlerin köklerine araştırdığını belirten yazar, şimdi de ‘Türkiye Abazinleri' üzerine çalıştığını söyledi. Tkhaytsukhov, ‘Türkiye Abazinleri’ başlığını taşıyacak sıradaki kitabın 'İstanbul Boğazı’ndan Abazinlere-Muhacir Nesillerine' adlı monografinin devamı olacağını kaydetti.

 

16.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Yarışta yaprak dökümü

 

Sohum, Abhazya’da genel seçimlere geri sayım başlarken adaylar arasında yaprak dökümü yaşanıyor. Altı aday erken pes etti.

 

4 Mart’ta yapılacak parlamento seçimlerine adaylığını koyan Georgi Agrba ve Terenti Çania'dan sonra Beslan Dbar, Vitali Ajiba, Ervant Minasyan ve Alkhas Manargiya da yarıştan çekildi. Şu anda 35 milletvekilliği için aday listesinde 124 isim yer alıyor.

 

Mevcut tabloya göre Oçamçira bölgesi 29. seçim bölgesinden tek aday, Sohum 1. seçim bölgesinden yedi aday, Sohum 4. seçim bölgesinden altı aday, diğer beş seçim bölgesinden beşer aday, 13 bölgeden dörder aday, altı bölgeden üçer aday ve sekiz bölgeden ikişer aday yarışacak.

 

14.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Cenevre'de Gürcü-Abhaz Toplantısı

 

Cenevre, 12-13 Şubat tarihleri arasında BM Genel Sekreteri'nin Dostlar Grubu aracılığı ile Abhaz ve Gürcü delegasyonları Cenevra'de bir araya geldiler. Barış Harekatlarından sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Jean Marie Guehenno'nun başkanlık ettiği toplantıya, BM Genel Sekreteri Gürcüstan Özel Temsilcisi Jean Arnault'da katıldı. BM Genel Sekreteri Dostlar Grubu Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa ve Amerika'lı temsilcilerden oluşuyor.

 

12 Şubat günü Dostlar Grubu ayrı ayrı toplanarak, önce Gürcü daha sonra ise Abhaz Delegasyonu ile fikir alış verişinde bulundu.

 

13 Şubat günü tekrar bir araya gelen Dostlar Grubu ve Abhaz ve Gürcü Delegasyonları, karşılıklı önerilerden sonra Dostlar Grubu'nun hazırladığı bir Bildiriyi kabul ettiler.

 

Abhaz Delegasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Dışişleri Bakanlığı Almanya Temsilcisi Khibla Amıçba ve Dünya Abhaz-Abazin Kongresi Yönetim Kurulu üyesi Zeki Kapba'dan oluşuyor.

 

Gürcü Delegasyonu ise Çelişkili Bölgelerden Sorumlu Devlet Bakanı Merab Antadse, Gürcüstan'ın Birleşmiş Milletler Temsilcisi İrakli Alasanya ve Devlet Bakanı Başdanışmanı Dimitri Mancavidse'den oluşuyor.

 

13.02.2007  Apsuaa Rıbjı / www.kapba.de

 

 Abhaz Delegasyonu BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile görüştü

 

Cenevre, Abhaz Delegasyonu 12 Şubat'ta BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile görüstü.

 

Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Dışişleri Bakanlığı Almanya Temsilcisi Khibla Amıçba ve Dünya Abhaz-Abazin Kongresi Yönetim Kurulu üyesi Zeki Kapba'dan oluşun Abhaz Delegasyonu, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Başkan Yardımcısı Judi Chen-Hopkins ile görüştü.

 

Toplantıya ayrıyeten BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Avrupa Bürosu'nun müdürü Pirkko Kourula ve Büronun İdari Başkanı Olivier Mouquet, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Gürcüstan Temsilcisi Navid Houssein ve Program Koordinasyon Sorumlusu Kate Gordon katıldılar.

 

Toplantıda, Dışişleri Bakanı Şamba Abhazya'daki mülteciler ve geri dönenler, Gürcüstan ile yaşanan sıkıntılar ve özellikle Gal Bölgesindeki asayiş ve Gürcü provokasyonları hakkında bilgiler verdi.

 

Aynı günün akşamı Dostlar Grubu üyeleri, Abhaz ve Gürcü Delegasyonu, Eski UNOMIG Şefi Heidi Tagliavini'nin İntercontinental Otelinde verdiği davete katıldılar.

 

13.02.2007  Apsuaa Rıbjı / www.kapba.de

 

 Bagapş’ın en büyük başarısı Rusya

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, görevinin ikinci yılını doldururken en önemli başarısının Rusya ile geliştirilen ilişkiler olduğunu söyledi.

 

Bagapş devlet başkanlığının internet sitesinde yayımladığı açıklamasında Abhazya'nın dünya toplumları tarafından tanınması için yaptıkları çalışmalardan önemli başarılar elde ettiklerini kaydetti. 12 Şubat 2005'de yemin ederek göreve başlamış olan Bagapş, “Rusya ile bağların sağlamlaştırılması bizim dış politikada önceliğimiz oldu. Bunu başardık. Birçok alanda ülkede ekonomik büyüme buna bağlı. Bugün dünya arenasında pozisyonumuz daha iyi durumda. Düşüncelerimize tanınmış uluslararası kurumlarca saygı duyuluyor, bize güven duyuluyor" dedi.

 

Bagapş toplumsal yapının sağlamlaştırılması konusunda da önemli başarılara ulaştıklarını belirterek, "Geçen seçimler gösterdi ki, farklı siyasi güçler arasındaki karşı duruşlar geçmişte kaldı. Toplum pekişti ve politikacılar arasındaki mücadele demokratik normlar çerçevesinde devam ediyor" ifadelerini kullandı.

 

Bagapş ekonomik gelişmeye dair de "Abhazya yatırım için cazip ülke haline geliyor. Geçen iki yıl içinde yatırımları katladık. Bugün ülkeye para yatırmak daha karlı. Abhazya istikrarlı ve dinamik büyüme gösteren bir ülke olacak" dedi. Yatırımcıyı teşvik için yasal düzenlemeler yapacaklarını anlatan Bagapş, mali tablodaki düzelmelere ilişkin olarak 2007 bütçesinin 2006’ya oranla üç kat büyümüş olması örneğini gösterdi. Devlet Başkanı ayrıca güvenlik organları ve askerlerin maaşlarına yapılan yüzde 50’lik zammı da hatırlattı.

 

Son iki yılda sosyal yapıların aktif hala geldiğini belirten Bagapş, iki yetimhanenin yanı sıra Gudauta hastanesinin restore edildiğini, bazı sağlık kuruluşlarında tadilat işlemlerinin sürdüğünü ve yeni anaokullarının açıldığını kaydetti. Sağlık sisteminin ciddi reformlara ihtiyaç duyduğunu, bu alanda özel sektöre de açılacaklarını belirten Bagapş, “Ciddi reformlar yapılmadan ülkemizde yaşama kalitesini iyileştiremeyiz" dedi.

 

13.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Abhazya yerel seçime gitti

 

Sohum, Abhazya dün yeni belediye meclisi üyelerini belirlemek için sandık başındaydı.

 

Toplam 169 sandalye için 268 aday yarışırken Gürcistan’ın ‘terör eylemleri’ne başvurduğuna dair suçlamaların odağındaki Gal Bölgesi dahil ülke genelinde oylama sakin geçti. Sandıklar akşam 20.00’de kapanırken İçişleri Bakanı Otar Khetsiya, seçimin normal geçtiğini ve hiçbir yasadışı vukuatın yaşanmadığını söyledi.

 

268 adaydan 67’si Sohum Belediye Meclisi’nin 26 üyeliği için yarıştı. Gal Bölgesinde 25  sandalye için 53, Oçamçira’da 32 sandalye için 43, Tkuarçal’da 17 sandalye için 27 aday seçime katıldı.

 

Devlet Başkanı Sergey Bagapş Sohum’da oyunu kullandıktan sonra Gal Bölgesine giderek seçime katılmamaları yönünde tehditler alan Gürcü kökenli vatandaşlarla görüştü. Bagaps, 5 Aralık’ta Gürcistan Hükümeti tarafından tutuklanan Gal  Bölgesindeki Aşağı  Bargebi köyü muhtarı Fridon Çakaberiya ile 3 Şubat’ta silahlı kişilerce kaçırılan Gal Bölgesi seçim kurulu başkanı David Sigua’nın aileleriyle de bir araya geldi. Bagapş ailelerine iki yetkilinin bırakılması konusunda ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söyledi. Bagapş, Çakaberiya ve Sigua’nın Abhazya Hükümetiyle birlikte çalışmaları nedeniyle Gürcistan tarafından alıkonularak bölgenin Gürcü kökenli insanlarına gözdağı verilmek istendiğini söyledi. Abhazya lideri, Gürcü vatandaşların seçimleri boykot etmeleri için ölüm tehdidi dahil her türlü yola başvurulduğunu da kaydetti. Abhazya’nın Gal temsilcisi Ruslan Kişmariya da telefonla ölüm tehdidi alanlar arasında.

 

12.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Sohum, Tiflis’le ilişkileri kesti

 

Sohum, Abhazya Yönetimi, Gal Bölgesindeki kamu görevlileri Fridon Çakaberiya ve David Sigua serbest bırakılıncaya kadar Gürcistan’la güvenlik alanındaki ilişkiyi kestiğini duyurdu.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, dün Gal Bölgesinin muhtarlarından Fridon Çakaberiya ve ile İl Seçim Kurulu Başkanı David Sigua’nın serbest bırakılması talebi yerine getirilinceye dek Gürcistan’la hiçbir konuda müzakere yapmayacaklarını söyledi. Sohum ile Tiflis arasındaki ilişkiler zaten BM Askeri Gözetim Misyonu ile Rus Barış Gücünün katılımıyla yürütülen dörtlü güvenlik toplantılarından ibaretti.

 

Gürcistan’ın Mart'taki genel seçimler öncesi Abhazya’nın Gal Bölgesinde gerilimi tırmandırdığını belirten Bagapş, karşılıklı güven ortamı olmadan müzakere de olamayacağını vurgulayarak, "Çakaberiya'nın serbest bırakılması taleplerimiz Gürcistan tarafından görülmezden geliniyor. Çok iyi biliyoruz ki, Çakaberiya’nın Gürcistan’da tutuklanması ve David Sigua’nın kaçırılmasının nedeni bu iki insanın da Abhazya Yönetimi ile birlikte çalışıyor olmasıdır” dedi. Bagapş, Gürcistan Yönetiminin Sohum’un Gal Bölgesine dönen Gürcü mültecilerin entegrasyonu konusundaki her türlü inisiyatifini bozguna uğratmak için her yola başvurduğunu belirterek, “Ama her şeye rağmen Gal sakinleri ülkenin sosyo-politik yaşantısına aktif olarak katılıyorlar” dedi.

 

Sohum yönetiminin bu tutumu Cenevre görüşmelerine katılımı etkilemeyecek. Abhazya Güvenlik Konseyi, Dışişleri Bakanı Sergey Şamba başkanlığında bir heyetin BM Genel Sekreterinin Gürcistan’ın Dostları Grubu’nun 12-13 Şubat’ta Cenevre'de yapacağı görüşmeye katılmasını kararlaştırdı. Abhazya Güvenlik Konseyi, dünya kamuoyunun Abhaz-Gürcü sorununda Abhazya tarafının görüşlerinden haberdar olmasının önemine vurgu yaptı.

 

10.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Sohum dönüşçüyü ‘ev’lendirecek

 

Sohum, Abhazya’da anavatanlarına dönenler için ev inşa etme programına hız veriliyor.

 

Geri Dönüş Devlet Komitesi Başkanı Anzor Mukba, geri dönenlere ev temin edilmesi programı çerçevesinde başkent Sohum'da Eşba caddesinde inşa edilen çok katlı binanın bu yıl içinde tamamlanacağını açıkladı. Mukba, Abhazya Parlamentosu’nun Çarşamba günkü oturumunda bina inşaatının tamamlanması için gereken bütçeyi onayladığını belirtti. Bu binanın anavatanına dönenler için yeterli olmayacağını kaydeden Mukba, bu yüzden parlamentoda Sohum’un başka yerlerinde de konut yapılması önerisinin ele alındığını ifade etti. Komite Başkanı, "Geri dönenler için ev inşa etme programımız gibi geri dönen ailelere sosyal destek programı da devam edecek. Tarihi vatanları Abhazya'ya geri dönüş sürecine hız vermek için bu çalışmalar çok önemli” dedi.

 

09.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Pitsunda artık kent

 

Sohum, Tarihi kilisesi ve doğal güzellikleriyle turistlerin vazgeçemediği Abhazya’nın Pitsunda kasabası kent oldu.

 

Abhazya Parlamentosu, Pitsunda sakinlerinin kasabanın statüsünün kente dönüştürülmesi yönündeki taleplerine olumlu yanıt verdi. Parlamento, M.Ö. beşinci yüzyılda kurulmuş olan Pitsunda’nın Gagra Bölgesinde kalmak şartıyla kent olmasını kararlaştırdı.

 

Milletvekilleri Pitsunda'nın statüsünün kente yükseltilmesinin turizm merkezi olma konusunda yeni imkanları da beraberinde getireceğini söyledi.

 

09.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Tiflis, Kodor’da muradına erdi

 

Tiflis, Abhazya’nın ‘Sürgündeki Abhaz Hükümeti’ni ziyaret eden yabancı elçilerle ilişkilerin kesileceği uyarısına rağmen Tiflis yabancı diplomatları Kodor’un üst kısmına götürdü.

 

Dün Gürcistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Giorgi Mancgaladze, İçişleri Bakan Yardımcısı Eka Zguladze, çatışma bölgelerinden sorumlu devlet bakan yardımcısı Giorgi Kaladze Kodor’da yabancı diplomatlara brifing verdi. Toplantıda ‘Sürgündeki Abhaz Hükümeti’nin Başkanı Malkhaz Akişbaia da bir konuşma yaptı. Diplomatlar arasında Rusya’nın Tiflis’e yeni atadığı Büyükelçi Vyaçeslav Kovalenko da vardı. Mancgaladze, Kodor’un yukarı kısmındaki bilgilendirme toplantılarının düzenli olarak yapılacağını söyledi.

 

Kodor’daki toplantı BM Genel Sekreteri’nin Gürcistan’ın Dostları Grubu’nun Cenevre’de 12-13 Şubat’ta yapacağı zirve öncesine denk geliyor. Almanya, Fransa, Britanya, Rusya ve ABD’nin yer aldığı Dostlar Grubu’nun toplantısında Abhazya’yı Dışişleri Bakanı Sergey Şamba temsil edecek.

 

09.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Bagapş İnternet'ten soruları cevaplayacak

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş 12 Şubat Pazartesi günü internetten üzerinden soruları yanıtlayacak.

 

Yurtiçi ve yurtdışından telefon yoluyla sorular alınmaya başladı. Bugün TSE 16.00 itibariyle Devlet Başkanlığı’nın verdiği 0099544294095 nolu telefonu arayıp soru soranların sayısı 72. Sorulardan 43’ü Abhazya’dan 29’u  yurtdışından.

 

Yurtdışından en fazla soru da Gürcistan’dan geliyor. Abhazya’dan arayanlar sosyal ve ekonomik sorunlar ile nüfus cüzdanlarını soruyor. Gürcistan’dan arayanlar, Gürcü-Abhaz sorununun ne zaman çözüleceğini merak ederken, Rusya Federasyonu’ndan arayanların ilgilendiği konu turizm ve sınırdan geçişle ilgili sorunlar. Bagapş’a telefon yoluyla sorular Pazar gününe kadar gün içinde saat 3’e kadar alınacak. Başkan soruları Devlet Başkanlığı'nın resmi web sitesinden  (www.abkhaziagov.org) yanıtlayacak.

 

08.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Gal'li gürcü'ye sıcak mesaj

 

Sohum, Abhazya’da genel seçimler öncesinde Gal Bölgesi'nin huzurunu kaçırma girişimlerine karşı Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş halka seslendi.

 

Bagapş, seçimlerin ülkeyi demokratik bir toplumun inşasına, Gal Bölgesi'ndeki Gürcü kökenli Abhazya vatandaşlarını da ülkenin hukuksal yapısıyla bütünleşmeye götüreceği inancını dile getirdi.

 

Gürcü yönetimini bölgede terör eylemleri organize ederek Abhaz Güvenlik Güçlerini ve Bağımsız Devletler Topluluğu bünyesindeki Rus Barış Güçlerini dünyaya yetersizmiş gibi göstermeye çalışmakla suçlayan Bagapş, “Gal Bölgesi'nde yaşayanlar da bu toplumun bir parçasıdır. Abhazya savaş sonrası geçen 13 yıl içinde özgür ve demokratik bir toplum inşa etme iradesini açıkça ortaya koymuştur. Abhazya'daki olumlu gelişmeler Gürcistan tarafında anlayışla karşılanmıyor. Gürcistan hala terör politikalarından sonuç almayı umuyor” dedi.  

 

Gal Bölgesi'ndeki halkı yapılacak yerel ve parlamento seçimlerine aktif  katılmaya davet eden Bagapş, bir süre önce Gürcistan’da tutuklanan Gal Bölgesi'nin tanınmış yöneticilerinden Fridon Çakaberiya ile Gürcü güçlerince kaçırıldığına inanılan Gal İl Seçim Kurulu Başkanı David Sigua'nın bırakılması çağrısını yineledi.

 

08.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Gürcü lobisinin hedefi olmak

 

Fehim Taştekin, Radikal yazı işlerinden bir arkadaşım uzaktan “Senin yazı dizinin üzerinden iki hafta geçti ama Gürcülerin tepkisi dinmedi” diye takıldı. Ciddiye almadığım bir tepki organizasyonuna yanıt verme niyetinde değildim ama Gürcü lobisinin hala ‘Paylaşılamayan Diyar Kafkasya’ yazı dizisine karşı kampanyayı inatla sürdürdüğünü görünce bu meseleye değinmekten gayri çare kalmadı. Tabi 14 Ocak’tan beri estirdikleri fırtınaya en anlamlı yanıtı zaten okuyucular vermişti.

 

Peşinen söyleyeyim ‘Gürcü aydınları’ beni hayal kırıklığına uğrattı. Diziye karşı döşendikleri ortak tepki metninden istifade etmeyi çok isterdim, baştan sona bir kez daha okudum, bilgi dağarcığıma aktaracağım bir kırıntı bulamadım, üzgünüm! Ayrıca bu metnin gaza getirdiği insanların gönderdiği tepki maillerinde yapılan hakaretleri de burada sıralamanın bu yazıyı kirleteceğini düşünüyorum.
 

‘Türkiye’de yaşayan Gürcülerin sesi-kulağı olduklarını’ ileri süren zevat, dezenformasyon uyanıklığı ile Radikal’i maniple edebileceği vehmine kapılmış. Yazık!

 

Radikal ‘Gürcistan’ın Abhazya sorununu’ sistematik biçimde kamuoyuna yanlış bilgilerle aktarıyor, gazeteciliğin baş ilkesi ‘tarafsızlığı’ sürekli olarak çiğniyormuş.

 

Bakın Gürcü lobisinin deklarasyonunda sergilediği tarih bilgisi ne kadar derin ve gerçekçi: “Abhazya, SSCB zamanında da ondan önce de Gürcistan’a bağlıydı. Gürcistan, SSCB’den bağımsızlığını ilan ettikten sonra da Abhazya hukuken öyle kaldı. Gürcistan’a sürekli olarak ‘kıyak geçtiği’ söylenen Stalin, 1921’de Gürcistan’ın da bağımsızlığına son veren kişiydi. Rusya, Gürcistan’ı cezalandırmak ve Güney Kafkasya’da kalabilmek için Abhazya’yı 1992’de işgal etti. Bu işgalde Abhazya’nın nüfusunun yüzde 18’ini, Gürcistan nüfusunun yüzde 1,8’ini oluşturan Abhazlardan ve Kuzey Kafkasyalı gönüllülerden de yararlandı. Abhazya’da yapay bir hükümet oluşturdu. Abhazya’nın işgalinde en büyük rolü oynayan Çeçenler, daha sonra oyununa geldiklerini görerek Gürcülerden özür diledi. Eylül 1993’te tamamlanan işgalde Abhazya’nın nüfusunun yarısını oluşturan 250 bin Gürcü etnik temizliğe tabi tutuldu. Bugün Abhazya’daki Abhaz nüfusu, 60-70 bin dolayında. Abhazların iki katı kadar Rus ve Ermeni var.”

 

Aslında ileri sürülen argümanların hepsinin yanıtları yazı dizisinde var. Ama lobicinin okumak gibi bir derdi var mı? Hayır yok, gerekmez de. Çünkü amacı birilerinin çıkarlarını gözetmektir, aydınlanmak ve aydınlatmak için değil…

 

Şimdi dizinin tamamını Ajans Kafkas’ta yayımlıyorum. Umarım Gürcüler de lobi psikolojisinden uzak bir şekilde bu yazıları okur.

 

Fakat Gürcü argümanlarına dair bir iki noktaya değinmeden de geçemeyeceğim.

 

Lenin’in koltuğuna 1924’te kurulan Stalin, 83 yıl sonra üç yıl erken iktidara çıkartıldığı için yattığı yerden Gürcü lobisine minnettarlık duyacaktır. Kuşkusuz Stalin herkes için diktatördü. Ama kılıcı en fazla Çeçen-İguşlar, Karaçay-Balkarlar, Kırımlılar ve Ahıskalılar gibi için keskindi… Abhazların durumu ise bu halklardan farklıydı. Stalin ve gizli polis şefi Lavrenti Beria Gürcü asıllıydı ve Abhazya en büyük siyasal-kültürel yok oluşunu bunların döneminde yaşadı. Abhazya’nın Abhazya olarak geçmişini yok etmek için Gürcüler Sohum’a girdiğinde ilk iş olarak milli arşivleri küle çevirdiler. Ama Abhazya yok olmadı. Siz bile bu ülkeye ‘Abhazya’ diyorsunuz, yani Abhaz ülkesi. Nüfuslarının yüzde 18 indirilmesi ancak bir ‘soykırımla’ izah edilebilir. Büyük sürgünden iki yıl sonra 1866’te Abhazya’nın yüzde 86’sını oluşturan Abhazlar bugüne dek nasıl eridi dersiniz? Tam tersine o zaman nüfusun yüzde 6’sını teşkil eden Gürcüler nasıl çoğunluk oldular? Eğer ki nüfus oranlarıyla polemik sürdürecekseniz kendilerini Gürcü saymayan Megrel ve Svanları çıkardıktan sonra Gürcistan’da ne kadar Gürcü kaldığını da öğrenmek isteriz.  

 

Hadi tarihte Gürcistan üzerinde de egemenlik kurmuş olan Abhaz Krallığı’ndan habersiz olsak ‘Gürcistan hep Abhazya’nın parçasıydı’ savını da yutardık. Stalin 1931’de Abhazya’yı Gürcistan’a bağladı. SSCB sonrası Tiflis de, 1921 anayasasına dönerek Abhazya’yı kendisine bağlayan ‘haksız’ hukuksal bağı da kesmiş oldu. Beni en çok keyiflendiren ise Rusya’nın Abhazya’yı 1992’de işgal ettiği ve Eylül 1993’te işgali kemale erdirdiği cümlesi oldu. Bu Irak’ı Amerikalılar değil İranlılar işgal etti demek gibi bir şey. Espri olarak bir kenarda tutuyorum, yeri gelir güldürmek için kullanırız.

 

Rusya Abhazlar ve Gürcüler de dahil bütün Kafkas halkları için büyük felakettir, dün öyleydi bugün de böyle, yarın da bu değişmeyecek. Gürcistan ise Abhazya için hep küçük felaket olmuştur. Oturup, uyguladıkları ambargolarla Abhazya’yı ‘büyük felaket’e mahkum eden, Rusya’yı tek nefes borusu haline getiren, militarist söylemlerle çözüm seçeneklerini torpilleyen milliyetçi ve faşist Tiflis politikalarını sorgulayın. Abhazya’nın Rusya’ya itilmesinin en büyük sorumlusu olan Gürcistan’ın neo-faşist politikalarını tartışın… Böylece iki halkın yakınlaşması için isabetli bir noktadan başlangıç yapmış olursunuz… Belki Kafkasya’da en fazla Rusya’nın işine gelen otokton halkların birbirinin kanını dökmesinin engellenmesine katkınız olur.

 

08.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Derinliğin efsanesi daha da derinleşti

 

Sohum, Dünyanın en derin mağarası ünvanına sahip olan Abhazya’nın Krubera (Varonya) mağarasında bir rekora imza atıldı.

 

Ünlü mağara araştırma-inceleme grubu Cave-X daha önce derinliği 2158 metre olarak tespit edilen Krubera’nın daha da derinlerine gitmeyi başardı. Maksim Avdeyev ve Viktor Mişunin’in liderliğindeki 26 kişilik bir ekip, Gagra’daki mağaranın 2170 metre derinliğine ulaştı. Cave-X'in Krubera'da önceki rekoru 2140 idi. 2006'da başka bir mağara araştırma grubu dünyanın en derin mağarasının 2158 metre derinliğine gitmeyi başarmıştı.

 

Ekipte Rusya Federasyonu’nun Moskova, Vladivostok, Rostov ve St. Petersburg kentlerinin yanı sıra Ukrayna, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya gibi ülkelerden araştırmacı yer aldı. Cave-X’in başarısı dünya rekoru olarak adlandırılırken araştırmacılar mağaranın derinliklerinde göletlere rastladıklarını, buralarda dalgıç elbiseleri kullanarak 30 metre derinliğe daldıklarını anlattı. Sonuç itibariyle mağaracılar Krubera’nın yeni derinliğini 2170 metre olarak belirledi. Grup önümüzdeki günlerde yeni araştırmacıların katılımıyla Krubera’da bir deneme daha yapacaklarını kaydetti. Dünyanın en derin ilk 100 mağarasından sekizi Abhazya'da yer alıyor. Dünyanın altı ve yedinci mağarası da Gagra'da.

 

07.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Abhazya sanatıyla Duma’da

 

Moskova, Abhazya’nın bağımsızlığın tanınması kampanyasında sanat da yerini aldı.

 

Rusya Federasyonu çapında tanınmış Abhazyalı ünlü fotoğraf sanatçısı Vladimir Popov, Abhazya-Rusya arasında dostluğu anlatmak için bir sergi açtı.

 

Rusya Federasyonu Devlet Duması’nda ‘Dostluk ve İşbirliği’  adıyla açılan sergide 120 eser sergileniyor. 10 Şubat’a dek açık kalacak serginin fikir babası ise Duma Başkan Yardımcısı Sergey Baburin. Popov’un sergisinde Abhazya’da görevli Rus Barış Gücü askerleri, Abhazya’nın sanat, kültür ve sosyal yaşamından kareler yer alıyor.

 

06.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Bagapş için Cenevre beyhude
 

Sohum, Abhazya Yönetimi, Gal Bölgesi'nde polislere yönelik saldırılar, bir yetkilinin kaçırılması, bir başkasının Gürcistan’a geçtiğinde tutuklanması nedeniyle Tiflis-Sohum hattı gerilime teslim olmuşken Cenevre’de yapılacak görüşmelerden umutlu değil.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, BM Genel Sekreteri’nin Gürcistan Dostları Grubu tarafından Cenevre’de yapılacak görüşmelerin çerçevesini belirlemek için Sohum’a gelen BM Gürcistan Özel Temsilci Yardımcısı İvo Petrov ve BM’in insan haklarından sorumlu bürosu başkanı Vladlen Stefanov’la görüşmesi sonrasında bir açıklama yaptı. Bagapş, Abhaz tarafının da davetli olduğu görüşmelerden karşılıklı güven ortamının yok edilmiş olması yüzünden herhangi bir sonuç alınabileceğine inanmadığını söyledi. Bagapş, son günlerde Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin gerek Abhazya gerekse Güney Osetya halklarına yönelik saldırılarının yarattığı atmosferde iyi niyet diyaloğundan bahsetmenin imkânsız olduğunu vurguladı.

 

Petrov  ise gazetecilerin Gal Bölgesi'nde Abhazya yetkililerini hedef alan saldırılar karşısında BM’in tutumuna ilişkin sorularıyla karşılaştı. Bölgedeki gerilimin kendilerini de etkilediğini belirten Petrov, Zugdidi’de tutuklanan Gal Bölgesindeki Bargebi köyü muhtarı Fridon Çakaberiya’yı yattığı cezaevinde ziyaret ettiklerini söyledi.

 

Ziyareti BM Askeri Gözetim Misyonu ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile birlikte gerçekleştirdiklerini belirten Petrov, Çakaberiya’nın ne ile suçlandığı sorusuna yanıt vermedi. Hem Çakaberiya’nın tutuklanması, hem de Gal İl Seçim Kurulu Başkanı David Sigua’nın kaçırılması konusunda BM’in bir çalışması olup olmadığı yönündeki soruya da “Araştırma başlattık” demekle yetinen Petrov, Abhazya ile ilgili tüm sorunların Cenevre’de etraflıca ele alınacağını sözlerine ekledi.

 

06.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Sohum’da bilimsel buluşma

 

Sohum, Rusya devletinin eski SSCB ülkelerinin katılımıyla organize ettiği uluslararası düzeydeki bilim konferansının üçüncüsü Sohum’da yapıldı.

 

Önceki gün başkent Sohum’da Ahhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın açılış konuşmasıyla başlayan iki günlük 3. Uluslararası Bilim ve Uygulama Konferansı’na Rusya Federasyonu’nun yanı sıra Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan ve Ukrayna gibi ülkelerden temsilciler katıldı.

 

Bagapş, Abhazya Devlet Üniversitesi’nin ev sahipliğini yaptığı konferanstaki konuşmasında, Kültürel ve bilimsel faaliyetler olmadan gençliğin geleceği olamayacağını belirterek, “Abhazya gençliğinin Kuzey Kafkasya’daki ve diğer yerlerdeki gençlik kuruluşlarıyla birlikte tek hedefi vardır; o da bağımsızlığın ilanıdır. Gençlik olmadan bunu başarmak imkânsızdır” dedi.

 

Ekonomi, insani yardım, hukuk, politika ve uluslararası ilişkiler başlıklarından oluşan konferansta, Bağımsız Devletler Topluluğu Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Tarih Bilimi Bölüm Başkan Yardımcısı Aleksandr Skakova ‘Rusya-Gürcistan ilişkileri ve bağımsız Abhazya perspektifi’ konulu bir tebliğ sundu. Rusya Dışişleri Bakanlığı Kafkasya Araştırma Merkezi Koordinatörü Vlademir Zakharov da ‘Gürcistan-NATO-Abhazya mevcut durumları ve gelecekleri’ konulu bir bildiriyle konferansa katıldı.

 

Abhazya Devlet Üniversitesi Rektörü Aleko Gvaramia ‘Kafkasya’da insanlık ve barış’ çalışmasıyla ‘Andrey Pervozvanniy’, Abhazya Parlamentosu üyesi Anzor Goov da 1992-1993’teki savaşta doktorluk mesleğinin ilkelerine sadık kalarak gösterdiği üstün hizmet nedeniyle ‘Sviatitel Luka’ ödülüne layık görüldü. Dünya Abhaz - Abazin Birliği Başkanı Taras Şamba da Andrey Pervozvanniy ödülü aldı. Adına ödül düzenlenen Andrey Pervozvanniy, İsa’nın 12 havarisinden biri olduğuna ve Rusya’da Hıristiyanlığı yaydığına inanılan aziz.

 

3. Uluslararası Bilim ve Uygulama Konferansı’nın birincisine Moskova’da Rusya Devlet Üniversitesi, ikincisine Rusya Federasyonu parlamentosunun alt kanadı Duma ev sahipliği yapmıştı.

 

05.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Gal İl Seçim Kurulu Başkanı kaçırıldı

 

Sohum, Marttaki genel seçimlere hazırlanan Abhazya’nın Gürcü nüfusun yaşadığı sancılı Gal Bölgesinde İl Seçim Kurulu Başkanı David Sigua kaçırıldı.

 

Abhazya Devlet Başkanı Gal Bölgesi Özel Temsilcisi Ruslan Kişmaria, Sigua’nın Gürcistan polisi tarafından kaçırıldığını öne sürdü. Olayla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Kişmaira’ya göre, Gal güvenlik güçlerinin yürüttüğü soruşturma çerçevesinde görgü tanıklarından elde edilen bilgiler, Singua’nın kaçırıldığı aracın İngur nehrinin alt kısmından Gürcistan’a geçtiği yönünde. Kişmaria, "Biz Abhaz-Gürcü sınırına geldiğimizde Gürcistan’ın Zugdidi kenti polis yetkililerini gördük. Bu da Sigua’nın Gürcistan devlet yetkilileri tarafından kaçırıldığının ün büyük delili. Zaten son günlerde Sigua, Gürcü istihbaratından tehdit telefonları aldığını söylüyordu"  dedi. 

 

Şamba: Tiflis terörü bıraksın

 

Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Bagapş, Tiflis yönetiminden Gal’de insanları kaçırma ve bölgeyi terörize etme eylemlerine son vermesini isterken Abhaz-Gürcü sorununun çözüm sürecinde yer alan uluslararası kuruluşları da göreve çağırdı. Şamba, "David Sigua büyük halk mitinginde Abhazya’nın bağımsızlığı için her şeyi yapacağını söylerken Gürcistan’ın da bölgede barış içinde yaşayan Gürcü nüfusu rahat bırakmasını istemişti. Maalesef Gürcistan hükümeti savaş sırasında gidip tekrar geri dönmüş olan ve şu anda barış içinde yaşayan Gürcü halkı terörize ekmektedir" dedi.

 

Bir süre önce de Gal Bölgesindeki Bargebi köyünün muhtarı Fridon Çakaberia, Gürcistan’da uyuşturucu ticareti yaptığı iddiasıyla tutuklanmıştı. Bu olay üzerine bölgede sevilen Çakaberia’nın bırakılması için köylüler gösteriler yaparken Sohum da İngur geçişini kapatarak tepkisini ortaya koymuştu.

 

03.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Abazinler referanduma gidiyor

 

Çerkesk, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nde oluşturulan Abazin bölgesinde seçmenler yerel idare şeklini belirlemek için referanduma gidiyor.

 

Abazinler, Cumhuriyet topraklarının yüzde 2’sine denk gelen 300 km²’lik bir alanda kurulan Abazin Bölgesi’nin başkanını doğrudan seçmek ya da bunu meclis üyelerine havale etmek konusundaki kararını sandıkta verecek. 15 bin nüfuslu Abazin Bölgesi’ndeki referandum 11 Mart’ta yapılacak.

 

Abazin Bölgesi’nin geçiş dönemi başkanlığını Devlet Başkanı Mustafa Batdiyev’in atadığı Vali Yevgamukov yürütüyor. İster halkın oyuyla isterse meclis tarafından seçilsin Yegakukov’un bölge başkanı olarak göreve devam etmesine kesin gözüyle bakılıyor.

 

03.02.2007  Ajans Kafkas

 

 Abhaz heyeti Cenevre yolcusu

 

Sohum, Abhazya yönetimi, Cenevre’de yapılacak BM Genel Sekreterliği Dostluk Grubu görüşmelerine katılmaya hazırlanıyor.

 

Çıkmaza giren müzakere sürecini yeniden canlandırma amacıyla 12-13 Şubat tarihlerinde yapılacak görüşmelere Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba başkanlığında bir heyet gidecek.

 

Abhaz heyetinde Parlamento Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Beslan Butba ve Abhazya Dışişlerı Bakanlığı Almanya Özel Temsilcisi Hibla Amıçba da yer alacak. Şamba, Cenevre’deki gündemin en tartışmalı maddesinin Kodor Vadisi’nin silahsızlandırılmasını öngören BM Güvenlik Konseyi kararının Gürcistan tarafından yerine getirilmesi meselesi olacağını söyledi. Görüşmeye BM Genel Sekreterliği Gürcistan Temsilcisi Jean Arnault da katılacak.

 

Toplantının ön hazırlığı için BM Genel Sekreterliği Gürcistan Özel Temsilcisi Vekili Ivo Petrov dün Sohum'da Şamba ile bir araya geldi. Petrov, Gal Bölgesindeki terör eylemleri nedeniyle kapatılan İngur geçişinin açılması talebini de gündeme getirdi. Petrov, Abhaz-Gürcü sınırındaki sıkı denetimlerin gereksiz sıkıntılara yol açtığını söyledi. Gürcistan Hükümeti'nin Gal Bölgesi'ndeki Bargebi köyü başkanı Fridon Çakaberiya'yı Zugdidi’de kanunsuz şekilde gözaltına alması ve Gal’de Abhaz Güvenlik Güçlerinin öldürülmesinin ardından 8 Aralık 2006'da kapatılmıştı.

 

02.02.2007  Ajans Kafkas