AҦCУAA  PЫБЖbbI
-------------------- Abhazya'dan haberler --------------------


 
 Avrupa Abhaz-Abazin Diyasporası Abhazya'nın bağımsızlığının tanınmasını talep ediyor

 

Avrupa Abhaz-Abazin Diyasporası Temsilcileri, Rusya Devlet Başkanı'na ve Rusya Parlamentosu Alt Kanadı DUMA Başkanı'na gönderdikleri çağrı ile Abhazya'nın bağımsızlığının tanınmasını talep ettiler.

 

Diyaspora temsilcileri çağrıda özellikle, Abhazya'nın, demokratik seçilmiş Cumhurbaşkanı, Parlamentosu, Anayasası, resmi makam ve sivil kurumları ve 1500 senelik devlet deneyimi ile tam bağımsızlığı hak ettiğini vurguladılar.

 

Kosova'nın tek taraflı bağımsızlık ilanı ve Batı'lı devletler tarafından, öncelikli olarak ABD ve Avrupa Birliği tarafından kabul edilişinin bağlamında, Avrupa Abhaz-Abazin Diyasporası Temsilcileri, Birleşmiş Milletler, ABD Devlet Başkanı ve ABD Kongresi, Avrupa Birliği ve BM Genel Sekreteri Gürcüstan Dostlar Grubu üyelerine, ayrı ayrı çağrılarla Abhazya'nın bağımsızlığının kabul edilmesini talep ediyorlar. >>>

 

 Bagapş'tan yanıt: Abhazya satılık değil

 

Sohum, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin Abhazya’ya ‘Gürcistan’ın toprak bütünlüğü içinde sınırsız tam federalizm’ önerisi Sohum tarafından peşinen reddedildi.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Abhaz halkının tercihini bağımsızlıktan yana kullandığını belirterek “Abhazya’nın bağımsızlığının uluslararası alanda tanınması için sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız” karşılığını verdi.

 

"Abhazya’nın bağımsızlığı satılık değildir" ifadesini kullanan Bagapş, Gürcistan hükümetinin samimi olmadığını belirterek, "Bu öneriler sadece Bükreş’te yapılacak NATO zirvesi öncesinde, Gürcistan’ın barışsever bir ülke olduğunu gösterme amacı taşıyor” dedi.

 

Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba da "Gürcistan içinde geniş özerklikten söz etmenin anlamı yok. Gürcü devlet başkanının teklifleri Abhazya Anayasası ve halkımızın büyük çoğunluğunun bağımsızlıktan yana oy kullandığı referandum sonuçlarına aykırı" açıklamasını yaptı. Şamba "Gürcistan yönetimi ile federatif devlet olasılığını Gürcü-Abhaz savaşından önce görüşmüştük. Ama müzakere yerine biz tanklarla karşılaştık. Şimdi artık geçmişte kalan bir öneriyi müzakere etmek ülkemiz için kabul edilemez" dedi.

 

Şamba, Tiflis yönetimiyle sadece bölgede askeri güç kullanılmayacağına dair güvence verilmesi konusunda görüşmeler yapabileceğini vurguladı.

 

Abhazya Parlamentosu, SSCB’nin dağılmasının ardından hiçbir hukuki bağının kalmadığı Gürcistan’la nasıl bir ilişkide olunacağını müzakere etmek üzere Tiflis’e çağrı yapmaya hazırlanırken savaşla karşılaşmıştı. 14 Ağustos 1992’te Milli Muhafız Birlikleri Komutanı Tengiz Kitovani’nin öncülüğündeki Gürcü güçler, Sohum’u işgal edince Abhazlar direniş göstermiş ve Kuzey Kafkasyalı gönüllülerin de yardımıyla 30 Eylül 1993’te savaşı kazanmıştı. Savaş 8 bini aşkın insanın canına mal olurken Gürcü nüfus da Abhazya’yı terk etmişti. Savaşın ardından 1994’te imzalanan Moskova Anlaşması ile bölgede Bağımsız Devletler Topluluğu Barış Gücü konuşlandırılmıştı. Abhazya yıllar süren müzakerelerden sonuç alamayınca 3 Ekim 1999’da bağımsızlığını halkın oyuna sunmuştu. Halkın yüzde 98'i bağımsızlıktan yana oy kullanmıştı.

 

29.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Saakaşvili’den Abhazya’ya özerklik teklifi

 

Tiflis, Abhazya’nın Rusya tarafından tanınma ihtimaline karşı Tiflis yeni bir çözüm önerisiyle Abhazların karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

 

Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, Abhazya’ya ‘Gürcistan’ın toprak bütünlüğü içinde sınırsız tam federalizm, güvenlik ve sağlam gelişme teminatı altında özerklik statüsü’ önerdi.

 

Tiflis'teki Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde siyaset bilimcilere ve uzmanlara konuşan Saakaşvili, Abhazya ile yaşanan sorunların barışçıl çözümü konusunda yeni öneriler üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Abhazya’ya, Gürcistan’ın toprak bütünlüğü temelinde, sınırsız tam federalizm, güvenlik ve sağlam gelişme teminatı altında özerklik statüsü vermeye hazırız" dedi.

 

“Abhazya Özerk Yönetimine, merkeze bağlı Cumhurbaşkanı Yardımcısı statüsünde geniş temsilcilik vermeye de hazır olduklarını’ belirten Saakaşvili, Abhazlara, Gürcistan Anayasası’nda değişiklik ve Abhaz halkının dili, kültürü ve değerlerine karşı yasaları veto hakkı da önerdiğini söyledi. Saakaşvili’nin bir diğer önerisi ise Gal ve Oçamçıra’nın serbest ticaret bölgesine dönüştürülmesiyle ilgili.

 

29.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Abhazya futbolda bir asırlık

 

Sohum, Abhazya futbolda 100’üncü yılını kutlamaya hazırlanıyor.

 

Abhazya Futbol Federasyonu Başkanı Leonid Dzapşba, futbolda 100 yılı geride bıraktıklarını ve ikinci asra girişi anlamlı bir şekilde kutlayacaklarını söyledi.

 

“Abhazya futbolda yüzüncü yılını kutlayan yedinci ülke” ifadelerini kullanan Dzapşba 100’üncü yıl etkinlikleri için organizasyon komitesi oluşturduklarını söyledi. Dzapşba 100’üncü yıl için amblem, rozet, pul, takvim, flama, pankart, milli semboller taşıyan formalar hazırlayacaklarını duyurdu. Ayrıca Abhaz futbolunun tarihi hakkında bir dergisi çıkarılacak.

 

Dzapşba’ya göre, Abhazya, Yukarı Karabağ, Güney Osetya ve Transdinyester milli takımlarının katılımıyla şampiyonluk maçı da oynanacak. Federasyon, eylülde emekli futbolcular arasında özel bir maç düzenleyecek. Bu maç için tanınmış Abhaz futbolcuların isimlerinin yazılı olduğu formalar da hazırlanacak. Maça davet edilecek yaşamını yitirmiş futbolcuların ailelerine de hatıra türünden özel hediyeler verilecek. Abhazya futbol tarihine adını yazdıran ilk takım 1908’de Sohum Karma Gençlik Futbol Takımı oldu. 1923’te Dinamo Futbol Takımı ve 1927’de Sohum Futbol Kulübü ‘Dinamo’ kuruldu.

 

Bu arada 15-18 Mayıs’ta Kazan'da yapılacak Bağımsız Devletler Topluluğu ve Baltık ülkeleri yasama ve yürütme organları takımları arasında oynanacak Dostluk Kupası’na Abhazya'dan da katılım olacak.

 

29.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Abhazva ve G. Osetya'yı Rusya'ya yamama önerisi

 

Nalçık, Resmi adı Güney Rusya Parlamento Birliği (YURPA) olan ağırlıklı olarak Kuzey Kafkas cumhuriyetlerinin parlamentolarını bir araya getiren şemsiye örgüt, Abhazya ve Osetya’nın tanınma çağrısına tuhaf bir yanıt verdi.

 

Kabardey-Balkar’ın başkenti Nalçık’ta komite düzeyinde toplanan YURPA, tanınmadan önce Abhazya ve Güney Osetya'nın ‘Güney Rusya Bölgesi'ne’ dahil olmaları gerektiğini savundu.

 

Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarının tanınması ile ilgili başvuruları inceleyen YURPA’nın toplantısında birliğin başkanı Yuri Şestakov şöyle dedi: “Güney Osetya ve Abhazya'nın federal düzeyde tanınmasından önce bu iki cumhuriyetin Güney Federal Bölgeler Birimi olarak tanınması gerekir.”

 

Toplantıda ayrıca çift dilliliğin gelişimi ve Adıgey Cumhuriyeti’nde devlet dilinin etkili şekilde kullanılması için gerekli şartların oluşturulması konusu ele alındı. 2001’de kurulan ‘Güney Rusya Parlamento Birliği, yasama organları arasında ilişkileri geliştirmeyi ve etkileşimi artırmayı amaçlıyor.

 

29.03.2008  Ajans Kafkas

 

 ABHAZYA KONULU KONFERANS....

 

Ankara Kafkas Derneği 28 Mart Cuma akşamı “Abhazya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının hukuken tanınması için diasporadan beklentiler" konulu bir konferans düzenledi.

 

Abhazya Milletvekili Soner Gogua’nın konuşmacı olduğu konferans Kaffed Genel Başkanı Cihan Candemir’in açılış konuşması ile başladı. Candemir şunları söyledi: “ 18 Mart’ta İstanbul’da Kafkas Abhaz Dayanışma Komitesi’nin davetiyle ilk bilgilendirme toplantısı yapılmış, Abhazya eski milletvekili Oktay Çukotua da bu toplantıda önemli bilgiler vermişti. Toplantıda ayrıca Türkiye’de yapılması düşünülen organizasyonlar ve çalışma grupları hakkında bilgiler verildi. Bizde Ankara’da Bagapş’ın geliş programı hazırlıkları aşamasında teşkil ettiğimiz komiteyi genişleterek, bu organizasyonun Ankara ayağını oluşturacağımızı beyan ettik.  İlk toplantımızı 24 Mart pazartesi günü federasyonumuzda gerçekleştirerek, Ankara Kafkas Derneğimizin organizasyonu ile bugünkü bilgilendirme toplantısının yapılmasını kararlaştırdık. Kaffed açısından Abhazya’nın bağımsız olması en büyük önceliğimizdir”. Kaffed başkanı Candemir, katılımcılara, Abhaz milletvekiline ve ev sahibi Ankara Kafkas Derneği’ne teşekkür ederek, sözü Soner Gogua’ya bıraktı.

 

Abhazya Cumhuriyeti Milletvekili Gogua yaptığı konuşmasına Abhazya’da 2 Mart’ta Güvenlik Konseyi toplantısına davet edildiklerini ve tüm bakanlarla beraber toplantıya katıldıklarını anlattı.

 

Gogua, toplantı gündeminin, son dönemlerde Kosova’nın AB üyesi devletlerin desteği olmadan, sadece Amerika desteğiyle bağımsızlığını ilan etmesi ile ilgili olduğunu söyleyerek, “Kendimizi bire bir Kosova’yla bir tutmasak da, Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesi ve diğer devletler tarafından tanınmasının ardından, Abhazya’nın da bağımsızlığının tanınması için ciddi çalışmalar içine girdik” dedi.

 

Savaştan sonraki süreçte Gürcistan’ın gerek seçimlerde gerek demokratik gelişmede gerekse Abhazya ihtilafında başarılı sınav veremediğini ifade ederek, Gürcistan ve Abhazya arasında yapılan anlaşmanın ardından, Gürcistan’nın Kodor Vadisine asker yığarak anlaşmayı tek taraflı ihlal etmesine dikkat çekti. Buna karşılık, küçücük Abhazya’nın demokratikleşme konusunda büyük mesafe kat etmiş ve ihtilaflarda her zaman alınan kararlara ve anlaşmalara uymuştur.” dedi. Son dönemlerdeki bu gelişmeler üzerine Avrupa ülkelerinin Abhazya’ya bakış açısının değiştiğini ifade etti.

 

Güvenlik konseyi toplantısında diasporada yaşayan insanları bilgilendirmek ve bağımsızlığın tanınması için yapılacak çalışmalarda destek alınmasının kararlaştırıldığını söyledi. “Girmiş olduğumuz şu dönem, bizim için savaş döneminden daha önemli. Savaş döneminde Abhazya’ya desteğini esirgemeyen diasporada yaşayan halkımızın şimdi daha çok desteğine ihtiyacımız var,  burada Kuzey Kafkasya’daki kardeş halklarımızın da bize desteği çok değerlidir.

 

Diasporadan anavatana destek için değişik konularda 7 tane çalışma grubu kurulduğunu anlattı. Diaspora’nın yapacağı en önemli şeyin Abhazya’nın gündemde tutulması olduğunu söyleyen Gogua, Rusya Federasyonu’nun Abhazya’yı yakın zamanda tanımasının kendisine bir takım zorluklar çıkaracağının farkında olduğunu, ancak Abhazya’nın da Rusya’da sürekli gündemde olduğunu, gündemden düşmediğini belirtti.

 

Gürcistan yönetiminin Amerikan destekli olduğunu bir dahaki seçimlerde de başa geçecek yönetiminde yine dış güçlerin desteğiyle gelmeyeceğini kimsenin garanti edemeyeceğini söyledi. Coğrafi açıdan ve komşu olması açısından göz önüne alınırsa Rusya için Abhazya’nın daha hassas bir noktada olduğu açıktır” dedi.

 

Çalışmalarımızı ağırlıklı olarak Rusya ile yapıyoruz, ancak sanılmasın ki bir tek Rusya’dan destek istiyoruz. Diğer ülkelerle de çalışıyor, görüşmeler yapıyor, destek istiyoruz.” Avrupa ülkeleri ve Türkiye ile de temaslar içerisindeyiz.

 

Bildiğiniz gibi Abhazya uzun zamandır ambargo altında. Bu durumun Abhazya’nın gelişmesine çok büyük zararları oldu. Geçenlerde Rusya bu ambargoyu kaldırdı.  Bu gelişme ile  transit yolun açılması bizim için büyük fayda sağlayacaktır. Benim için ambargonun kaldırılmasının siyasi yönü daha büyük önem taşıyor. Bildiğiniz gibi Abhazya ile Gürcistan arasında anlaşmalar yapılmıştı. Bu anlaşmaların ardından Abhazya üzerine düşen her şeyi harfiyen yaptı. Tam tersine sürekli anlaşmayı bozan taraf ise Gürcistan oldu. Rusya’nın ambargoyu tek taraflı kaldırma gerekçesi de Abhazya’nın üzerine düşen görevleri yerine getirmiş olmasıdır.

 

Bağımsızlığımızın tüm ülkelerce tanınmasını istiyoruz. Özellikle Rusya’nın tanımasını bekliyoruz. Ancak bunun çok kısa zaman zarfında olmayacağının farkındayız. Rusya belki hemen tanıyamayabilir ancak, Rusya’nın sürekli birlikte olduğu, aynı görüşü paylaştığı devletler var. Bu atılımlar onlardan gelecektir diye bekliyoruz.

 

Yine bildiğiniz gibi yakın zamanda 450 milletvekilinden oluşan Duma, 440 milletvekilinin onayı gibi ezici bir çoğunlukla Rusya Federasyonu hükümetine Abhazya’yı tanıması konusunda tavsiye kararı aldı. Ardından ambargonun da kaldırılması sevindiricidir.

 

Abhazya için diaspora çok önemli. Özellikle Türkiye’de konuyla ilgili yapılan çalışmalara çok önem veriyoruz. İlk olarak daha önce ertelenmek zorunda kalan Cumhurbaşkanımız Sergey Bagapş’ın Türkiye’ye ziyareti için çalışıyoruz.

 

Kafkas insanı daima Osmanlının, Türk halkının yanında yer almışlardır. Türkiye’nin Gürcistan üzerinden çıkarları çok daha fazla, ancak bu demek değildir ki Türkiye çok stratejik bir bölgede bulunan Abhazya’ya ilgi göstermesin.

 

Abhazya demokratik ve güçlü bir devlet istiyor. Diaspora olarak üzerimize düşen Abhazya’nın bağımsızlığının tanınmasını gündemde tutmak olduğunu tekrar belirterek Türkiye’nin bu konuda yapacağı çalışmalarda bizim için çok önemli. Bizim halkımızın zamanında Osmanlıya verdiği desteğin aynısını şimdi Türkiye’den bekliyoruz dedi.

 

Peki Abhazya ne istiyor?

 

Abhazya’nın ikinci bir şıkkı, alternatifi, başka yolu yok!

 

Tanınmamız 10 yılda, 5 yılda sürse, Abhazya bağımsızdır! Bağımsız kalacak!

 

Abhazya hükümetinin pazarlık yapma, bağımsızlıktan geriye dönüşü sözkonusu olamaz.

 

Abhazya’da kısa vadede insanlarımızın beklentileri nelerdir? Türkiye’den gidiş gelişlerde sıkıntı var. Sınır güvenliği problemi çözüldüğü taktirde Abhazya’ya ekonomik açıdan gerekli adımlar atılacaktır.

 

Ülkemizin ekonomik anlamda gelişmesi gerekiyor. Bizler gençlerimize çok önem veriyoruz, dönüş sürecinde en büyük potansiyelimiz gençlerimizdir.

 

Son dönemlerde Abhazya’ya çok ilgi alaka var. Soçi’de kış olimpiyatları yapılacak, olimpiyat projeleri harekete geçmeye başladı, bu süreçteki turist sayısı ekonomimiz, bütçemiz ve tanınmamız için çok önemli.

 

Eksiklerimizden biride uydu yayınımız. Bununla ilgili çalışmalarımız devam etmekte. Bu sayede diasporadaki halkımızı bilgilendirecek çalışmalarda önemli adımlar atacağız. Eksikliklerimizin farkındayız. Buraya gelme amacımız diasporada bulunan halklarımızı bilgilendirmektir.

 

Türkiye merkezli olarak Avrupa’da  ciddi çalışmalar yapılıyor. Abhazya’nın sürekli gündemde tutulması, basında yer alması gerekiyor. Bu süreç içerisinde Abhazya’ya maddi ve manevi destek verilmesi gerekiyor.

 

Türkiye’ye geldiğimden beri Gürcistan’ın bir takım açıklamalarını duyuyorum. Köşeye sıkıştıklarında daha ılımlıymış gibi görünüyorlar. Madem barışçı çözümden bahsediliyor, gelin barış anlaşması yapalım. Daha iki ülke arasında bir barış anlaşması bile yok.

 

Yine bir açıklamaya göre Gürcistan diasporamızdan destek istiyor. Tabi bu desteği Gürcistan’ın toprak bütünlüğü söylemiyle istiyor.  Gürcistan’ın toprak bütünlüğü söylemiyle tek bir insanımızdan bile destek alamayacaklardır.

 

Madem iyi niyetliler beraber Gürcistan Abhazya arasında gemi seferleri açalım.

 

Bu iyi niyet söylemleri politik açıklamalardan öte gitmiyor.  Daha öncede birçok anlaşma yapılmış ancak bu anlaşmalar daima Tiflis yönetimi tarafından bozulmuştur.

 

Bizim en önemli meselemiz güvenliktir. Güvelik tam olarak sağlandığında ekonomik yatırımlarda mutlaka peşi sıra gelecektir.

 

Tüm bu çalışmalar yapılırken biz mücadeleye devam edebiliyorsak hassas dengeleri sağlayabiliyorsak önemli yol kat ettik demektir.

 

Diasporada bulunan bütün Kafkasyalı hemşerilerimizin desteğini alarak bu süreci hızlandırmamız gerekmektedir.”

 

29.03.2008  Kaf-Fed

 

 Abhazya 15’inci yıldönümü için seferber

 

Sohum, Uluslararası alanda tanınma elde etmek için seferber olan Abhazya, Gürcü-Abhaz Savaşı'ndan galip çıkıp bağımsızlık koşusuna başlamasının 15’inci yıldönümünü iz bırakacak şekilde kutlamaya hazırlanıyor.

 

Bunun için savaş sırasında yanan, kurşunlanan, bombalanan ve harabeye dönen binaları şimdiye dek bir anı gibi saklanan bu görüntülerinden kurtarmak için çalışmalar erkenden başlatılırken diğer hazırlıklarla ilgili de düğmeye basıldı.

 

Devlet Başkanı Sergey Bagapş'ın talimatı üzerine Başbakan Aleksandr Ankuab başkanlığında oluşturulan organizasyon komitesi ilk oturumunu 21 Mart’ta yaptı.

 

Toplantıda Bagapş, komisyon üyelerini kutlamaların gerektiği şekilde gerçekleştirilebilmesi için tüm gayretlerini göstermeye çağırdı. Kutlamalarda çok sayıda misafirin olacağını hatırlatan Bagapş, yine de kutlamaların gereksiz bir gösteriye dönüşmemesi gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi: "Tüm faaliyetler adrese yönelik olmalı. Savaşta yakınını kaybetmiş, gazi, sakat ve yetimi olan her aileye ulaşmamız lazım. Abhaz halkına savaş döneminde yardıma gelen gönüllülerin ailelerini de unutmamalıyız."

 

Bagapş kutlamaların yapılacağı Eylül'e dek caddelerin yanı sıra stadyum sahil, Şeref Parkı, savaşçıların defnedilmiş olduğu mezarların düzene sokulması istedi. Bagapş parlamentodan jübile madalyası oluşturulmasını isteyeceğini de kaydetti. Abhazya lideri ayrıca işadamları ve girişimcilerin aktif olarak hazırlık çalışmalarına dahil edilmesi tavsiyesinde bulundu.

 

29.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Bagapş ve Kokoytı Nalçık'ta gazilerle…

 

Nalçık, Kafkasya turunu Karaçay-Çerkes’in ardından Kabardey-Balkar’da sürdüren Abhazya ve Güney Osetya liderleri, Nalçık’ta temaslarda bulunup Abhaz-Gürcü Savaşı'nın gönüllüleriyle buluştu.

 

Abhazya ve Güney Osetya Devlet Başkanları Sergey Bagapş ve Eduard Kokoytı dün Kabardey-Balkar Kültür Vakfı’nda Kabardey-Balkarlı Abhaz gönüllüleri ve Abhazya'da hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla bir araya geldi.

 

Bagapş, Abhazya'nın zor günlerinde yardımcı olan kardeş Kabardey-Balkar halkının fedakarlıklarını asla unutmayacaklarını belirterek, "Abhazya'nın bağımsızlığı için hayatını veren kardeşlerimiz bizim için kutsaldır. Cumhuriyetimiz bu sene zaferin 15'inci yılını kutlayacak. Zafer ve özgürlüğümüz için hayatını verenlerle ilgili birçok programlar yapacağız. Ülkemiz bugün en önemli şeyi, bağımsızlığını istiyor. Bu bağımsızlığı hakkımızla kazandık. Umarım kimse de bunu unutmaz. Savaşı kazandık ve barışı kaybetme hakkımız yok" dedi.

 

Kokoytı da Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes ve Kuzey Osetya halklarına desteklerinden ötürü teşekkür etti. Kokoytı, Abhazya ile Güney Osetya'nın artık hiçbir zaman 17 yıl önceki statülerine dönmeyeceğini, bağımsızlıklarının tanınması konusunda Kosova'dan daha çok siyasi-hukuk esaslarına sahip olduklarını söyledi.

 

Duma kararına Bagapş yorumu

 

Gazetecilerin sorularını yanıtlarken de Bagapş, Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını, Kosova tanındığı için değil hakları olduğundan hak ettiklerini söyleyip ekledi: "Bağımsızlığımız için bir çok hayat verdik. Aşama aşama ana amacımız bağımsızlığa doğru gidiyoruz. Bugün bizler demokratik hukuk devleti inşa ediyoruz ve amacımıza ulaşacağımızı düşünüyorum."

 

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma'nın Kremlin ve hükümete Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması önerisini de değerlendiren Bagapş, "Duma milletvekillerinin açıklaması önemli, iyi düşünülmüş, ama zorlanmaması gereken şeyler var. ABD, Batı Avrupa ülkelerinin yaptığını yapmamak lazım. Uluslararası hukuku bir kez ihlal edince sonradan yerine getirmek çok zor. Bundan dolayı Duma ve Rusya yönetiminin mevcut durumu doğru analiz edeceğini düşünüyorum. Ama inanıyorum ki, Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester'in bağımsızlık konusundaki perspektifleri önemli" yorumunu yaptı.

 

Abhazya'ya yönelik ekonomik ambargonun kaldırılmasını önemli bir olay olarak ifade eden Bagapş "Bu sadece ekonomik gelişmelere değil, aynı zamanda bundan sonra Rusya Federasyonu ile ilişkilerimizin de sağlamlaşmasına hizmet edecek" dedi.

 

Gönüllüler: Konuşma zamanı

 

Görüşmede Gürcü-Abhaz Savaşı'na katılan gaziler de konuştu. Kabardey-Balkar Abhaz Gönüllüler Birliği Başkanı Aleksey Bekşokov "Rusya ve yerel siyasilerin, zaferimiz olarak düşünebileceğimiz Abhazya zaferinin önemini her şekilde küçültmeye çalıştığı bir dönem oldu. Ama bugün Kabardey-Balkar gönüllülerinin kahramanlıklarına gereken önemi verme zamanı ve 1992-1993'de özellikle gönüllü oluşumların savaşın Rusya'nın güney sınırlarına taşmasına izin vermediğini hatırlama zamanı geldi" dedi.

 

Dünkü toplantı öncesinde Kabardey-Balkar Abhaz Gönüllüler Birliği bir toplantı yaparak Abhazya özgürlüğü için ölen Kabardey-Balkarlılar için Abhazya Meydanı’nda bir anıt dikilmesi kararı almıştı.

 

Abhazya Bağımsızlık Günü 30 Eylül’de kutlanacak. Abhazya'da toplam 1600 Kabardey-Balkarlı gönüllü savaşmış, bunlardan 67'si hayatını kaybetmişti.

 

28.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Avrupa Abhazya'ya merak saldı

 

Sohum, Rusya’nın Kosova’ya misilleme alarak Abhazya’ya yeni açılımlarda bulunmasının ardından Avrupa’nın Kafkasya’nın bu tanınmamış cumhuriyetine ilgisi artıyor.

 

Avrupa Birliği ve İsviçre temsilcileri iki ayrı heyet halinde Abhazya’yı ziyaret edip bir dizi temaslarda bulundu.

 

AB’nin Güney Kafkasya Özel Temsilcisi Peter Semnebi başkanlığındaki AB heyetinde Fransa'nın Tiflis Büyükelçisi Eric Fournier, AB Tiflis temsilciliğinin özel danışmanları Mark Fossett, Fredrik Wesslau ve Kaupo Kend, Stina Rascal ve Gürcistan'daki Avrupa Komisyonu temsilcisi Robert Liddell yer alıyor.

 

Dün Başbakan Aleksandr Ankuab ve Güvenlik Konseyi Sekreteri Stanislav Lakoba ile görüşen heyet bugün Gürcü nüfusun yaşadığı doğudaki Gal Bölgesi'ni ziyaret etti.

 

Maksat durumu yerinde görmek

 

İsviçre de Tiflis elçisi Lorendo Ambergo başkanlığında bir heyeti Abhazya’ya gönderdi. Heyet Abhazya’da 31 Mart’a kadar incelemelerde bulunacak. "Buradaki genel durumu öğrenmeye, yönetim, sivil toplum temsilcileri ve uluslararası örgütlerle görüşmeye geldik" diyen Ambergo’ya eşi Kristian Amberg-Perro, İsviçre Gelişim ve İşbirliği Acentesi’nin Güney Kafkasya temsilcisi Derek Müller ve eşi Elena Müller-Krılova eşlik ediyor.

 

İsviçreli diplomatlar da Stanislav Lakoba ve Dışişleri Bakanı Maksim Gunciya tarafından kabul edildi. Bugün BM Misyonu ile görüşen heyet yarın Gal’de incelemelerde bulunacak.

 

Heyet 29-30 Mart’ta Sohum, Gagra ve Pitsunda'yı gezdikten sonra 31 Mart’ta Abhazya’dan ayrılacak.

 

27.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Bagapş Kuzey Kafkasya turunda

 

Çerkesk, Uluslararası tanınma hedefiyle dış dünya ile ilişkilerini güçlendirmeye çalışan Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, Kuzey Kafkasya turuna çıktı.

 

Bagapş dün Karaçay-Çerkes'i ziyaret ettikten sonra Kabardey-Balkar’a geçti.

 

Çerkesk’te Karaçay-Çerkes Devlet Başkanı Mustafa Batdıyev ile yapılan görüşmenin ardından Bagapş, Basın Evi’nin konferans salonunda Abazin Milli Hareketi Konseyi ve Abhaz-Gürcü Savaşı gazileri ile bir araya geldi. Törende Bagapş, Abhazya'da savaşmış dokuz Karaçay-Çerkesliye madalya ve nişan verdi. Bagapş, akşam saatlerinde Kabardey-Balkar’ın başkenti Nalçık’a gitti. Bagapş bugün çeşitli temaslarda bulunup Kabardey-Balkar Kültür Vakfı’nda bir programa katıldı.

 

27.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Tiflis Abhaz diasporasını kullanmak istiyor

 

Tiflis, Kosova’nın tetiklediği tanınmamış ülkelerin tanınma çabasıyla köşeye sıkışan Gürcistan yönetimi Abhazya ve Güney Osetya’yı geri kazanmak için yeni bir çözüm paketi üzerinde çalıştığını duyururken Sohum’a baskı için Türkiye’deki Kafkas diasporasının devreye sokulması hayali kuruyor.

 

‘Ayrılıkçı bölgelerden sorumlu devlet bakanı’ Temur Yakobaşvili, Güney Osetya ve Abhazya’daki sorunların barışçıl çözümü için yeni öneri paketi hazırlığı içinde olduklarını söyledi. Anadolu Ajansı’na özel demeç veren Yakobaşvili, sorunun barışçıl çözümünde kararlı olduklarını belirterek, yeni öneri paketinin kısmen hazır olduğunu ve bu konu üzerindeki çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Abhazya’da yaşadıkları sorunların barışçıl çözümü sürecinde, Abhaz diasporasının etkin rolü olabileceğini kaydeden Yakobaşvili, Türkiye’deki Abhaz toplumu ile görüşmeye hazır olduğunu söyledi. ‘Türk hükümetinin de Abhaz diasporasını sorunun Gürcistan’ın toprak bütünlüğü temelinde çözüm bulması için ikna edebileceğini’ savunan Yakobaşvili, ‘Türkiye’den, başka bir beklenti içinde olmadıklarını, ancak bu yönde atılacak adımların sorunların çözümüne çok büyük katkı sağlayacağını’ ifade etti.

 

Savaş sırasında Güney Osetya ve Abhazya’dan göç etmek zorunda kalan Gürcü mültecilerin geri dönüşüne imkan sağlanmasının öncelikli hedefleri arasında yer aldığını belirten Yakobaşvili, "Biz insan unsurunu çok önemsiyoruz. Osetler, Abhazlar, Gürcüler ve diğer halkların ortak çıkarlarına hizmet etmek amacındayız" dedi.

 

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’da, Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlık taleplerine ilişkin yapılan görüşmede bazı tavsiye niteliğinde kararlar alındığını hatırlatan Yakobaşvili, ancak bu gelişmelerin endişe verici bir boyutta olmadığını söyledi.

 

Rus milletvekillerinin, iki ülke ilişkilerini zedeleyecek kararlar almaktan kaçınacağına inandığını belirten Yakobaşvili, "Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıyacağına dair inancım yok. Şayet bu gerçekleşirse en büyük zararı gören yine Rusya olacaktır" diye konuştu.  Çatışma bölgelerinde görev yapan Rus barış gücü askerlerinin buradan çıkartılması taraftarı olmadığını, ancak mevcut durumun da kendisini memnun etmediğini ifade eden Yakobaşvili, Rus barış güçlerinin yapısında köklü değişiklik istediklerini kaydetti.

 

Yakobaşvili, Güney Osetya ve Abhazya’da komşu ülkelerin barış gücü askeri bulundurmak istemesine sıcak bakmadıklarını ifade etti.

 

Yakobaşvili, ‘Türkiye ve Gürcistan arasında siyasi ve ekonomik alandaki ilişkilerin son dönemde hızla gelişmekte olduğunu, Batum uluslararası havaalanının ortak kullanıma açılmasının buna örnek teşkil ettiğini’ sözlerine ekledi.

 

27.03.2008  Ajans Kafkas

 

 'Gürcistan NATO'ya girmesi Sohum'un işine gelir'

 

Moskova, Abhazya Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba, Gürcistan'ın NATO’ya girmesinin Abhazya’nın tanınma sürecini hızlandıracağını söyledi.

 

Dün Moskova’da basın toplantısı düzenleyen Aşuba, Gürcistan’ın NATO’ya girmesinin ihtimal dahilinde olduğunu ama Kuzey Atlantik ittifakı’na bölgesel anlaşmazlıklarla birlikte üye olacağının altını çizdi.

 

Aşuba, “Gürcistan NATO'ya üç kere dahi girse, burada Abhazya mevzu bahis olmayacak” ifadelerini kullandı. Parlamento başkanı, ne Abhaz halkının ne de devletinin hiçbir şeyle korkutulamayacağını belirterek "Gürcistan isterse NATO'ya girsin, bu Abhazya'nın bağımsızlığının tanınmasını hızlandırır. Zira Duma açıklamasında Gürcistan'ın NATO'ya alınmasına yönelik bir girişim olduğunda devlet başkanı ve hükümetin ülkemizin bağımsızlığını tanıma sürecine hız vermesi tavsiyesi yer alıyor" dedi.

 

26.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Tanınmayanları tanıyın!

 

Moskova, Rusya’nın başkenti Moskova’da Güney Osetya, Abhazya ve Transdinyester’in bağımsızlıklarının tanınması için dün bir eylem yapıldı.

 

Oset Vatansever Gençler Birliği gibi birkaç gençlik örgütünü buluşturan 'Halkların Hakları ve Demokrasi İçin Uluslararası Gençlik Meclisi’nin Avrupa Konseyi’nin Rusya temsilciliği önünde düzenlediği gösteride Kosova’yı tanıyan Avrupalı ülkelere çifte standardı bırakmaları çağrısı yapıldı.

 

‘Tanınmamışları Tanıyın!’ sloganıyla yapılan gösteride 'Kuzey ve Güney Osetya halkları- tek bir halktır', 'Güney Osetya ve Abhazya halklarının soykırımına hayır', 'Gürcistan'ı destekleyerek Nazizmi destekliyorsunuz' yazılı pankartlar taşındı.

 

Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği üyelerine seslenen göstericiler halkların kendi kaderini belirleme hakkının gasp edilmemesini, kendi sosyal-siyasal ve ekonomik düzenlerini kurarak devlet olma rüştünü ispatlamış üç ‘de facto’ bağımsız cumhuriyetin tanınmasını istedi.

 

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Davis'in de aralarında bulunduğu uluslararası figürlere gönderilen açık mektupta özellikle Güney ve Kuzey Osetya’nın bölünmüşlüğüne dikkat çekilerek şöyle denildi: “Güney Osetya'nın yerleşim yerlerinin üçte biri Gürcü silahlılarınca yok edildi. Gürcistan tarafının siyasi soykırımına rağmen Oset halkı gerçek bağımsızlığı elde etti. Bugün halen Gürcü yönetiminin Güney Osetya'ya yönelik şantajları devam ediyor, son birkaç ayda Gürcü yönetiminin organize ettiği eylemlerde onlarca kişi öldü, Oset halkının temel amacı dağılmış halkın birleşmesidir.”

 

26.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Ya Amerika Abhazya'yı tanırsa…

 

Fehim Taştekin, Abhazya yerkürenin en güzel ama en talihsiz coğrafyasında yer alan bir ülke. Güzelliği malum, izahata ne hacet! Talihsizliği ise biri büyük öteki küçük iki emperyal iştahın arasında sıkışıp kalması. Bu talihsizliği katmerleştirense, komşusu Gürcistan’ın akıl almaz maceraları yüzünden tarihindeki en büyük soykırımcısı Rusya’ya mahkumiyeti. Bunun ne anlama geldiği Kosova’nın BM kararı olmaksızın tek taraflı bağımsızlık ilanının en az 32 devlet tarafından tanınmasına karşı Rusya’nın elinde bir karta dönüşmesiyle net olarak bir kez daha anlaşıldı.

 

Kuşkusuz Kosova, 17 yıldır bağımsızlığının uluslararası alanda tescilini bekleyen Abhazya için tarihi bir fırsatı da doğurdu. Hedefine ulaşır ulaşmaz, şimdilik bilemeyiz ama en azından dünya Abhazya diye bir ülkenin varlığını bir kez daha keşfetti. Uluslararası dengeler deprem gibidir, ani kırılmalarla sarsılır; güneşin ne zaman kimin üzerine ya da batacağı belli olmaz… Talihin Abhazlar için de güleceği günler elbette gelir çatar… Bugünler kim bilir belki o günlerdir.

 

Geçen hafta Abhazya’dan milletvekili Soner Gogua kapımızı çaldı, iki saat muhabbet ettik. Kendileri Türkiye’den anavatanına dönüp de Abhazya’nın siyasal süreçlerinde aktif katılım sağlayabilmiş sayılı insanlardan biri. Parlamentodaki ‘Yurtdışındaki Soydaşlarla İlişkiler Komisyonu’nun da başkanı. Yani diasporadan dönüşe dair yasal çerçeveleri oluşturan bir komitenin en yetkin ismi. Dönüşle ilgili sorunlar bir yana güncel meseleyi, Abhazya’nın tanınması çabalarına dair Sohum’da olup bitenleri konuşuyoruz. Zaten Türkiye’ye geliş nedenleri de bununla ilgili…

 

Malum Rusya, Kosova’ya karşı Abhazya’yı tanıma kartını gösterdi. Ama Batlılar bir bir Kosova’yı tanırken Moskova bu kartı oynamadı. Sadece iki yıldır fiilen delinmiş olan Abhazya’ya akla ziyan ambargo kararını kaldırmakla yetindi. Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma da Kremlin’e Abhazya’yı tanımayı düşünmesini salık veren bir karar aldı. Şimdilik hepsi bu kadar. Halbuki Abhazlar umutluydu, yüzlerini Moskova’ya dönmüştü. Rusya, Abhaz nüfusunun yüzde 80’e yakınına Rus pasaportu vererek bu ülkeyi içselleştirmişti. Sihirli izahat; Zaruret. Yaşamak, hayatta kalmak, iş yapmak, seyahat etmek için Abhazlar Rus pasaportuna yönelmişti. Çünkü kendi pasaportlarıyla ancak doğuda Gal ve batıda Psou sınırına kadar gidebiliyorlar.

 

Kosova’nın ardından tetiklenen Kafkasya’daki gelişmeleri izleyen dünya şunu gördü; Bir Abhaz ve Oset liderler tanınma taleplerini açıkla dillendirmeden ‘danışmalarda bulunmak için’ soluğu Moskova’da aldılar. Ardından günler geçtikten sonra beklenen ‘Bizi de tanıyın’ çağrısı geldi. Bu ‘Sohum ve Tshinval’in Moskova’dan bağımsız hareket edemedikleri’ izlenimi verdi. Dünya bunu böyle okudu…

 

Abhazya neden bütün yumurtalarını Moskova sepetini koydu, neden öteki başkentlere seferber olunmadı? Soner Gogua, “Abhazya’nın Rusya çemberini yıkmak istediğini, bunun Rusya’nın son tutumuyla daha iyi anlaşılır hale geldiğini, hiç olmazsa Moskova’yı daha fazlasına zorlamak için Sohum’un başka ülkelerle flörtünün kaçınılmaz olduğunu” söylüyor.

 

Gerçi başka ülkeye açılımda akla ilk gelen Türkiye. Ama Türkiye kendisine mahkum 5 milyonluk Gürcistan’a sanki kendisi mahkummuş gibi davranan şaşı politikaları yüzünden Abhazya’ya çok uzak. Bunu daha birkaç ay önce Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ı Türkiye’ye kabul edemeyerek gösterdi. ‘Çarıksız’ Tiflis’i gücendirmemek için… Abhazya bağımlığını ilan etmesinin hemen ardından ilk temasını Moskova ile değil Türkiye ile kurmak için Ankara’nın kapısını çalmıştı. Savaşın arifesiydi. Vladislav Ardzınba’yı Ankara’da otel odasında bekletip görüşmeyi reddeden, TRT’ye de Abhazya haberlerini görmeyin diye talimat veren Süleyman Demirel’di. Onun için ‘Abhazya Rusya kuklasıdır’ deyip kestirip atanlar ‘Biz neden Abhazları Rusya’nın kucağına ittik’ diye sormayı öğrenirlerse insaf çizgisine gelmiş olurlar.

 

Neyse Soner Gogua ile birlikte birkaç kişi, Sohum’un Rusya dışındaki dünyaya açılma çabalarının bir parçası olarak Türkiye’de… Yakında başka heyetler de gelecek, Kafkas diasporasının varlık gösterdiği diğer ülkelere de gidip dertlerini anlatacaklar…

 

Rusya’nın asıl derdi Abhazlar değil; NATO Gürcistan üzerinden Kafkasya’ya girmek istiyor. Tiflis, 2-4 Nisan’daki Bükreş zirvesinde NATO’ya üyelik daveti umuyor. Moskova ise engellemeye çalışıyor. Kosova dönemecinin üzerine ‘soğuk su için’ dememeyi isterdim ama o tren bu durakta durmadı… Şimdi NATO treni kalkıyor. Soru şu: “Gürcistan’ın NATO’ya davet edilmesi halinde Rusya Abhazya’yı tanır mı?”

 

Gogua “Moskova’nın buna tahammül edemeyeceğini ve istemediği halde Abhazya’yı tanımak zorunda kalabileceğini” öngörüyor. “NATO’yu sınırlarından uzak tutmak için bunu yapacak. Üstelik bunu Gürcistan NATO’ya girmeden yapmak zorunda kalacak.”

 

Çünkü Gürcistan NATO’ya alındıktan sonra Abhazya tanınırsa bu Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü saldırı olarak görülecek ve Kuzey Atlantik İttifakı krizin doğrudan tarafı olacak. Hesap, Gürcistan eğer girecekse Abhazya’sız girmesini sağlamak. Böylece Rusya, Abhazya’yı bir tampon bölge olarak kullanabilecek. Bunun için Abhaz-Gürcü sınırı istihkam edilecek. Rusya NATO ile ‘soğuk savaşı’nı kendi sınırında değil dolaylı bir sınırdan idare edecek. Burada Güney Osetya’nın esamisi bile okunmuyor. Hatta güneydeki 80 bin Oset Kuzey Osetya’ya taşınsın, Güney Osetya Gürcistan’ın olsun önerisi Moskova’dan gelirse kimse şaşmasın.

 

Elbette bunların hiçbiri olmayabilir. Vakıa şu ki Rusya, bağımsız bir Abhazya’nın bütün Kuzey Kafkasya için bağımsızlık yolunda potansiyel bir tetikleme gücü olmasından korkuyor. Çeçenya meselesi geçmişte kaldı sanmayın. Kafkasya’daki bir kıvılcımın nelere yol açacağını kimse bilemez. Ama kısa vadede 2014 Soçi Kış Olimpiyat Oyunları nedeniyle Rusya, Abhazya’yı olabildiğince yakın planda tutmak zorunda kalacak. Çünkü Soçi gelenleri ağırlamak için yetersiz. Bölge daha fazla yapılaşmayı kaldıramaz. Rusya’nın ambargoyu kaldırmasındaki adımında aslında Kosova bahane. Bunu yapmak zorunda kalacaktı. Abhazya’daki turistik tesislerin Olimpiyat oyunlarına yetişmesi lazım. Rusya’nın Abhazya’yı tanımak ya da tanımamak ikilemi önümüzdeki dönem çok daha can yakıcı hal alacak.

 

Rusya değil de küresel kamplaşmada Moskova ile aynı kampa düşen ülkeler Abhazya’yı tanıyabilir… Belki Sohum’un buna oynaması gerekir. Ne bileyim mesela Latin Amerika’nın asi çocuğu Venezüella, müttefiki ilk yerli lider Evo Morales’in ülkesi Bolivya, Castro’nun Küba’sı… Rusya’ya yakın Afrika ülkeleri… Rusya isterse Bağımsız Devletler Topluluğu üyeleri… Amerika’ya inat İran… Kuşkusuz bu tanımanın Abhazya’ya pratik faydası da olmalı. O nedenle ‘Abhazya Rusya tanırsa bize yeter’ diyor. Gürcistan dışında tek sınır komşusu Rusya çünkü… Ticareti onunla yapacak, dünyaya oradan açılacak vs…

 

Peki bir cinlik daha yapalım. Bush yönetimi 11 Eylül  saldırısıyla başlayan yakınlaşmaya rağmen Rusya karşısında tökezliyor. Putin, Çekya ve Polonya’ya Amerikan füzesi yerleştirilmesi planına ‘füzelerimi Avrupa başkentlerine çeviririm’ diyerek posta koydu. Arktik’te fethe çıkıp Kuzey Kutbu’nda paylaşım savaşını kızıştırdı. Soğuk Savaş’ın ruhunu diriltip NATO’nun ‘Ayı’ dediği TU-95 bombardıman uçaklarını yıllar sonra Pasifik’teki Guam adasına kadar uçurup Amerikan güçlerine nanik yaptı… İlk kez Akdeniz’e donanma gönderdi... İran’a karşı Amerikan savaş planlarını boşa çıkardı… ABD’nin Rusya’nın arka bahçesinde yaptığı Balkanlardaki Kadife’den esinlenme Güller ve Turuncu devrimler Gürcistan ve Ukrayna’ya fiyaskodan başka bir şey getirmedi. ABD’nin Rusya ile başı fena dertte… Rusya’ya karşı işleyen bir dış politikadan söz etmek güç. Bu konuda Gogua’nın önerisi var: “Rusya’ya gol atmak için Abhazya’yı önce ABD tanısın. Bu Rus dış politikasının çökmesi demektir.”

 

Ben de derim ki bu, az önce sıraladığım fiyaskoların ardından rövanş olur. Tabi ki bu Washington’ın Bush döneminde inşa edilen Kafkasya politikasını sil baştan yeniden yazması anlamına gelir. Kısa bir hatırlatma; ABD 2002’den beri ‘Eğit-Donat’ programıyla Gürcistan’a bir ordu kuruyor. Türkiye’nin taşeronluğu ile yeniden açılan Vaziyani üssünü ABD kullanıyor. Irak operasyonunda bile Gürcü üsleri kullanıldı. Afganistan’a giderken bu üsler kullanılıyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı’na Tiflis bir dirsek çıkıntısıyla eklenerek stratejik halkaya dahil edildi. ABD, bu kadar radikal davranabilir mi?

 

Soner Gogua, aslında bunun için Gürcistan’ın feda edilmesinin gerekmediğini, Abhazya sorunundan Gürcülerin de kurtulmak istediğini söylüyor. ‘Nasıl yani’ diye sorabilirsiniz, ben de sordum. Mihail Saakaşvili gibi ateşli milliyetçi bir lider, onun kadar deli fişek muhalefet varken Gürcistan kalkıp ‘Abhazya ne halin varsa gör, bağımsız mı kalacaksan kal’ der mi? Gogua “Abhazya onların gelişmesinin önündeki en büyük engel, bunun farkındalar. Abhazya’nın tanınması koparılan gürültüye rağmen işlerine gelir, artık bunun farkındalar” diyor. Gogua bir şeye daha dikkati çekiyor: “Batı Gürcistan’da sistemin işlemediğini, demokrasinin oturmadığını gördü. Abhazya’nın Gürcistan’dan daha sağlam durduğunu fark ettiler. Doğrudan ilişkiler kurulmaya başlandı.”

 

Gogua haklı; Saakaşvili’nin yol arkadaşı Zurab Jvanya başbakanlık koltuğunda netameli bir şekilde öldü. ‘Gazdan zehirlendi’  dediler ama kimse inanmadı. Öteki yol arkadaşı Savunma Bakanı Irakli Okruaşvili muhalefet edip parti kurunca ülkeyi terk etmek zorunda kaldı… Güller devriminde destekçisi olup muhalefete geçen milyarder Bedri Patarkatsişvili ‘Beni öldürecekler’ diye diye sürgün yaşadığı Londra’da ‘kalpten’ gitti. Halihazırda muhalefet Tiflis’te ‘demokrasinin tecelli etmesi için’ eylemde. Tabi ki adama sorarlar: Ne iş?

 

Sözün özü, Abhazya tanınır mı, tanınmaz mı kestirmek güç. Ama size Tibet’ten tiyo; Pekin’de ağustosta oynanacak Olimpiyatlar vesilesiyle kameralar Everest’e dönmüşken yaygarayı bastılar, Çin’i elinde sopa varken dünyaya yakalattılar. Şimdi Atina’dan yola çıkan Olimpiyat ateşinin her durağında bir gürültü koparacaklar. Dalay Lama’nın keşişleri çok mahir! Abhazların da Kosova bahanesiyle seslerini çıkarması hiç de ‘ayıp’ kaçmaz, hele hele ‘gurur kırıcı’ olmaz!..

 

25.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Diasporadan Gürcü lobisine yanıt

 

İstanbul, Gürcü lobisinin baskısıyla 10 Mart’ta TRT’de yayından çıkartılan ancak tepkiler üzerine tekrar 24 Mart Pazartesi günü yayımlanmasına karar verilen Abhazya konulu Sınırlar Arasında programı ile ilgili tartışmalar sürüyor.

 

Türkiye’deki Gürcülerin Abhazya’ya karşı ağır ithamlarda bulunan, Abhazları 1992-1993 savaşının saldırgan tarafı olarak gösteren, yönetimine ‘Rus kuklası’, Abhazlara da ‘soykırımcı’ damgası vuran, ayrıca Abhazya hakkında bir yayını Türkiye’nin temel çıkarlarına ters bir durum olarak lanse eden karşı kampanyası üzerine Abhaz ve Kafkas diasporası da bir açıklama ile yanıt verdi. Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi, Kafkas Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkas Dernekleri Federasyonu, Birleşik Kafkasya Konseyi Kültür Sanat Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı (BİRKONSEV), Kafkas İşadamlari Derneği (KAFİAD), Kafkas Araştırma Kültür Dayanışma Vakfı, Kafkas Vakfı, Alan Kültür ve Yardım Vakfı’nın imzasını taşıyan açıklamada Abhazya tarafının saldırıya uğramış, ambargolara maruz kalmış ve Gürcü tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle mağduriyeti katlanmış bir ülke olduğu vurgulandı. Açıklamada şöyle denildi:

 

“1992 yılında, binlerce yıldır yaşadıkları topraklarında kurdukları devletlerden arta kalan küçücük vatanlarında Şevardnadze’nin ve onun destekçisi yönetimin vahşice saldırısına uğrayan Abhaz halkı, meşru müdafaa hakkını kullanıp canını kurtardığı için daha düne kadar Gürcistan’ın ve Rusya Federasyonu’nun da dahil olduğu BDT tarafından dünyadan tecrit edilip, insafsızca ablukaya alınıp, ambargoya maruz bırakılmıştır. 15 yıldır açlığa, yoksulluğa ve yokluğa maruz bırakılan Abhazya halkı ve yönetimleri, Abhazya’ da  350.000 kişilik nüfusu ile hem uluslar arası alanda ve hem de ülkeleri içinde gelişmişliğine yakışır tarzda demokratik ve uluslar arası hukuk kurallarına uygun, örneğine az rastlanan bir şekilde gerek Gürcistan’la ve gerekse AGİT-BM ve Rusya Federasyonu yönetimi ile yaptığı barış görüşmelerinde başarılı bir sınav vermiş ve görüşülebilir bir toplum olduklarını Dünya kamuoyu önünde kanıtlanmışlardır. İşte TRT Dünya kamuoyunun ve Allah’ın bildiği bir doğruyu Türk kamuoyuna da tanıtmak istiyor. Saldıran ve saldırgan olmayan bu küçük ama yürekli toplumun ne kadar barışsever olduğunu savaş ve kanla hiçbir yere varılmayacağını özümsemiş yöneticilerinin tutum ve davranışlarının ne kadar haklı olduğunu bilmeyen, bilmek istemeyen veya doğrulardan kaçıp görmezden gelenlere de göstermek istiyor.

 

Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde ortadan kalkan Sovyetler Birliği Anayasası hükümleri Gürcistan-Abhazya bağlantısının ve özellikle Abhazya’nın yeni dönemdeki statüsünün ne olacağını görüşmek için yaptığı çağrıya karşı Gürcistan’ın silahlı kuvvetlerinin yaptığı haksız saldırı Abhazya’ da yaşayan Ruslar, Türkler, Kazaklar ve diğer Kafkas halklarından oluşan gönüllülerin de katılım ile püskürtüldü. 3 Eylül 1992’de Abhazya ile Gürcistan arasında Moskova’da anlaşma yapılıp ateşkes sağlandı. Gürcistan anlaşmaya uymadı. Savaş yeniden şiddetlendi. 27 Temmuz 1993’te Gürcistan ile Abhaz yetkililer Soçi’ de bir araya gelerek yeniden anlaşma imzalandı. Gürcüler buna da uymadılar. Savaş devam etti ve Abhazya Gürcü kuvvetlerinin işgalinden kurtarıldı. 30 Eylül 1993’de savaş sona erdi. Ancak, müteaddit barış görüşmelerine rağmen (Gürcülerin anlaşmaz tutumu nedeni ile) bir siyasi çözüme ulaşılamadı. 1993 yılından bu yana, açlık ve yoksullukla, yoktan var ettiği ve ürettikleri ile ölüm kalım savaşı veren, Abhazya halkı dünyadan tecrit edilmiş bir vaziyette her türlü barış girişimleri sonuçsuz kalmış bir toplum olarak; yetiştirdiği ürünü satamayan, ithalat yapamayan, var olan çok yüksek turizm potansiyelini kullanamayan, emeklisine maaş veremeyen, elektriğini üretip kullanamayan, yurdundan dışarı çıkıp akrabalarını ziyaret edip, akrabalarına kapısını açamayan bir toplum olarak bütün zorluklara direndi. Bugün kendi kendine yeterli, geleceğe ümitle bakan, komşu ülke Rusya Federasyonu ile olumlu ilişkiler kuran, ithalatını, ihracatını bir sisteme oturtmuş, sosyo-ekonomik ve politik yönden demokratik yollarla kurulmuş bir devlet düzeni ile bölge barışına her türlü katkıya hazır bir toplum olarak, parlamentosunun aldığı, halkının referandumla onayladığı kararla, 1992’ten bu yana ‘defacto’ bağımsızlığının tanınması için uluslar ve uluslar arası kuruluşlar nezdinde çağrıda bulunmuştur. Diğer kardeşlerimiz Güney Osetya için de aynı durum söz konusu bulunmaktadır.

 

Bu zor sürecin de aşılacağına inanıyor ve komşu Gürcistan ve Türkiye’de yaşayan siz Gürcü kardeşlerimizle biz Kafkas kökenlilerin gerçekleri görüp bu barış sürecine insan olarak, katkıda bulunacaklarına inanıyoruz.

 

Şövenist-Milliyetçi Gürcü yöneticilerin yanlış kararlarına salt Gürcü olmak nedeniyle onay vermek zorunda değilsiniz. TRT, doğruyu göstermek suretiyle bu barışa katkı sağlamak istiyorsa buna engel olmaya hiç kimsenin hakkı olmamalıdır. Biz Ne Gürcistan’ın NATO’ya girmesine ve ne de Türkiye ile olan iyi münasebetlerinin sürdürülmesine karşıyız. Gerek Abhazya’da, gerek Gürcistan’da, gerekse tüm bölge de; çağdaş insan gibi bir yaşamın tesisi ve kalıcı bir barış ortamının yaratılması temel dileğimizdir.”

 

24.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Aşuba: Duma beklentimizi karşılamadı

 

Moskova, Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın 13 Ekim’de Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması tavsiyesinde bulunan kararı Sohum’u tatmin etmedi. Abhazya Parlamentosu Başkanı Nugzar Aşuba, kararın beklentileri karşılamadığını belirtirken Rusya’nın Abhazya’yı Gürcistan’ın NATO üyeliğini engellemek için kart olarak kullanmasından duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi.

 

Regnum ajansına konuşan Aşuba, Rusya’nın Abhazya’nın bağımsızlığını tanımaması halinde başka arayışlara girebileceklerini kaydetti.

 

İşte Aşuba’nın değerlendirmesi:

 

- 13 Mart’ta Duma’da yapılan oturumunun büyük bir gerginlik içinde geçtiği, milletvekillerinin düşüncelerini saklamadığı, ‘Abhazya, Güney Osetya, Transdinyester'in tanınmasının kaçınılmaz olduğu’ yönünde bir izlenim oluştu. Siz sonuçtan yeterince hoşnut değilsiniz gibi görünüyor?

 

Kimseyi haklı çıkarmak veya kimse hakkında şikayette bulunmak istemiyorum. Beklentiler büyüktü, yüksek sesli açıklamalar sadece Duma'da ve Abhazya'da değil tüm Rusya topluluğundan duyuldu. Abhazya vatandaşının belirli bir hayal kırıklığı olabilir. Karar alan, oy kullanan insanlar tüm Ruslar tarafından seçilen insanlar. Şu durumda birçok Rusyalının böyle bir kararı anlayacağını düşünmüyorum. Gene de beklentiler başka idi ve en azından daha radikal düşüncelerin söylenmesi bekleniyordu.

 

- Komünist Partisi’nden milletvekili Sergey Reşulski, Devlet Başkanı ve hükümetine yönelik yayınlanan mesaja ‘tanınmamış cumhuriyetlerin tanınması meselesinin geciktirilmeden incelenmesi’ önerisinin eklenmesi teklifinde bulundu ancak Duma desteklemedi.

 

Bence böyle düşüncen sadece Komünist Partisi değildi. Eğer Birleşik Rusya milletvekilleri dahil tüm milletvekillerine sorulacak olursa, büyük çoğunluğunun düşüncesinin alınan karardan farklı olduğu görülecektir. Bir vatandaş olarak bu tür şeyler beni tatmin etmiyor. Bizler elbette Rusya'ya inanıyoruz, biz bir başkasına tanınmak için başvurmadık, çünkü bizler Abhazya'nın Rusya tarafından tanınmasının tüm problemlerimizi çözeceğini ve bundan çok hoşnut olacağımızı düşünüyoruz. Ama şu anda başka bir şey oldu. Tarih, cumhuriyetin bağımsızlık hakkını destekliyor. Biz Abhazlar ve orada yaşayan herkesin bağımsızlığımızın tanınması için daha ne yapmamız gerekiyor?

 

- Kabul edilen kararnamede ‘Gürcistan'ın Abhazya veya Güney Osetya'ya silahlı saldırı durumunda veya Gürcistan'ın NATO'ya girişi konusunda herhangi bir adım atması durumunda Abhazya ve Güney Osetya'da yaşayan Rusya vatandaşlarının korunması için tüm önlemlerin alınması gerekir ve Abhazya ile güney Osetya'nın egemenlik sürecinin hızlandırılması incelenebilir’ denildi. Kararnamenin müzakeresi esnasında Duma'nın BDT işleri komitesi başkanı Aleksey Ostrovski (Liberal Demokrat Partili) Nisan'da yapılacak NATO zirvesinde Gürcistan'ın NATO'ya girmesi başvurusunun desteklenmesi konusunun büyük ihtimalle görüşüleceğini söyledi. Bu, Rusya'yı tanınmamış ülkeleri tanımaya itebilir mi?

 

Ne kadar yuvarlak konuşursak konuşalım, yem olduğumuzu söylemek mümkün değil. Elbette büyük Rusya'nın menfaatleri, sadece Abhazya'da değil, tüm Transkafkasya'da, ve Rusya’nın etkisinin olması gerekiyor. Rusya mücadele etmeden Kafkasya ve Transkafkasya'yı veremez. Ve ben, Kafkasya ve Kafkasya dışı birçok ülkenin okyanus eğilimini çok anlamıyorum. Belki de onlar, ‘olmadığımız yer iyidir’ atasözünden hareket ediyorlardır. Şu durumda bizler ortaya çıkan durumun rehineleri durumuna düştük. Ortaya çıkan duruma bakalım. Görünen o ki, eğer Gürcistan NATO'ya girmemeye razı olursa Rusya Abhazya'ya başka şekilde, eğer Gürcistan NATO'ya girerse Abhazya'ya başka şekilde davranacak. Ama arada bir bize de sormak lazım. Düşüncelerimize saygı duyulmasını çok isterdim: Rusya ve Gürcistan arasındaki ilişkiler ne şekilde olursa olsun bizim onlarla ilgili ilişkilerimiz çoktan belli oldu. Biz Gürcistan ile aynı devlette yaşamayacağız, bu anlaşmazlığa 150 yıldan fazla bir süredir dahil değiliz.

 

- Rusya ve diğer ülkelerin Abhazya'nın bağımsızlığını tanımadığını ve Gürcistan'ın NATO'ya girdiğini hayal edelim…

 

Gürcistan NATO'ya girerse bırakın NATO askerlerini Gürcistan'a yerleştirsin, Abhazya'ya değil. Ne yani NATO Abhazya'ya karşı savaşa mı kalkışacak? Abhazları mı yok edecek? Böyle bir şey olabilir mi? Abhazya tanınmış bir devlet olarak kalabilir, ama Gürcistan ile ve Gürcistan'da kesinlikle olmayacak. Bizler 15 yıldır kendi devletimizde yaşıyoruz ve eğer kendimizi savunmamız gerekirse, hem NATO'dan hem de Amerika'dan kendimizi koruyacağız. Bağımsızlığımız için adil mücadeleden korkmuyoruz. Bu konuda çok radikal düşünüyoruz.

 

- Ortaya çıkan şu ki, şu anda Rusya Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını tanıma-tanımama kartını oynuyor. Peki Abhazya oynanan kart olmamak için ne yapıyor?

 

Bunun için sayılı şeyler yapabiliriz. Rusya ve Abhazya'nın çıkarları aynı olduğunda halkımız mutlu yaşayacak. Çıkarlarımız aynı olmadığında ise, mutlu yaşamaya çalışacağız, Rusya ile ilişkilerimizi bozmayacağız, ama hoşnutsuzluğumuzu da dile getireceğiz. Biz Rusya'ya çoktan bağlandık ve elbette siyasetimizin yönünü değiştirmeyeceğiz. Ama eğer sürekli oyun oynanırsa, örneğin çeşitli politikalar, Rus ve Rusya halkını bunun dışında bırakıyorum, yürütülürse dünyanın başka ülkelerine de başvururuz. Örneğin BDT ülkelerine, Avrupa ülkelerine. Dünya iyi insansız değil. Ama Rusya tüm dünyanın yerine geçebilir, aynı zamanda dünyanın diğer kalan bölümü bize karşı Rusya'nın yerine geçemez. Biz hiçbir zaman siyasi yönümüzü değiştirmeyeceğiz.

 

22.03.2008  Ajans Kafkas

 

 'Gürcistan ABD'den saldırıya vize alma çabasında'

 

İstanbul, Kosova’nın bağımsız devlet olarak tanınmasının ardından Abhazya ve Güney Osetya’nın da Rusya tarafından tanınabileceği korkusuna kapılan Gürcistan’ın Abhazya’ya saldırı hazırlığı yaptığına dair iddialar yine gündemde.

 

Kafkas-Abhaz Dayanışma Komitesi Başkanı İrfan Argun, Batılı bir diplomatik kaynağa dayanarak Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin mayıstaki genel seçimler öncesinde Abhazya’ya saldırmak için ABD’den yeşil ışık almaya çalıştığını söyledi. Hafta başında Abhazya üzerinde düşürülen İsrail yapımı casus uçağının da Gürcistan’ın Abhazya’ya karşı yeni bir saldırıya hazırlandığının işareti olabileceğini belirten Argun, bunu daha fazla Gürcistan içindeki siyasi karışıklığın tetiklediği bir macera olarak gördüklerini belirtti.  Argun komite adına yaptığı yazılı açıklamada da uluslararası toplumun dikkatini bu meseleye çekmeye çalıştı. Uluslararası topluma “Abhazya'ya karşı yeni bir oldubittiye izin vermeyin” diye seslenen Argun, “Kosova'nın BM kararı olmaksızın tek taraflı bağımsızlık ilanının Batılı devletler tarafından tanınmasının 17 yıldır "bağımsız ve egemen bir devlet" olarak tanınmayı bekleyen Abhazya için emsal teşkil edeceği gerçeğini gören Gürcistan'ın 1992'deki gibi yeni bir savaş çılgınlığına kalkışabileceğine dair işaretler gelmektedir. Abhazya'nın tanınma ihtimali karşısında panikleyen Tiflis yönetiminin Gürcistan'da mayısta yapılacak genel seçimler öncesinde Abhazya üzerinden yeni bir maceraya kalkışmasından endişe duyulmaktadır” dedi. Komite uyarısını şöyle sürdürdü:

 

“Bütün tartışmalı boyutlarına rağmen Kosova'nın bağımsızlığını "küçük toplulukların kendi kaderlerini tayin etme hakkı" olarak gören uluslararası toplumun, bu yeni devletin varlığını koruyup sürdürebilmesi için her türlü tedbiri aldığına şahit oluyoruz.  Beri tarafta ise sancılı bir küreselleşme sürecinde dağılan eski bir bloğun enkazında yeni devletler uluslararası toplumun açık onayı ve desteğiyle filizlenirken, kendi kaderlerini tayin etme hakları gasp edilen cumhuriyetler de var. Bu cumhuriyetler hala var olma ve tüm dünyaca tanınma mücadelesi vermektedir. Bunlardan birileri de Abhazya ve Osetya'dır.

 

Abhazya'nın dünyanın gözleri önünde bütün engellemelere, Gürcistan'ın saldırısıyla uğradığı ağır tahribata ve kayıplara rağmen, egemenlik ve var olma mücadelesinde kaydettiği gelişme ortadadır. Sürekli saldırı, silahlı tehdit ve taciz girişimleri karşısında yılmadan "de facto' bağımsızlığını ve egemenliğini koruma azmini yitirmeyen Abhazya, Gürcistan'la imzalanacak bir saldırmazlık anlaşmasını, hala barışa giden bir ilk adım olarak beklemektedir. Ancak taraflar arasında arabulucu rolü üstlenen Rusya'nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un bu konudaki son çağrısı da yüksek sesle reddedildi.

 

Böyle bir saldırmazlık anlaşmasından sürekli kaçan Gürcistan'ın yeni bir oldubitti hazırlığı içinde olduğu, destekçilerinin de oluruyla, yeni bir saldırıya hazırlandığı duyumları gelmektedir. Bu hafta başında Abhazya hava sahasında düşürülen insansız casus uçağı da bu hazırlığın işaretlerinden biridir.   Bizler Kafkas diasporası olarak, bedeli taraflarca da çok ağır ödenecek olan yeni bir "oldubitti" ile karşı karşıya kalmamak için tüm dünyanın dikkatini bu gelişmelere çekmek istiyoruz.

 

Tüm Kafkasya'yı saracak bu alevin tutuşturanlarla birlikte seyredenleri de yakacağı ARTIK bilinmelidir. Küreselleşen dünyada hırs ve akılsızlığın bedellerini hepimiz ödüyoruz...  Abhazya üzerinden yeni bir saldırı çılgınlığına ne Kafkasya'nın ne de Kafkas diasporasının tahammülü vardır.  Bu nedenle bir kez daha uluslararası topluma sesleniyoruz; Kosova için seferber olduğunuz gibi Kafkasya'nın alev almasına da seyirci kalmayın.”

 

21.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Duma: Abhazya ve Güney Osetya tanınsın

 

Moskova, Rusya Parlamentosu'nun alt kanadı Duma, Rus Devlet Başkanı ve hükümete Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması çağrısında bulundu.

 

Kosova’nın tek taraflı bağımsızlık ilanına misilleme arayışına giren Duma, iki ‘de facto’ bağımsız cumhuriyetin parlamentoları tarafından yapılan tanınma çağrısına bir yanıt olarak bugün bağlayıcı olmayan bir karar tasarısını kabul etti.

 

450 koltuklu Duma'da sıfıra karşı 440 vekilin oyuyla geçen kararda, Gürcistan’ın NATO’ya üye olması durumunda Rusya’nın bu iki bölgenin egemenliğini pekiştirecek adımlar atması da istendi. Kararda “Devlet Duma’sındaki milletvekilleri Kremlin ve hükümetten Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması yönündeki önerimizi göz önünde bulundurmasını ister” denildi.

 

Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılmasının emsal teşkil ettiğini ve Rusya’nın etrafındaki devletlerin tanınması çağrısını reddetmeyi güçleştirdiğini vurgulayan vekillerin NATO zirvesine iki hafta kala Batı’yı endişelendirecek ikinci talebi şöyle dillendirildi:

 

“Gürcistan NATO’ya katılırsa Rusya’nın Abhazya ve Güney Osetya’nın egemenliklerini hızlandıracak Rus inisiyatifini düşünmesi kaçınılmaz olacaktır.”

 

21.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Tiflis'in Abhazya belgeseline de tahammülü yok

 

Tiflis, Fransız uydu kalanının Abhazya’yı tanıtan belgesel filmi Gürcistan’ın öfkesini çekti.

 

Tiflis, Fransa’nın TF1 grubuna bağlı Eurosport 2 kanalını Avrupalı kayakçıların Abhazya macerasını gösteren belgeseli yayımladığı için resmi protesto etti. Belgeselde kayakçıların Rusya sınırlarında kalan Kuzey Kafkasya üzerinden Abhazya’ya girişleri gösteriliyor ve bu ülkenin dağları ve sahilleriyle tehlikeli sporlar için inanılmaz imkanlar sunduğu belirtiliyor.

 

Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Manana Muskhelişvili, Kültür Bakanı Nika Vaçeişvili’nin Eurosport 2 yönetimine mektup yazarak durumu protesto ettiğini belirtti. Muskhelişvili, “Gürcistan’ın sınırını kontrol etmediği Abhazya’ya turist davet etmek yasadışıdır” dedi.

 

21.03.2008  Ajans Kafkas

 

 'Orman Çocuk' Abhazca konuşuyor
 

 

Sohum, Abhazya’da çocuklar arasında anadili teşvik için Disney’in çok sevilen çizgi filmi ‘Jungle Book’ Abhazca seslendirildi.

 

Türkiye’de ‘Orman Çocuk’ ismiyle gösterime giren filmin Mougli ve Balu karakterleri, ilk filmin çevrildiği 1967’den beri çocuklar dünyasında önemli bir yere sahip. Rudyard Kipling'in Jungle Book adlı klasik öyküsünden yola çıkılarak hazırlanan film Disney’in başyapıtları arasında.

 

Abhazya ‘Jungle Book’ dün başkent Sohum'da Rus Drama Tiyatrosu’nda özel bir gösterimle izleyiciyle buluştu. Abhazca Gelişim Vakfı’nın öncülüğünde yapılan dublaj çalışmaları altı ay sürdü. Vakfın başkanı Gunda Kutsniya amacı "Bu çizgi filmin tercümesi hiç şüphe yok ki çocuklara Abhazca öğretiminde destek olacak. Bundan sonra bu film Abhazca çizgi film" sözleriyle dile getirdi. Dublajın yönetmenliğini Vyaçeslav Ablotiya, müzik editörlüğünü Cambul Jordaniya, ses yönetmenliğini Revaz Narmaniya, montajını İua Sakaniya yaptı.

 

Mougli’yi Anna Ablotiya, Balu’yu Leonid Khışba, diğer karakterleri de Vyaçeslav Ablotiya, Roman Sabua, Sırbey Sanguliya, Marina Arıstaa, Cambul Jordaniya, Raul Kove ve Adgur Ceniya seslendirdi.

 

20.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Bagapş diasporadan seferberlik istiyor

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, diasporadan Abhazya’nın tanınması için sürdürülen çabalara seferberlik istiyor.

 

Kafkas ve Abhaz diasporasına ‘Değerli soydaşlarım, sevgili kardeşlerim’ diye seslenen Bagapş, anavatanla dayanışma sergilenmesi çağrısı yaptı. Bagapş, “Kısa bir süre önce Kosova’nın bağımsızlığının tanınmasıyla sonuçlanan son derece önemli tarihi bir sürece hep birlikte şahit olduk. Bu süreç, Abhazya Cumhuriyeti Devleti’nin Bağımsızlığı’nın da uluslararası camia tarafından tanınmasının uzun zaman almayacağı konusunda umutlarımızı daha da güçlendiriyor. Esasen dünyadaki politik dengeler hangi yönde değişirse değişsin halkımızın hedefinden en küçük bir sapma göstermeyeceği muhakkaktır. Ancak Kosova’nın tanınması da Abhazya açısından göz ardı edilemeyecek bir emsal teşkil etmiş ve bu konudaki çalışmalarımızda güçlü bir dayanak noktası olmuştur” dedi.

 

Abhaz yönetiminin temel hedefini “Devletimizin tanınmasını sağlamak, ülkemizi ve ulusumuzu Gürcistan’ın neden olduğu tehditlerinden koruyabilmektir” diyen Bagapş şöyle devam etti:

 

“Bu amaçla Abhazya yönetimi olarak tüm gücümüzle ve her alanda tam bir seferberlik ilan etmiş durumdayız. Bu yüzden her zamankinden daha çok güçlü olmamız, dayanışmamız ve ulusumuzun geleceği için omuz omuza vermemiz gereken çok özel bir dönemden geçmekteyiz. Tarihin bizlere sunduğu bu şansın önemini kavrayarak halkımızın yaşadığı her noktadaki tüm kuruluşlarımız, Abhazya’nın tanınma mücadelesinden yüz akıyla çıkabilmesi için kesin bir beraberlik içinde olmalıdırlar. Bu süreçte Abhazya devletininde tüm gücüyle yanı başınızda olacağına inanmanızı isterim. Karşılıklı olarak güçlerimizi birleştirdiğimizde de herkesin gıpta edeceği örnek bir başarıyı elde ederek hedefimize ulaşacağımıza tüm kalbimle inanıyorum. Bugün kişisel sorunlarımızı bir kenara bırakmamız ve tüm gücümüzü asıl problemin çözümüne sarf etmemiz gerekmektedir. Devletimizin ve milletimizin geleceği ve onlarca yıldır sürdürdüğü tekrar bağımsız bir devlet olma mücadelesi için Abhaz-Abaza ve diğer Kuzey Kafkasyalı kardeşlerimizin oluşturdukları tüm kuruluşların, özellikle de Kafkas-Abhaz Dayanışma Komitesi ve bir çok ülkedeki Abhazya Devleti Temsilciliklerinin tam bir dayanışma ve senkronizasyon içinde hareket etmelerinden başka yolumuz bulunmamaktadır. Bu kuruluşlarımızın bir an bile vakit yitirmeden derhal çalışmalarına başlamaları büyük önem taşımaktadır. Sizlerin desteğinize güveniyor ve inanıyorum!”

 

19.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Avrupalı Çerkesler de tanınma için ses verdi
 

 

Berlin, Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması için iki cumhuriyetin parlamentolarının yaptığı çağrı diasporada da yankı buluyor.

 

Avrupalı Çerkesler Federasyonu, Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığının daha fazla ötelenmeden tanınması gerektiğini kaydetti.

 

Yapılan açıklamada “Yüzyıllardır Abhazların anavatanları olan ve bugün kendisini oluşturan tüm halkların kardeşçe ve barış içerisinde yaşadıkları Abhazya, hür türlü siyasi ayak oyunlarına karşın bugüne kadar bağımsızlığını korumuş ve bundan sonra da korumaya devam edecektir. Tarihin hiçbir döneminde devlet olmamış ve devlet kuramamış halkların ısmarlama senaryolarına karşın devlet ilan edilerek bağımsızlıklarının tanınması, buna karşın Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarının tanınmaması açık bir çifte standart ve insan hakları ihlalidir” denildi. Abhazya ve Güney Osetya’ya dayatılan çifte standardın sona erdirilmesini isteyen federasyon “Abhazya halkı gelişmiş bir takım ülkelerin siyasi menfaatlerine kurban edilmek istenmektedir, tüm demokrat dünyanın bu çifte standartlı yaklaşımlara karşı çıkmasının zamanı gelmiştir ve geçmektedir” ifadelerini kullandı.

 

19.03.2008  Ajans Kafkas

 

 'Düşürülen uçak İsrail yapımı'

 

Sohum, Abhazya bugün Oçamçıra Bölgesi'nde düşürülen casus uçağının enkazını bulup gazetecilere gösterdi.

 

Gürcistan Savunma Bakanlığı’nın “Uçak düşürülmedi” açıklamasının ardından Abhazya Savunma Bakanlığı, Karadeniz’e düşen uçağın enkazına ulaştıktan sonra insansız casus uçağının İsrail şirketi ELBIT tarafından yapılmış olduğunu kaydetti.

 

Gazetecilere kanat ve gövde parçaları gösterilen uçakla ilgili bilgi veren Savunma Bakan Yardımcısı Garri Kupalba’ya göre uçak bugün yerel saatle 12.15’te kıyıdan 600 metre içerde Oçamçıra Bölgesi'nde 4.5 km yüksekten uçarken düşürüldü. Kupalba, "Enkaz üzerindeki incelemeler uçağın İsrailli şirket ELBIT Systems tarafından yapıldığını gösteriyor. Seri numarası 551 ve Gürcistan Hava Kuvvetleri’nin hizmetinde” bilgisini verdi.

 

Geçmiş hava ihlallerine de değinen Kupalba şöyle dedi:

 

"Geçen yazdan beri Gürcistan Hava Kuvvetleri’ne ait insansız casus uçakları topraklarımız üzerinde uçuyor. Şimdiye dek defalarca müzakere sürecinde yer alan arabulucular, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Barış Gücü ve BM Gürcistan Misyonu’nu bu konuda uyardık ama olumlu sonuç alamadık. Yine 2007’de Oçamçıra Bölgesi'nde uçan bir insansız uçağa ateş açmıştık. Gürcistan’ı sadece casus uçakları değil sivil uçakları da uçurmaması konusunda bir kez daha uyarıyoruz.”

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, 3 Ekim 2007’de NATO, Uluslararası Sivil Havacılık Kurumu, BDT Barış Gücü ve BM Gürcistan Misyonu’na mektup yazarak casus uçaklarıyla hava sahası ihlaline dikkat çekip, buna son verilmesi için gereken adımların atılmasını istemişti. Ağustos 2007’de Kodor Bölgesi'ne havadan bazı cisimler düşmüştü. Tiflis bunların düşürülen Rus uçağına ait olduğunu öne sürmüştü.

 

18.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Tiflis: Düşürülen uçak yok

 

Tiflis, Abhazya’nın bir Gürcü casus uçağını Gal üzerinde düşürdüklerine dair açıklamasını Tiflis kabul etmiyor.

 

Gürcistan Savunma Bakanlığı sözcüsü Nana Intskirveli, “Tek bir Gürcü uçağı düşürülmedi” derken bir başka bakanlık yetkilisi “Vurulan uçak yok. Böylesi saçma bir iddia ile ilgili Savunma Bakanlığı resmi açıklama yapmayacak” ifadelerini kullandı. Nana Intskirveli, Gürcistan’ın casus uçağının olup olmadığı soruna da “Gürcistan silahlı kuvvetlerinin elinde bu tür uçak var” yanıtını verdi.

 

Abhazya Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Stanislav Lakoba, uçağın Gal ile Oçamçıra arasında Primorksoe köyü yakınlarında vurulduğunu ve denize düştüğünü, enkazını bulmak için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

 

18.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Sohum: Gürcü casus uçağını düşürdük

 

Sohum, Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Kafkasya’da Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınma çabası nedeniyle Gürcistan’la gerilim tırmanırken Abhazya’nın bir Gürcü casus uçağını düşürdüğü belirtildi.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, bugün Gürcü nüfusun yaşadığı sınırdaki Gal kenti üzerinde Gürcülere ait insansız bir casus uçağının Abhaz güçleri tarafından düşürüldüğünü söyledi. Gürcistan Hükümetini Abhazya’nın hava sahasını ihlal etmemesi için sıklıkla uyardıklarını belirten Bagapş, "Hava sahamızın ihlal edilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz" diye çıkıştı. Abhazya Güvenlik Konseyi Sekreteri Stanislav Lakoba da, düşürülen uçağın Amerikan yapımı olduğunu söyledi. Adını vermeyen bir Abhaz yetkili de uçağın vurulduktan sonra Karadeniz’e düştüğünü kaydetti.

 

18.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Duma, Kremlin'e 'tanı' diyecek

 

Moskova, Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığının tanınması çağrısını görüşen Duma, Kremlin’e bu iki cumhuriyetin tanınmasını tavsiye edecek.

 

Kosova’nın bağımsızlığına misilleme yapmayı düşleyen Rus Parlamentosu'nun alt kanadı Duma’daki vekiller, Abhazya ve Güney Osetya ile ilgili bağlayıcı olmayan bir karar tasarısı üzerinde uzlaştı. Eski SSCB coğrafyasındaki ülkelerle ilişkilerden sorumlu parlamento komitesi tarafından hazırlanan ve Cuma günü genel kurulun onayına sunulacak tasarı Abhazya ve Güney Osetya’nın Rusya tarafından tanınmasını öngörüyor.

 

Komite başkanı Aleksey Ostrovski, “Üzerinde çalışılan tasarı, hükümete Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması prosedürlerinin belirlenmesi amacıyla danışmalara başlamasını öneriyor” dedi.

 

Moskova, Abhazya ve Güney Osetya nüfusunun yüzde 70-80’ine Rus pasaportu dağıttığı için parlamento ‘Rusya vatandaşlarıyla ilişkiler geliştirme ve onların çıkarlarını koruma’ savından hareket ediyor. Rusya, Kosova’ya misilleme olarak ilk adımı Abhazya’ya 14 yıldır uygulanan ambargoyu iptal ederek atmıştı.

 

17.03.2008  Ajans Kafkas

 

 TRT 'Abhazya'ya sansür' kararından döndü

 

İstanbul, Abhazya’nın tanınması meselesinin uluslararası toplumda fırtına kopardığı bir sırada TRT’nin Abhazya’yı konu edindiği Banu Avar’ın ‘Sınırlar Arasında’ adlı programını yayından kaldırması kararı geri alındı.

 

10 Mart’ta saat 22.45’de yayınlanacağını önceden TRT-1 ekranından duyurulduğu halde, yayınına birkaç saat kala Dışişleri Bakanlığı’nın görüşü alınacağı gerekçesiyle program iptal edilmişti. Bunun üzerine Kafkas diasporası TRT’yi protesto ederek Abhazya’ya sansürün Türkiye’de yaşayan milyonlarca Kafkas kökenli insanlara hakaret anlamına geleceğini vurgulamıştı.

 

Tepkilerin ardından TRT Haber Dairesi Başkanlığı Program Müdürlüğü’nün kaldırılan programın 24 Mart Pazartesi günü aynı saatlerde yayınlanacağını yapımcısına ilettiği öğrenildi. TRT’nin geri adım atmasıyla ilgili olarak Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi Başkanı İrfan Argun şu açıklamayı yaptı:

 

“Programın, tamamen kültürel ve belgesel amaçlı olduğunu, son dakikada yayından kaldırılışı toplumumuzu derin bir hayal kırıklığına uğratmış ve tepkilerine yol açmış bulunmaktadır. Bu tepkiler T.C. Devletimizi ve Kurumlarını yıpratma amacı taşımamaktadır. Sınırlar Arasında-Abhazya konulu programın yeniden yayınlanması için seslerini yükselten toplumumuza, bu sesleri dikkate alan TRT Yönetimine ve programcısı Sn. Banu Avar’a teşekkürlerimizi sunarız.”

 

17.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Şamba ambargocu kesilen arabuluculara şaşıyor

 

Moskova, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Rusya'nın Abhazya'ya dayatılmış ambargoyu kaldırmasına tepki gösteren uluslararası örgütlere, özellikle de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na (AGİT) şaşırdığını söyledi.

 

Şamba, BM Genel Sekreterliği Gürcistan Dostluk Grubu aracılığı ile yürütülen ve AGİT temsilcilerinin de katıldığı toplantılarda hiç kimsenin Abhazya'ya yönelik ekonomik ambargoyu desteklediğine dair açıklaması olmadığını belirterek, “Şimdi uluslararası örgütlerin ambargonun kalkmasından kaygı duyduklarına dair yaptıkları açıklama onları arabuluculukta şüpheli ve objektif olmayan bir pozisyona sokuyor” dedi.

 

Şamba, 14 yıldır süren ambargo bütün Abhazya halkına zarar vermişken uluslararası toplumun sadece Gürcistan sınırında Gürcü nüfusun yaşadığı Gal Bölgesi ile ilgilendiğine dikkati çekerek, “Hiçbir zaman tek kelime olsun Abhazya'nın tüm halkının ihlal edilen hakları konusunda bir şey söylemedi” diye yakındı. Şamba, ambargonun kaldırılmasının bölgede istikrarı bozacağına dair yaptıkları açıklamalarla uluslararası örgütlerin gerçek yüzünü gösterdiklerini belirterek, “Şimdi ambargo kaldırılınca onlar küplere biniyorlar ve insan haklarına dair gerçek yaklaşımları ortaya çıkıyor” dedi.

 

15.03.2008  Ajans Kafkas

 

 'Abhazya'nın tanınması Gürcülerin de işine gelir'

 

Moskova, Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester’in bağımsızlığın tanınması çağrısının görüşüldüğü Duma oturumunda Abhazya Meclis Başkanı Nugzar Aşuba Rus vekillere ülkesinin tezlerini anlattı.

 

Abhazya’nın bağımsız bir devlet olarak tanınmak için gereken bütün hukuki, kurumsal ve demokratik şartları taşıdığını, Kosova’nın kendileri için de emsal teşkil ettiğini belirten Aşuba, tanınmamanın Rusya’nın bölgesel çıkarlarına aykırı olduğunu vurguladı. Aşuba, Abhazya’nın bağımsızlığının uluslararası tescilinin sanılanın aksine Gürcistan’ın iç ve dış sorunlarının çözümüne de yardımcı olacağının altını çizdi. Dünkü oturumda konuşan Aşuba, Rusya'nın Abhazya'yı tanıması durumunda ekonomik faaliyetlerin şeffaf olacağını ve bölgede Rus yatırımcıların işini kolaylaştıracağını belirtirken, Rusya’yı, ‘Abhazya’nın güvenlik garantisi’ olarak niteledi. "Abhazya halkı refahı ve güvenliği için baş garantörü Rusya'ya umutla bakıyor" diyen Aşuba, “Bizler hiç bir zaman Gürcistan ile aynı ülkede yapamayacağız" mesajı verdi.

 

Aşuba, "Abhazya'nın bağımsızlığının tanınmasına Tiflis’in de hazır olduğunu düşünüyoruz. Gürcistan yönetimi birçok sosyo-ekonomik problemi çözme imkanına kavuşacak. Gürcistan halkı ise sonunda savaş beklentisinden kurtulacak" diye konuştu. Aşuba, Rusya’nın Abhazya'ya yönelik ambargoyu kaldırmasından duyduğu memnuniyeti de "Ambargonun kaldırılmasıyla birlikte Rusya ile işbirliğimiz 2014 Soçi Olimpiyat hazırlıkları da dahil olmak üzere daha da ilerleyecek” sözleriyle dile getirdi.

 

14.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Kokoytı: Tanıma süreci başladı

 

Moskova, Güney Osetya Devlet Başkanı Eduard Kokoytı, Rus Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'da Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester’in tanınması talebiyle ilgili özel oturumu tanınma süreci için bir başlangıç olarak yorumladı.

 

Moskova’da Abhazya ve Transdinyester liderleri Sergey Bagapş ve İgor Smirnov ile birlikte Rus Parlamentosu'na ortak tanınma çağrısında bulunan Kokoytı, gazetecilere demeç verirken “Duma’da yapılan görüşmeler bağımsızlığı tanınmamış cumhuriyetlerin tanınma sürecinin aşamalarından biri” ifadesini kullandı.

 

Oset lider, Gürcistan’ın NATO’ya girme çabası ile ilgili olarak da “Gürcistan NATO'ya Güney Osetya ve Abhazya olmaksızın girecek” resti çekti.

 

Kokoytı şöyle konuştu: "Şüphesiz Gürcistan bugün NATO'ya girmek istiyor. Gürcistan'da yapılan referandumda ne olduğu, referandum sonuçlarının ne kadar objektif olduğu veya  Gürcü halkının NATO'ya ne kadar girmek isteyip istemediği konusunu Gürcü halkına bırakalım. Ama şunu kendi adıma, Güney Osetya ve Abhazya halkları adına açıklamak isterim; Gürcistan'a komşu devlet olarak şu veya bu askeri birliğe girme yasağı koyamayız. Ama Gürcistan NATO'ya Güney Osetya ve Abhazya olmadan girecektir."

 

14.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Duma tanımayı değil ilişkiyi tartışıyor

 

Moskova, Rus Parlamentosu'nun alt kanadı Duma, Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester’in bağımsızlığın tanınması taleplerini görüşmeye başladı. Duma’da müzakereye açılan öneri ise üç cumhuriyetin tanınmasını öngörmüyor.

 

Bunun yerine ‘de facto’ cumhuriyetlerle ilişkilerin geliştirilmesi için bir dizi öneri yer alıyor. Öneri paketinde üç cumhuriyette Rusya misyonunun kurulması, insani ve ekonomik yardımların artırılması, Rusya’ya yapılacak ithalatta vergi muafiyeti, Rusya’nın Sohum, Tskhinval ve Tiraspol’le ilişkilerindeki formatın değiştirilmesini içeriyor.  Toplantı öncesinde Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester liderleri Sergey Bagapş, Eduard Kokoytı ve İgor Smirnov tanınma talebiyle Rusya Parlamentosu'na ortak başvuruda bulundu.

 

Yarın da devam edecek olan Duma’daki müzakerelere Güney Osetya Parlamento Başkan Yardımcısı Yuri Dzidtsoytı, Karma Kontrol Komisyonu Eşbaşkanı Boris Çoçiyev, Dışişleri Bakanı Murat Cioyev, Devlet Enformasyon ve Basın Komitesi Başkanı İrina Gagloyeva de katılıyor.

 

13.03.2008  Ajans Kafkas

 

 'Tanınmamışları tanıyalım' eylemi

 

Moskova, Kuzey Kafkasyalılar Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınma talebinin Rusya Parlamentosu tarafından olumlu karşılanması için farklı kentlerde gösteriler düzenledi.

 

Dün Kuzey Osetya ve Güney Osetya’nın başkentleri Vladikavkaz ve Tskhinval ile Rus başkenti Moskova’da gerçekleştirilen eylemlerde Rusya’nın iki bölgenin bağımsızlığını tanımasının vaktinin geldiği belirtildi. Yapılan konuşmalarda Kosova’yı tanıyan Avrupa’nın çifte standardı bırakması gerektiği vurgulandı. Oset ve Rus bayraklarının taşındığı Tskhinval'deki mitinge yönetimin temsilcileri, öğrenciler, vatandaşlar hatta din adamları katıldı. Güney Osetya gençlik hareketi temsilcisi İnna Guçmazova “Eylemlerin siyasi anlamı büyük. Güney Osetya halkı ve öncelikle gençler kanımızla hizmet ettiğimiz ve elde ettiğimiz özgür bir cumhuriyette, özgür bir devlette yaşamak istediğimizi ifade ettik. Bu özgürlük için verilen canların boşa gitmeyeceğini düşünüyorum. Ve umuyoruz ki bağımsız bir devlet olarak tanınacağız" dedi.

 

13.03.2008  Ajans Kafkas

 

 ABD: Abhazya'ya silah akar

 

New York, Rusya’nın Abhazya’ya ambargoyu kaldırması Gürcistan’ın baş destekçisi ABD’yi rahatsız etti. Gürcü ordusunu 1992'den beri 'Eğit ve Donat' programıyla dirilten Washington, amborgonun kalkmasıyla Abhazya'nın silahlanacağı kaygısı taşıyor.

 

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Zalmay Halilzad, Rusya’nın Bağımsız Devletler Topluluğu’nun 1996’dan beri uyguladığı ambargoya tek taraflı son vermesiyle Abhazya’ya silah akacağını öne sürdü. Rusya’nın NATO Temsilcisi Dmitri Rogozin’in “Gürcistan, NATO'ya davet edilirse bu Abhazya ve Güney Osetya'nın bu ülkeden tamamen kopma sürecini başlatır” restinin ardından bir açıklama yapan Halilzad, Rusya’nın ambargo anlaşmasından çekilmesinden büyük üzüntü duyduklarını belirterek, “Rusya’nın yaptırımlara son vermesi ayrılıkçılara silah transferine yol açabilir” dedi. Gürcistan’ın BM büyükelçisi İrakli Alasania da, 1992-1993’te Gürcistan’ın Abhazya’yı işgaliyle başlayan savaş ve Gürcülerin bu ülkeyi terk etmesine atfen “Rusya’nın kararı etnik temizliğin sonuçlarını meşrulaştırma çabası olarak kabul edilmelidir” açıklamasını yaptı.

 

Rus elçisi Vitaly Çurkin ise ABD’nin kaygılarına yanıt verdi: “Rusya Kosova emsalini çoğaltmak için acele etmiyor. Rusya Abhazya’ya silah ambargosunu da delmiş değil. Yaptırımları kaldırsak da silah satışı konusunda kısıtlamaları son derece önemsiyoruz. Bu konuda kesinlikle sorumlu hareket edeceğiz.”

 

12.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Bagapş, Kokoytı ve Smirnov'dan üçlü zirve

 

Moskova, Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma yarın Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester’in bağımsızlığının tanınması çağrısını görüşmeye hazırlanırken, üç cumhuriyetin liderleri Moskova’da bir araya geldi.

 

Kosova’nın bağımsızlığının Batı'lı ülkeler tarafından tanınmasına paralel olarak ortak strateji belirleme çabalarını artıran Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester liderleri Sergey Bagapş, Eduard Kokoytı ve İgor Smirnov, Duma oturumu öncesi son bir kez durum değerlendirmesi yaptı. Kokoytı, toplantı öncesi bütün çabalarının bağımsızlığın tanınmasına odaklandığını söyledi.

 

12.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Avrupalı Abhaz diasporası dünyaya seslendi

 

Berlin, Avrupa’daki Abhaz-Abaza diasporası Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması için uluslararası topluma bir çağrıda bulundu.

 

Abhazya Parlamentosu’nun BM, AB, Bağımsız Devletler Topluluğu ve özel olarak Rusya’ya yaptığı tanınma çağrısına Avrupalı Abhaz-Abaza topluluğu da Dünya Abhaz-Abaza Halkı Birliği yönetim kurulu üyesi Zeki Kap ve Abhazya Cumhuriyeti’nin Britanya’daki onursal temsilcisi Prof. George Hewitt’in imzasıyla uluslararası topluma gönderdiği bir mektupla destek verdi.

 

Rusya’nın yanı sıra ABD Başkanı George W. Bush, Amerikan Kongresi Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu, Britanya ve Almanya parlamentolarına gönderilen mektupta, “Sizden Avrupalı Abhaz-Abaza diasporasının temsilcileri olarak Abhazya’nın tanınmasını istiyoruz” denildi.

 

 “Nüfusu 20 bini aşan Avrupalı Abhaz-Abaza diasporası, uluslararası toplumun Kosova’yı tanıma gerekçelerinin geniş ölçüde Abhazya’nın tanınmasına hizmet ettiğine katiyen inanmaktadır. Abhazya tanınmak için daha büyük tarihi, yasal ve ahlaki haklara sahiptir” ifadelerin kullanıldığı mektupta şöyle denildi:

 

“Demokratik yollarla seçilmiş devlet başkanı, parlamentosu ve anayasası, kamu ve sosyal kurumlarının yanı sıra 1500 yıllık devlet geleneğiyle övünen Abhazya, uluslararası hukuk karşısında bağımsız devlet olarak tanınmak için tüm kıstasları karşılıyor. Kosova’nın bir emsal teşkil edip etmeyeceğine ya da istisna olup olmayacağına bakılmaksızın Abhazya tanınma ve uluslararası toplumun tam üyesi olma hakkına sahiptir. Bütün bu temel üzerinde size uluslararası adaleti sergileyip Abhazya’yı tanımanız çağrısı yapıyoruz.”

 

11.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Gürcü parlamentosunda Abhazya tufanı

 

Tiflis, Abhazya’nın Rusya tarafından tanınma olasılığı Gürcistan parlamentosunda tufan kopmasına yetti.

 

Tiflis’te 5 Ocak seçimlerinin yinelenmesi için açlık grevine başlayan muhalefet Rusya’nın Abhazya’ya ambargoyu kaldırması kararına karşılık Gürcistan’ın Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üyeliğinden çıkmasını isterken parlamentoda da Abhazya tartışması hararetli dakikaların yaşanmasına yol açtı.

 

Bugünkü oturumda muhalefet milletvekili Bejan Gunava, Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili yönetimine "4 yıldır iktidarsanız ancak Abhazya sorununu çözüme kavuşturamadınız. Siz bu sorunu çözemezsiniz"  diye çıkıştı. Bu sözlere tahammül edemeyen Parlamento Başkanı Burcanadze, vekilin salondan çıkartılmasını istedi. İktidar milletvekilleri Gunava’nın üzerine yürürken tartışma arbedeye dönüştü. Burcanadze, muhalefet milletvekilini "Kışkırtıcı hareketlerde bulunup gerginlik yaratıyor” diye suçladı.

 

11.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Rusya yineledi: NATO Gürcistan'ı parçalar

 

Moskova, Kosova’nın bağımsızlığına misilleme olarak Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıma tehdidini bir silah gibi kullanan Rusya, Gürcistan’ın NATO’ya alınması halinde bu iki bölgenin tamamen kopacağı uyarısını bir kez daha yineledi.

 

Rusya’nın NATO daimi temsilcisi Dmitri Rogozin, Alman Der Spiegel dergisinin ardından Fransız haber ajansı AFP’ye demecinde de aynı uyarıyı yaptı: "Gürcistan, NATO'ya davet edilirse bu Abhazya ve Güney Osetya'nın bu ülkeden tamamen kopma sürecini başlatır."

 

Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin aralıkta NATO üyeliği için düzenlediği referanduma Abhazya ve Güney Osetya’nın katılmadığını hatırlatan Rogozin, "NATO'nun Gürcistan'ın Üyelik Eylem Planı'nda (MAP) yer almasını kabul etmesi iki bölgenin ayrılmasını kışkırtır" dedi.

 

'Tanımanın önünde engel kalmaz'

 

Bunun Rusya’nın Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını tanıyacağı anlamına gelip gelmediği sorusuna Rogozin, "Bu konuda benim kişisel görüşüm bu sürecin karşısında durmamıza neden olabilecek hiçbir gerekçemizin kalmayacağı yolunda" karşılığını verdi. Rogozin, Der Spiegel dergisine “Gürcistan’ı ittifaka itmek katliama yol açabilecek bir provokasyondur. Gürcistan’ın egemen devlet olarak sonu gelir" demişti.

 

NATO kalkan oluyor

 

NATO sözcüsü James Appathurai ise, Ragozin’in açıklamaları üzerine, bugüne kadar Gürcistan’a üyelik eylem planı önerilmesi hususunda bir karar alınmadığını belirterek, "NATO, olası her türlü senaryoya karşı Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü tamamen ve güçlü bir şekilde desteklemektedir" dedi. Tiflis, nisandaki NATO zirvesinde adaylık statüsü umuyor.

 

11.03.2008  Ajans Kafkas

 

 TRT'den Abhazya'ya sansür

 

İstanbul, Kosova’nın Batı desteği ile tek yanlı bağımsızlığını ilan etmesinin ardından bütün dünyanın dikkatlerini üzerine çeken Abhazya’ya TRT’nin ‘Sınırlar Arasında’ programı da kamerasını çevirdi ama iş yayına gelince sansüre takıldı.

 

Gazeteci Banu Avar’ın Abhazya’ya giderek hazırladığı Sınırlar Arasında programının son bölümü ‘Dışişleri Bakanlığı’nın görüşü alınacaktır’ denilerek yayından  çekildi. Program bugün saat 23’te ekrana gelecekti. Kafkas diasporasının günlerdir merakla beklediği programın hiç yayımlanmayabileceği belirtildi. Avar’ın programının anonsunda başkent Sohum’da Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş ve Dışişleri Bakanı Sergey Şamba ile röportajlar yapıldığı da belirtiliyordu.

 

TRT’nin bu kararına karşı Kafkas diasporasının tepkisi de gecikmedi. Programın kaldırıldığı haberi önceden kendisine ulaşan Kafkas-Abhaz Dayanışma Komitesi Başkanı İrfan Argun, bütün uluslararası ajanslar Abhazya ile ilgili her türlü gelişmeyi verirken TRT yönetimin takındığı yasakçı ve sansürcü tutumu protesto etti. Argun, kısa bir süre önce Abhazya Devlet Başkanı Bagapş’ın Türkiye’de hemşehrileri ile kucaklaşmak amacıyla yapmayı planladığı gezinin de Türk Dışişleri’nin müdahalesiyle iptal ettirildiğini hatırlatarak, “Bu Türkiye’nin Gürcistan’ı önceleyip Abhazya’yı hiçe sayan resmi politikasının bir başka tezahürüdür. Bizim için bu, sadece TRT’nin çok saygın bir programı değil Abhazya’nın da sesinin kısılmasıdır” dedi. Argun, “Kuşkusuz Türk kamuoyunun, hassaten bu ülkeyi vatanı olarak benimsemiş Türkiye’nin Kafkas kökenli vatandaşlarının Abhazya hakkında gelişmeleri tarafsız bir şekilde öğrenmesi en doğal hakkıdır. Tarafsız bir yayın Abhazya ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkması için yeterlidir. Kanaatimizde Banu Avar’ın programı da tarafsız bir şekilde hazırlandığı için yayından kaldırılmıştır. Bu karar aynı zamanda bize karşıdır, bizi yok saymadır, bizim sesimizin kısılmasıdır” diye konuştu.

 

Banu Avar’ın TRT’nin internet sitesinde programı ile ilgili sunuş yazısında şu bilgiler alıyordu: “Karadeniz’in Kafkaslara yaslandığı yerde Abhazya diye bir diyar var. Dünyada hiçbir ülke tarafından tanınmayan bir diyar. İçinde Kafkasların en savaşçı kavimlerinden biri yaşar… Abhazlar… Avar, Sohum’da Cumhurbaşkanı Sergey Bagapş, Dışişleri Bakanı Şamba’yla günlerin getirdiklerini konuşuyor. Aydınlar, gençler ve Türkiye’den Sohum’a gelip yerleşenlerin düşüncelerini ekrana getiriyor. Sınırlar Arasında Kosova’nın bağımsızlık ilanı ardından hareketlenen gündemi yansıtıyor. Sovyetler kurulurken bağımsız bir devlet olarak birliğe katılan, 1931 de Stalin eliyle Gürcistan’a verilen, Sovyetler dağılınca ayaklanan ve Gürcistan ordularına karşı savaşan Abhazya’da son durum Sınırlar Arasında … Hükümet yetkilileri, ‘Bağımsızlık için Kosova’dan daha geçerli nedenlerimiz var’ diyor, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve benzeri uluslar arası örgütlerse 15 yıldır, Abhazya’yı Gürcistan’ın bir parçası olarak tanıyor.

 

10.03.2008  Ajans Kafkas

 

 AB’yi Abhazya korkusu sardı

 

Brüksel, Rusya’nın Kosova’ya misilleme olarak Abhazya’ya uygulanan ambargoyu kaldırması AB’de bu ülkenin Moskova tarafından tanınabileceği korkusuna yol açtı.

 

AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun dış ilişkilerden sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner, Rusya’nın Abhazya’yı tanıyabileceği endişesini dile getirip buna karşı Gürcistan’ın pozisyonunu güçlendirmenin yollarını aradıklarını söyledi. Konunun Brüksel’deki AB dışişleri bakanları toplantısında gündeme getirileceğini belirten Ferrero-Waldner, "Rusya’nın Abhazya’yı tanıma yolunda olabileceğine dair artan bir endişe söz konusu” deyip ekledi: "AB her zaman Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü açık bir şekilde desteklemiştir. Bu konu bizim için çok açık. Gürcistan’ı bu zor durumda nasıl destekleyebileceğimizi tartışacağız.”

 

İsveç ve Polonya da mayıstaki genel seçimler öncesi Gürcistan’daki durumun istikrara kavuşturulması için AB’ye görev çağrısında bulundu.

 

10.03.2008  Ajans Kafkas

 

 'Ambargonun bitmesi tanınmaya dönük bir adım'

 

Moskova/Sohum, Savaş mağduru Abhazya’ya 1996’dan beri dayatılmış Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ambargosunu Rusya’nın tek taraflı olarak kaldırma kararı Sohum’da memnuniyetle karşılanırken Rusya’da tanınmış uzman ve siyasetçiler bunun tanınma yolunda bir adım olabileceğini düşünüyor.

 

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, ambargonun kaldırılmasının ülkenin ekonomik kalkınması açısından ciddi etken olacağını ve dış dünya ile ilişkileri kolaylaştıracağını belirtti. Abhazya Parlamento Başkanı Nugzar Aşuba ise, BDT ülkelerinin kararı ile Ocak 1996'da konulan ambargonun kaldırılması kararını adil bulduğunu, bu ambargonun sadece ülkenin değil, orada yaşayan tüm insanların haklarını ihlal ettiğini belirtti.

 

Uzmanların Rus Dışişleri’nin ambargo kararına artık bağlı kalınmayacağına dair açıklamasına ilişkin yorumları ise şöyle:

 

Rus siyaset bilimci Dmitri Yevstafyev: Rusya'nın Abhazya'ya yönelik ticari-ekonomik ambargoyu kaldırması Abhazya'ın tanınması için ekonomik altyapıyı oluşturacak. Bu olay Rusya dış politikasında bir patlamadır. 20 yıldır ilk kez doğru hareket ediyoruz: Yumuşak konuşuyoruz, sert hareket ediyoruz. Bugüne kadar tam tersi idi.

 

Avrupa Enstitüsü Akdeniz ve Karadeniz Problemleri Merkezi Başkanı tarihçi Alla Yazkova: Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın ambargoyu iptal notası Abhazya'nın tanınması meselesinde ‘ağrı kesici’ rolü oynayacak. Rusya elbette siyasi tanımaya kalkışmayacak. Bu sadece Gürcistan ile değil Batı ile de tam da Moskova’da yönetim değişikliği yaşanırken kesinlikle ihtiyacı olmayan bir anlaşmazlık olur. Ama bu bir deneme ateşi. Ayrıca bu Rusya şirketleri özellikle de olimpiyat projelerinde faaliyette bulunacak şirketlerin önünü açacak.”

 

Politik Haberler Merkezi Müdürü Aleksey Mukhin: Kosova'nın ardından Rusya tanınmamış Abhazya ile ilişkilerini Gürcistan'ın bir parçası olduğunu düşünmeden geliştirebilir ve kendi ekonomisine entegre edebilir.

 

Duma Başkan Yardımcısı ve Liberal Demokrat Parti lideri Vladimir Jirinovski: Rusya'nın 1996'da Abhazya'ya yönelik ilan edilen ambargoyu iptal etmesi bu ülkenin tanınması için ilk adım. Abhazya nüfusunun yüzde 80'i Rusya vatandaşı. Ülkenin kendi vatandaşlarına ambargo uygulaması saçmalık.

 

08.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Prens İnal'ın izi sürülecek

 

Sohum, 15 asırda tüm Çerkesya ve Abhazya'yı birleştirip egemenliğini perçinleyen efsanevi Prens İnal (İnal-ipa) ile ilgili hatıraların bulunduğu Pskhu dağ köyünde arkeolojik kazılar yapılacak.

 

Abhazya ve Kabardey-Balkarlı arkeologların katılacağı ortak çalışmanın Haziran'da başlaması öngörülüyor.

 

Abhazya Tarih-Kültür Mirası İdaresi Başkanı Vadim Bjaniya, Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın Abhazya ve Kabardey-Balkarlı bilim adamlarının Sohum bölgesinin Pskhu dağ köyünde arkeolojik araştırmalarının finanse edilmesi talimatını verdiğini açıkladı.

 

Pskhu Vadisinde kale ve Hıristiyan kilise kalıntılarının yanı sıra Bronz Çağı ve Ortaçağ’dan kalan birçok eski kurganların bulunduğunu hatırlatan arkeolog Bjaniya, "Bizler şimdilik sadece eski tarih anıtlarının bir kısmını araştıracağız. Elbette hiç kimse İnal-Kuba mabedine dokunmayı düşünmüyor" dedi.

 

08.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Abhazya da tanınma çağrısı yaptı

 

Sohum, Güney Osetya'nın ardından Abhazya da uluslararası topluma bağımsızlığının tanınması çağrısı yaptı. Abhazya Parlamentosu, bugünkü oturumunda uluslararası toplumdan bağımsızlığın tanınmasını isteyen karar tasarısını onayladı.

 

BM, AB ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) seslenen Abhazya Parlamentosu, Abhazya'nın devlet olmanın tüm gereklerini taşıdığını ve tanınmayı hak ettiğini vurguladı. Parlamento ayrı bir açıklama ile de Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma ile üst kanadı Federasyon Konseyi'nden Abhazya'yı tanımalarını istedi.

 

07.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Abhazya Olimpiyatlar için tedarikçi oluyor

 

Moskova, Kosova’nın tanınmasına karşı Abhazya ve Güney Osetya kartını açan Rusya’nın Abhazya’ya 1996’dan beri uygulanan ambargoya bundan böyle uymayacağını açıklamasının ardından Rus yetkililerden Gürcistan’ı telaşlandıracak açıklamalar gelmeye devam ediyor.

 

Kremlin’in Kuzey Kafkasya özel temsilcisiyken 2 Aralık 2007’deki Duma seçimlerinin ardından Bölgesel Kalkınma Bakanı olan Dmitri Kozak, Abhazya’nın Soçi’deki 2014 Kış Olimpiyat Oyunları hazırlıklarına dahil edileceğini söyledi. Kozak, Olimpiyatlar için yapılacak inşaat ve alt yapı çalışmaları konusunda Abhazya’dan malzeme ve işçi temin edilebileceğini söyledi.

 

Tiflis’e çağrı: Yaptırımları sen de kaldır

 

Moskova’nın ambargoyu kaldırma kararı üzerine dün Gürcistan Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak protesto notası verilen Rusya’nın Tiflis Büyükelçisi Vyaçeslav Kovalenko da Gürcistan’a “Gel sen de ambargoyu kaldır” çağrısı yaptı. Bugün Tiflis’in tepkisini değerlendiren Kovalenko “Bu çıkmazdan kurtulmak için bir çözüm yolu bulmalıyız. Sanırım Gürcistan tarafı da Abhazya’ya yaptırımları kaldırırsa çok güzel olacak. Gürcistan da Rusya’nın yaptığını yaparsa bunun Gürcistan ve Abhazya arasındaki diyaloga güçlü ve olumlu bir etkisi olacak “ dedi.

 

Tiflis ambargonun kaldırılmasının ayrılıkçılığı teşvik eden tehlikeli bir provokasyon olacağını belirterek şiddetle tepki göstermişti.

 

07.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Bagapş: Çifte standardı bırakın

 

Sohum, Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş Kosova’yı bağımsız devlet olarak tanıyan uluslararası topluma çifte standardı bırakmaları çağrısı yaptı.

 

Abhazya parlamentosunun bugün ülkenin bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınması için BM, AB ve AGİT’e başvurulması konusunda aldığı kararın ardından gazetecilere konuşan Bagapş, "Uluslararası topluma çifte standardı bir kenara bırakıp Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarını tanıması çağrısı yapıyoruz” dedi. Kosova’nın başka ülkelere emsal teşkil edemeyeceği savını da reddeden Abhazya lideri “Bizim için Kosova’nın tanınması emsaldir ve Kosova’nın istisna olduğuna dair tartışmaların geçerliliği yoktur” diye konuştu.

 

07.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Abhazya da tanınma çağrısı yaptı

 

Sohum, Güney Osetya'nın ardından Abhazya da uluslararası topluma bağımsızlığın tanınması çağrısı yaptı. Abhazya Parlamentosu, bugünkü oturumunda uluslararası toplumdan bağımsızlığın tanınmasını isteyen karar tasarısını onayladı.

 

BM, AB ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ile dünya devletlerine Abhazya’nın egemen ve bağımsız bir devlet olarak tanınması çağrısı yapan kararda "Batılı ülkelerin çoğunun Kosova’nın bağımsızlığını tanımasıyla jeopolitik önemli ölçüde değişti ve Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması lehine koşullar ortaya çıktı. Özgürlük ve bağımsızlık hakkı herkes için eşittir. Abhazya 15 yıldır başarılı bir şekilde bağımsız devlet olarak varlığını sürdürdü” denildi.

 

Parlamento ayrı bir açıklama ile de Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma ile üst kanadı Federasyon Konseyi'nden Abhazya'yı tanımalarını istedi. Duma’nın Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutski Rus parlamentosunun meseleyi 13 Mart’taki oturumunda ele alacağını teyit etti.

 

07.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Gürcistan ateş püskürüyor

 

Tiflis, Rusya’nın Abhazya’ya Bağımsız Devletler Topluluğu’nun (BDT) 1996’da dayattığı ambargo kararına artık uymayacağını ilan etmesi Gürcistan’ı küplere bindirdi.

 

Gürcistan Dışişleri, Rusya’nın Tiflis elçisini çağırıp kararı protesto ederken “Son derece tehlikeli provokasyon” diye çıkıştı.

 

Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması konusunda bugün beklenen parlamento kararı öncesinde Moskova’nın jestine Gürcistan Dışişleri Bakanlığı şu tepkiyi verdi:

 

"Bu ayrılıkçılığı cesaretlendiren ve çatışma bölgesinde tansiyonu derinleştirme amacı güden son derece tehlikeli bir provokasyondur. Moskova Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini çiğniyor.”

 

Rus Dışişleri Bakanlığı dün ambargoya son verdiğini “Rusya artık daha fazla BDT’nin 1996’da kabul ettiği ambargo kararının şartlarına bağlı kalma gereği hissetmiyor” açılmasıyla duyurmuştu.

 

07.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Abhazya'ya ambargo kalkıyor

 

Moskova, Kosova'nın Batı tarafından bağımsız devlet olarak uluslararası sahneye çıkarılmasına misilleme tehdidi savursa da Abhazya ve Güney Osetya'yı tanımaya şimdilik yanaşmayan Rusya, Sohum'a ambargoları kaldırdı.

 

Rus Dışişleri Bakanlığı bugün sürpriz bir açıklama ile Abhazya'ya Gürcistan'ın talebiyle 1996'da dayatılmış ambargolara son verileceğini duyurdu. Bakanlığın açıklamasında Rusya'nın bundan böyle Bağımsız Devletler Topluluğu'nun (BDT) ambargo kararına bağlı kalma yükümlülüğü hissetmediği belirtildi.

 

1992-1993 savaşının ardından Abhazya saldırıya uğrayan taraf olmasına karşın BDT'nin ticaret, finans, ulaşım ve iletişim ambargosuna maruz kalmıştı. Rusya, birkaç yıldır Psou gümrüğünü açarak sınır ticaretine izin veriyordu.

 

06.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Gal'de Abhaz polisine saldırı

 

Sohum, Sohum-Tiflis hattı Abhaz yönetiminin sınır ihlalinden bir gazeteciyi tutuklamasıyla gerilirken Abhazya’nın Gal Bölgesi'nde emniyet güçleri saldırıya uğradı.

 

Dün saat 15 sularında Gal emniyetine bağlı devriye aracı Nabakevi köyünde sınıra 50 metre ötede mayına çarptıktan sonra silahla tarandı. Saldırı üç polisin hafif yaralanmasıyla atlatılırken altı kişi oldukları saptanan saldırganlar Gürcistan tarafına kaçtı. Karşılık verdiklerini belirten polislerin ifadesine göre, saldırganlar iki ülke arasında sınırı belirleyen İngur nehrinden geçip Gürcü kenti Zugdidi kentine doğru gitti.

 

Saldırı Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin Sohum’da 26 Şubat’tan beri tutulan gazeteci bırakılmazsa polis güçlerini bölgeye göndereceği tehdidinin ardından gelirken Abhazya, saldırıdan Gürcistan istihbaratını sorumlu tuttu.

 

Abhazya Devlet Başkanı Gal Özel Temsilcisi Ruslan Kişmariya, “Abhazya Yönetimi bu olayı Gürcü istihbaratının kundakçılık eylemi olarak görüyor. Ateş açan kişilerin Gürcistan bölgesinde saklandıkları biliniyor. Mikhail Saakaşvili'nin tehdidi hayata geçirilmeye başlandı” açıklamasını yaptı.

 

01.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Tiflis sınıra asker gönderdi, Sohum gardını aldı

 

Sohum, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin ‘Sohum’da tutulan Gürcü gazeteci serbest bırakılmazsa kurtarmak için polis gücü gönderirim’ tehdidinin ardından Gürcü-Abhaz sınırı hareketlendi.

 

Gürcistan’ın sınıra 90 özel tim askeri yerleştirdiğinin haberini alan Abhaz Yönetimi, hemen önlemini aldı. Abhazya Devlet Başkanının Gal Bölgesi Özel Temsilcisi Ruslan Kişmariya, "Bilgilerimize göre Gürcistan'ın Zugdidi bölgesinde Abhazya sınırına 90 Gürcü özel birlik askeri yerleştirildi. Provokasyondan kaçınmak için Gürcistan sınırındaki karakolları güçlendirdik" açıklamasını yaptı.

 

Abhazya, yasadışı yollardan 26 Şubat’ta Gal sınırından Abhazya’ya giren gazeteci ve beraberindeki iki kişiyi mahkemeye çıkaracağını belirtip Saakaşvili’nin tehdidine burun kıvırmıştı.

 

01.03.2008  Ajans Kafkas

 

 Şamba: Çok yönlüyüz ama ilk istikamet Rusya

 

Sohum, Abhazya Dışişleri Bakanı Sergey Şamba, Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesine paralel olarak Sohum’un tanınma yönünde ne tür bir açılım yapacağı sorusu gündemdeyken Apsnıpress'te bir basın toplantısı düzenleyip, ülkenin dış ve iç politikadaki önceliklerini anlattı. Şamba, dış politika stratejisini ‘her zaman çok yönlü’ diye nitelerken öncelikli istikametin Rusya olduğunu vurguladı.

 

Abhazya'nın hiçbir zaman başta Türkiye olmak üzere AB ve diğer ülkelerle ilişki kurmayı ve müzakereyi reddetmediğini belirten Şamba, "Biz diyaloga hazırız” mesajı verdi. Dışişleri Bakanı, Rusya’nın öncelikli olmasının gerekçesini ise “Ekonomik ve siyasi çıkarlar, kültüre dayalı gerçekler ve daha başka birçok şey” diye sıraladı.

 

‘Er ya da geç tanınacağız’

 

Şamba, Abhazya'nın bağımsızlığın tanınması konusunda da her şeyin dış politika konjonktürüne bağlı olduğunu belirtip ekledi: "Eğer doğru iç ve dış politika inşa edersek er ya da geç tanınmayı elde ederiz. Bundan şüphesi olan az, konu sadece zaman meselesi."

 

Birçok siyasinin hemen tanınmanın gerçekleşeceği konusunda şüpheleri olduğunu ancak bunun gelecekte olacağını öngören çok sayıda siyasi uzman bulunduğunu kaydeden Şamba "Tanınmamız konusundaki kararın alınmasında en önemli ideolojik zemin, demokrasi düzeyidir. Bağımsızlığımıza giden yol uzun. Ekonomik planda ülkemize ilgi duyulması da daha az önemli değil" dedi.

 

Ekonomik kalkınmanın yatırım ve özelleştirme süreci olmadan mümkün olmayacağını, ancak burada şeffaflık ve istikrarlı bir politikanın önem arz ettiğini anlatan Dışişleri Bakanı, tanınma konusunda Abhazya, Güney Osetya ve Transdinyester'in birlikte hareket etmesini de uluslararası toplumda daha fazla dikkat çekmesi, tecrübelerin paylaşılması ve güç birliğinin artırılması açısından önemsediklerini söyledi.

 

‘İçerde demokrasi kültürü şart’

 

Abhazya'nın iç politikasının gelişmesi için de siyasi kültürün inşa edilmesinin şart olduğunun altını çizen Şamba,  “Yönetim için mücadele edecek gerçek partilerin kurulmasını desteklemek gerekir. Toplumun siyasi anlamda ‘kutuplaşması’ (rekabet ortamının sağlanması) lazım. Bu olmadan birbirimize doğruyu söyleyemeyiz, yolsuzluk yapanları durduramayız, normal bir toplum olarak var olamayız. Ama çeşitli siyasi bakışlar bizi çatışmaya götürmemeli” tavsiyesinde bulundu.

 

01.03.2008  Ajans Kafkas